DEATH METAL VESAİRE
Arnold
Böcklin. The
Isle Of The Dead. Ölüler Adası
Death Metal ve Gore-Grind'a Mısır,
Mezepotamya, Anadolu, Orta Asya ezgilerinin esintisini getiren topluluk
şüphesiz Nile'dır. "Amongst The
Catacombs Of Nephren-Ka" ile başladıkları
yolculuklarına "Annihilation of The Wicked" ile devam ediyorlar. En
güzel albümleri "In Their Darkened Shrines" olup
çalınması
ve icra edilmesi zor bir müzik yaparlar. Topluluğun şefi
durumundaki Karl Sanders bağlamayı ve dümbeleği
Death Metale eklemlemeyi en iyi şekilde başarmıştır. Gümbür
gümbür davullar eski elemanları
Derek Rody'den gelirdi. Şimdiki davulcu ise George Kollias.
Toplulukta davulcu hariç herkes brutal vocal yapar. Bu
yüzden
dışardan böğürtü operası şeklinde
algılanır. Her türlü saygıyı hak
ederler. Dallas Toler Wade grubun ikinci adamıdır. Guttural, deep growl
tekniğini çok iyi icra eder. Ölmeden önce mutlaka bir
yerlerden edinip "Sarcophogus" ve
"Von Unaussprechlichen Kulten" dinlenmelidir.
Dan
Swano'nun projesi “Edge Of Sanity”
Crimson albümüyle zirveye çıktı. Daha çok
Crimson 2'yi beğenen bir insan olarak bu albümdeki enerjiye
hayran olmamak elde değil. Zaman zaman brutal vokalde
teknolojinin nimetlerinden yararlanan Dan Swano yine de iyi iş
çıkartmıştır. Bazı bölümlerde distortionun ayarı
kaçsa da bütünlüklü bir albümdür
Crimson2. "The Silent Threat" riffleri ile hem
akılda
kalıcı hem de enerjik bir şarkıdır. Albümün son şarkısı
"Aftermath" bunun tekrarıdır.
Gardenian şimdi yok. Swedish ekolünde müzik
yapan bu arkadaşlar şu an bir arada değiller. Bu
adamların bir numaralı olayı SINDUSTRIES idi.
"Selfproclaimed Messiah" şarkısında vokalist abi temiz,
scream ve brutal vokali hakkıyla icra ediyordu. Bu şarkı
akılda kalıcı meleodisiyle "Death Metal klasikleri
arasında anılmalı mıdır" diye sorulursa evet
denir. Neden demeyelim ki, yiğidi öldür hakkını ver.
Godgory İsveç'in gürleyen topluluğu.
Eski Accept coveri "Princess Of The Dawn" yorumu dinlenilesidir.
Şarkının nakaratını gürler gibi
söyleyen vokaliste ayrıca dikkat etmek gerekir.
Hem
hüznü hem de coşkuyu aynı
anda yakalamak isteyenlerin topluluğu. Novembre İtalyanca'da Kasım
anlamına gelir. Yaptıkları türe Doom Death
diyorlar. Classica adlı albümü geçekten
klasiktir. İtalyan Carmelo kardeşlerin kurduğu grup
bangır bangır ancak hüzünlü gitarları,
bilekleri oldukça kuvvetli davulcusu ve brutal-scream vokal
yapan vokalisti ile gönülleri fethetmiştir. Classica
albümünde "Tales From A Winter To Come" ve "Onirica East"
dikkat çekici şarkılardır. "Love Story" ise "hem brutal
hem de scream vokal nasıl yapılır" sorusuna iyi bir yanıttır.
Türkiye'de pek bilinmeyen Kanadalı Black
Metal topluluğu Weinvaders adlı EP'si ile insanların
bilinç altına seslenir. Sopranosu, keman soloları
ile paranormal dünyaya açılmış bir kapı
gibidir. Rooted Shadow'u uzayda salınan plazmanın bir ana
gemiye yapışması hissini verir. Bir çok Black Metal topluluğu
gibi soprano ve keman kullanır.
Death Metalin klasik toplulukları arasına
girip de hala yaşayan nadir toplulklardan biri de Malevolent
Creation'dır. Eternal albümü klasikler arasındaki
yerini almıştır. Warkult son albümüdür.
Saf bir müzik yaparlar ama yer yer Grind'a yaklaşan
havalarıyla tekniğin üst seviyesinde dolaşırlar.
Eski Chris Barnes'in grubu Cannibal Corpse, "Hammer
Smashed Face" ile hatırlanır. Ancak "A Skull Ful of Maggot"
şarkısının konser yorumu ayrı bir olaydır. Chris Barnes'ın kimi konser
kayıtlarında doğaçlama böğürdüğü anlar ayrı
bir lezzet taşır. 1990'ların efsanesiydi.
Zamanında Sümer'lilere kafayı takmış
Death Metal'in yaratıcılarından olan grup. Altars Of
Madness ilk albümüdür. Eleman değişiklikleri
yaşayan ve vokalistini de kaybeden grup Florida türünün
öncülerindendir.
Eski
zamanların sert müzik yapan İngiliz
grubu. Tıp öğrencisi olduğu söylenen
elemanlarıyla Grind'ın temellerini atmışlardır.
İlginç gitar harmonileri, sert bassları ve hırlayan
vokaliyle eskinin devleriydi. Heartwork albümünden sonra
bir ara ortadan yok olan Blackstar ile bir ara görünen grup
tam bir kaybolma vakası yaşamıştır. Jeff
Walker adlı elemanları öldü sanılırken
bir bankada memur olarak çalışırken
görülmüştür. Türün saygıdeğer
topluluğuydu. Hala yeri doldurulmamıştır.
İhtiyar Kurt. 60 yaşını geçmiş
hala sahnede. Şapka çıkartmak gerek. Çok uzun
yıllar önce 70'lerin sonunda doğru tıfıl bir
genç iken Ritchie Blackmore'un Rainbow'u ile tanıdığım
ardından Black Sabbath'ta gördüğüm metal
müziğin ustası.
Doom'un ustalarından Alman müzik
orkestrası. Asis Nazeri ve arkadaşlarının
mucizesi. "Awaking The Century" baş yapıtlarıdır. Kalabalık oldukları
için bazı konser organizasyonlarında playback yapmak zorunda
kalırlar. Doom türünün saygın grubudur.
Vokalde çok fazla distortion kullanmaktan
başka bir kusuru olmayan enerjik Peter'in grubu. Yer yer Black
Metale dokunup geçen soundlarıyla ve bir ara her yıl
bir albüm çıkarma çalışkanlığıyla
dikkat çeken müzisyenler.
Death
Metal'in Pink Floyd'u. Twilight is My Robe'un
ikinci bölümü senfoniyi andırır. Asıl
ünleri Morning Rise ile olmasına rağmen Deliverance
topluluğun metal köklerinden ayrılmayacağının
müjdecisidir.
Cannibal
Corpse'dan ayrılan Chris Barnes'ın
grubu. Haunted albümünde yakaladıkları uyum
takdire şayandır.
Çok becerikli gürültü yapan
gençler. Hem brutal hem scream vokali aynı anda yapan ve
çift vokalist hissini veren grup. Hız denilen kavrama
Unhallowed adlı klasikleşmiş albümünde "Thy
Horror Cosmic" ile yeni bir yorum getiren insanlar. O tanıdık
riffleri "Funeral Thsirt" ile zenginleştiren veletler.