Türkçe metni rahat izleyebilmeniz için, "browser" ınızın "document encoding" ini "Turkish" olarak değiştirdiniz mi ? ...

Stabilizasyon Havuzları - 11...

Lagün İnşaatı, Taban Kaplaması ve Diğer İnşai Detaylar...

Havuz tasarımı, sadece yüzey alanının ve derinliğinin belirlenmesinden ibaret değildir. Ayrıca, ünitenin ömrü boyunca verimli bir şekilde çalışmasını sağlayacak inşai detaylar da dikkate alınmalıdır. Mevcut lagünler ile ilgili raporlara göre, uygun tasarımlanmış lagünlerin uygun şekilde inşa edilmemesi nedeni ile istenen verimin sağlanamadığı anlaşılmıştır. Fakültatif lagünde anaerobik şartların oluşumunu, tabandan sızma nedeni ile çıkış suyunun alınamaması, hatalı sedde inşaatı, aşırı su bitkisinin üremesi, sivrisinek üremesi, rüzgar tarafından yaratılan kısa çevrintiler, giriş yapısında veya kenarlarında çökelme ve benzeri sorunlardan uzak bir tasarım ve inşaat yapılmalıdır. Ayrıca, iyi bir mühendislik ürünü proje ile, taban kaplaması masrafları minimize edilebilir ve kazı ve dolgu miktarları eşit kılınabilir.

Hafriyat...

Sığ bir taban kazısı yapılarak elde edilebilecek malzeme sedde dolgusunda kullanılabilir. İki husus önemlidir :

- Havuzda oluşacak su seviyesi giriş borusunun altında yer almalıdır.
- Taban kazısından elde edilen malzeme sıkıştırılabilir olmalı ve suya doygun iken kohezyon sağlanmalıdır.

Organik madde içeren toprak ve kum sedde yapımı için uygun değildir. Malzeme, mümkün mertebe geçirimsiz olmalı ve boşlukları kararlı olmalıdır.

Arazideki mevcut toprak uygun değilse, başka bir yerden temin edilmelidir. Bu durumda, zeminin sedde ağırlığını taşıyıp taşıyamayacağı kontrol edilmelidir. Sıkışabilir ve plastik toprak inşaat maliyetini oldukça etkileyecektir.

Uygun malzemenin varlığında, kazıdan alınan malzeme tabaka tabaka serilmeli ve sıkıştırılmalıdır. Sedde inşaatı için gerekli tüm malzemenin taban kazısından elde edilmesi durumunda en ekonomik seçenek elde edilmiştir. Sıkışma nedeni ile hacim azalması olacağından, kazı % 10 ila % 30 mertebesinde arttırılabilir.

Aşağıdaki ideal şartlar için 0.40 m'lik taban kazısı gereklidir ( % 30 sıkışma payı dahil ).

- 4 ha yüzey alanına kare planlı havuz
- 2 m derinlik
- 0.50 m hava payı
- 2 m'lik sedde üzeri genişliği
- 1 : 3 iç yüzey eğimi
- 1 : 1.50 dış yüzey eğimi


Sedde Geometrisi...

Rüzgar etkisi ile oluşacak dalga hareketinin neden olacağı erozyonu minimum düzeyde tutmak için, seddenin iç tarafının eğimi mümkün mertebe eğimli ( tercihen 1 : 4 ) olmalıdır. "Rip - Rap" uygulaması ( iç yüzeyin iri kaya parçaları ile kaplanması ) ile bu eğim azaltılabilir. Seddenin dış yüzeyinin eğimi tercihen 1 : 1.5 olmalıdır, ancak daha dik de olabilir. Dış tarafın tamamı ve iç tarafın ise su seviyesinin üzerinde kalan kısmı erozyona karşı çim ile kaplanabilir. Eğer iç taraftaki çim su seviyesinin altına ulaşırsa, kurt, sinek ve benzeri böcek üremesine ortam hazırlayacaktır. Su seviyesi ile çim şeridi arasında 0.20 m'lik bir boşluk bırakılmalıdır. Seddelerin üst kısmında, ulaşım için yeteri kadar genişlik sağlanmalıdır. Kamyon ulaşımı için bu genişlik en az 2.50 m olmalıdır. Seddelerin kaba inşaatı bittikten sonra, eğimli yüzeyler düzeltilmelidir. Daha sonra çim ekilebilir.

