RECEPTION


    1901 yılında Kırşehir'de doğan Recep Halit Amerika'ya giden ilk göçmenlerin arasındaydı. Hayatını kazanmak için çeşitli işlerde çalışan Recep Halit en son Grande Nolitta otelinde gece katibi olarak çalışmaya başladı. Burada çalışkanlığı ve güleryüzlülüğü ile dikkati çeken Recep Halit kısa zamanda hem patronuna hem de otel personeline kendisini sevdirdi. Dürüstlüğü, çalışma azmi, yaratılıştan gelen kibarlığı ile kısa zamanda müşterilerin gözdesi oldu. Bu arada Amerikalı bir kadınla evlenmiş mutlu bir yuvaya sahip olmuştu. Fakat iyi olan herşeyin kötü bir faturası vardı. Recep Halit Amerika'da sıtmalı hummaya yakalanmıştı. Kısa zamanda bu hastalığın pençesine düşen Recep Halit yine de insan üstü bir güçle çalışmasını sürdürüyor, bir an için bile işinden feragat etmiyor, patronu ve arkadaşlarının tüm uyarısına rağmen durup dinlenmeden çalışıyordu. Nihayet beklenen son 1931 Haziran'ının 17'sinde geldi. O gece de çok çalışan Recep Halit sonunda hastalıktan yorgun düşen bedenini daha fazla taşımayadı ve çalıştığı masaya yığıldı kaldı. Kaldırıldığı hastanede 2 gün sonra hayata veda etti. Patronu John Smith onun adını yaşatmak için odasını hiç değiştirmeden aynen muhafaza etti ve kapıya "Recep'in odası" anlamına gelen Recep's Home adlı bir levha yazdırmak istedi. Fakat tabelacı George Lewinski telefonda kendisine dikte ettirilen kelimeleri yanlış anlayıp RECEPTION diye anlamsız bir şey yazdı. Patron John Smith "her işte bir hayır var," deyip levhayı iade etmedi, Recep Halit'in odasının üstüne astı. Ve o gün bugündür oteldeki "Reception" levhası hep katiplerin bulunduğu yere yazıldı ve gelenekselleşti. Recep Halit'in mezarı bugün Los Angeles şehir mezarlığındadır ve çok iyi korunmuştur. Bu cefakar Türk çocuğunu biz tanıyormuyuz peki? Cevaplarınızın olumsuz olduğunu duyar gibiyim. Allah rahmet eylesin, çok iyi bir insandı.