Taban Kaplaması...

Eğer zemin çok geçirgen ise, havuzun tabanı tıkanmayacak ve sızma devam edecektir. Sonuçta, havuza giren tüm atıksu hidrostatik basınç nedeni ile yer altına sızacak çıkış sağlanamayacaktır. Zeminin sızdırma kapasitesi sınırlı ise, zamanla tabana çökelen katı maddeler delikleri tıkayacak ve sızma kendiliğinden önlenecektir. Sızmanın ne boyutta gerçekleşeceğini kestirmek amacı ile, zeminin granülometrik yapısı incelenmeli ve sızma deneyleri yapılmalıdır. Zemin geçirgen ise, tabana 10 cm kalınlığında kil tabakası serilmeli ve sıkıştırılmalıdır. İlk bakışta, bu kalınlık az olmakla birlikte 1 ha'lık taban alanı 1,000 m3'lük kil gerektirir.

Bazı durumlarda polietilen ve vinil kaplamalar da kullanılmaktadır. Ancak bu tür kaplamaların maliyeti oldukça yüksektir. Plastik kaplama uygulanıyorsa, iç şev de kaplanmalı ve sedde kretine kadar uzatılmalıdır. Plastik kaplamalar nispeten küçük lagünlerde, özellikle de mekanik havalandırmalı lagünlerde kullanılmaktadır. Kil ocağı uzaksa, zemin çimento ile de kaplanabilir. Ağırlıkça % 70'ten fazla granül malzeme ( çakıl ve kum ) içeren toprak çimento ile karıştırılırsa betona yakın bir malzeme elde edilebilir. Uygulamada kullanılan portland çimentosu miktarı kuru madde bazında % 8 ila % 11'dir. Bu miktar genelde 7.5 kg / m2'dir. Toprak tabana 5 cm'lik bir kalınlık oluşturacak şekilde serilir. Daha sonra çimento uygulanır ve iyice karıştırılır. Silindir ile sıkıştırıldıktan sonra bir miktar su ile ıslatılır ve prizi sağlanır. Çimento kaplamasının maliyeti de oldukça yüksektir.

Şev Kaplaması...

Düşük eğime sahip şevlerin kaplanması genelde gereksizdir. Kaplama uygulanmayacaksa şev eğimi 1 : 4 olmalıdır. Bu durumda, rüzgar etkisi ile oluşan dalga şeve zarar vermeyecektir. Daha dik şevler mutlaka kaplanmalıdır. "Rip - Rap" uygulanması en ekonomik çözümdür. Değişik büyüklüklerdeki kaya parçaları el ile, harç kullanmaksızın, birbirlerine bitişik şekilde yüzeye döşenir. "Rip - Rap" erozyona ve bitki büyümesine karşı en etkin önlemdir.

"Rip - Rap" tabakası kalınlığı 15 cm'den az olmamalıdır. Tüm yüzey kaplanmayacaksa, dalganın minimum ve maksimum noktalarına kadar uygulanmalıdır. Normal sakin su seviyesinin 0.5 m altına ve 0.5 m üstüne kadar uygulanması önerilmektedir. "Rip - Rap" boşlukları yağ ve diğer yüzücü maddeler için uygun birikme hacmi yarattıklarından, bazı durumlarda beton kaplama veya tuğla kaplama önerilmektedir. Bu durumda maliyet artacak, ancak düz bir yüzey elde edilecektir.

Kaplama ve Kirlenme İle İlgili Önemli Hususlar...

- Bakteriyel kirlenme, sızmanın olduğu noktadan birkaç metre ileride ortadan kalkar
- Doğal iyon değişimi ile tuzluluk azalır
- Organik ve mineral kolloidal maddeler tamamen elimine edilir.
- Çözünmüş organik maddeler uzun bir zaman dilimi boyunca korunurlar
- Nitratlar değişime uğramazlar ve yer altı suyunun hareketinin izlenmesinde uygun izleyici görevi görürler
- Fosfatlar tamamen elimine edilir

Diğer İnşai Detaylar...

Giriş Yapıları...

Giriş borusunun su seviyesinin altında mı yoksa üzerinde mi olması gerektiği konusunda çok farklı görüşler vardır.





Tabanda uygulanan giriş sistemi, daha düşük maliyete ve daha basit inşaat yöntemine sahip olsa da, boru içerisinde ve üzerinde çökelmeler oluşabilir. Su yüzeyinin üzerinde uygulanan giriş sisteminde ise, düşük debi gelmesi durumunda boru kısmen dolu akacağından çökelmeler oluşmaz. Atıksu havuz içeriğine daha üniform bir şekilde dağıtılır ve havuzdaki akım gözle kontrol edilebilir. Bununla birlikte, boru destekleri ile artan inşaat maliyeti olumsuz bir yanıdır.

Giriş yapısı, ister batık, isterse de su seviyesinin üzerinde olsun, köşelerden uzakta olmalıdır. Kare ve dikdörtgen planlı havuzlarda, giriş borusu merkeze kadar uzanmalıdır. Çıkış yapısının girişten mümkün mertebe uzakta olması gerekir.

Prof.Dr.Hikmet Toprak'ın Önemli Notu : Anaerobik, fakültatif ve olgunlaştırma lagünleri her ne kadar tam karışımlı olarak düşünülse bile, lagünlerin verimini piston akımlı reaktörlerin verimine yaklaştırmak amacı ile lagün giriş ve çıkışları zıt yönlerde olmalı ve belirli aralıklarla, suyun akım yörüngesini uzatmak amacı ile perdeler inşa edilmelidir.

Çıkış Yapıları...

Çıkış yapısı, kenarın herhangi bir noktasında yer alabilir. Çok değişik çıkış yapısı mevcuttur. Tabanda teşkil edilen çıkış borusu, gereğinde havuzun drenajını da sağlar. Havuzdaki su seviyesini çıkış yapısı belirler. En basit şekli, üst kotu havuzda istenen su seviyesi kotunu verecek şekilde tespit edilmiş düşey bir borudur. En uygun çıkış yapısı havuzda değişik su seviyelerine olanak tanıyan çıkış yapısıdır. Örneğin, su seviyesinin 0.50 m azaltılması, şevlerdeki otların temizlenmesine ve şevlerin bakım ve onarımına olanak tanır.

Prof.Dr.Hikmet Toprak Tarafından Tasarımlanmış "Çıkış - Giriş - Drenaj - By Pass Rögarı"...

Debi Ölçerler...

Her havuzun giriş ve çıkışında birer debi ölçer bulunmalıdır. Girişte yer alacak debi ölçer seddenin üzerinde, giriş borusunun hemen üzerinde teşkil edilebilir. Debi ölçümü amacı ile üçgen savaklar, "Parshall" veya "Venturi" kanalları kullanılabilir. Çıkış savakları genelde dikdörtgen tiplidir. Giriş ve çıkışta ölçülen debi değerlerinin kıyaslanması ile buharlaşma, sızma ve yağışın etkisi saptanabilir. Ayrıca, havuzların verimlerinin de saptanmasına olanak tanır.

Detaylı bilgi için ( in English )

Havuzlar Arası Bağlantı Boruları...

Bu tip borular havuzlar arası su girdi - çıktısını sağlarlar. En basit şekli, seddeyi delen ve su seviyesi altında kalan boru sistemidir. Bu durumda, borularda oluşan yersel ve sürekli yük kayıpları nedeni ile havuzlarda farklı su seviyeleri oluşacaktır. İkinci havuza giren boru, genelde, sedde eğimi boyunca havuzun tabanına kadar uzanır. Giriş ve çıkışlarda dikdörtgen savakların kullanılması önerilmektedir.