Zagor 1960'lı yılların başında Guida Nolitta takma adını kullanan Sergio Bonelli ve çizer Gallieno Ferri tarafından yaratıldı. Bu iki İtalyan dahi sanatçı tarafından yaratılan Zagor büyük ilgi gördü. Bu ikili daha sonra 1975 yılında Mister No adlı yeni bir kahraman yaratacaktır. Sergio Bonelli yine ünlü bir kişi Giovanni Luigi Bonelli'nin oğludur. Baba Bonelli ressam Galeppini ile birlikte  diğer ünlü bir kahraman Tex'in yaratıcısıdır. Bugün Bonelli yayınevi İtalya'da dev bir yayın kuruluşudur ve bünyesinde bir çok çizgi roman çıkarmaktadır. Zagor İtalya'dan başka birçok ülkede yayınlanmış ve 1962 yılında ilk kez Türkiye'ye Ceylan yayınları tarafından getirilmiştir. Ceylan yayınlarından sonra 1970 yılından 1993 yılına kadar Tay yayınları tarafından yayınlanmıştır. Tay yayınlarının ardından yine kısa bir süre Tay yayınlarının devamı olan Ecem yayınları tarafından ancak 8 sayı çıkmıştır. 1996 yılına kadar Türkiye'de yayınlanmayan Zagor 1996 yılında Ad yayıncılık tarafından orijinal kapaklarıyla birlikte tekrar yayınlanmaya başlanmış 2000 yılında ise Ad Yayıncılığın devamı olan Dogan Egmont adlı yayınevinin bırakması ile şimdiki yayıncısı Aksoy yayıncılık tarafından sürdürülmektedir. Brezilya'da Teks'in, Hırvatistan'da Zagor'un yayınlandığı gözönüne alınırsa bu çizgi roman kahramanının ne kadar değerli olduğu ve Türkiye'de yayınlanmamasının ne kadar büyük bir eksiklik olduğu aşikardır. Aksoy yayıncılığa uzun ömürler dileyip bu ünlü kahramanın tanıtımına geçebiliriz. Bizleri gerçek hayattan alıp düşler dünyasının o doyumsuz lezzetine taşıyan Zagor'un yaratıcılarına sevgilerle. Çok yaşa Fumetti. Türkiye'de çizgi romancılığın gelişmesi ve endüstri olması dileğiyle çizgi roman sevenlere.


Zagor Kimdir

    Zagor Darkwood adlı gerçekte olmayan Pennyslvania eyaletinin kuzeyindeki bir ormanda yaşar. Asıl adı Patrick Wilding'tir. Ailesi ile birlikte yaşarken birgün onların trajik ölümüne tanık olur. Saleman Kinsky adlı birinin önderlik ettiği Abenaki kızılderilileri ailesini yok etmiştir. İntikam duyguları ile dolup taşan Patrick Wilding ormanda Wandering Fitzy adlı bir avcı tarafından bulunur. Fitzy ona ilerde kullanacağı meşhur baltasını kullanmayı ve daha birçok şeyi öğretir. Ormanın zor koşullarına uyum sağlamayı öğrenen ve bedensel açıdan güçlenen Patrick ölen ailesini unutmamış ve onların öcünü almayı hep kafasında saklı tutmuştur. Bir gün Saleman Kinsky'nin yaşadığı köyü bulur ve birçok yerliyi öldürür. Saleman'ı bulup onunla hesaplaşırken Saleman ona babası Mike Wilding'in günahsız birçok kızılderiliyi öldürdüğünü ve bunun öcünü aldığını söyler. Kafası karışan Patrick teredütteyken Saleman ona saldırır fakat yetişen Fitzy buna engel olur, çıkan çatışmada hem Kinsky hem de Fitzy ölmüştür. Patrick artık yanlız kalmış ve birçok insanı öldürmüştür. Sonraları bir tiyatro grubuna rastlar, Sullivan ailesi ona bir çok şey öğretir. Fiziken zaten güçlü olan Zagor öğrendiği akrobosi hareketleriyle yenilmez bir savaşçı olma yolundadır. Ünlü kostümünü ona Sullivan'lar vermiştir. Kırmızı bir gömleğin üzerine stilize edilmiş bir kuş resmidir bu, altta mavi bir pantolon kostümünü tamamlar. Öldürdüğü birçok masum insanın acı veren hatırasından kurtulmak isteyen Patrick tek kurtuluş yolunun ancak adalete hizmetle olacağını kafasına koymuştur. Asla ırk ayrımı gütmeyeceğini ve sadece adalet yolunda hizmet edeceğine dair yemin eden Patrick Darkwood ormanına yerleşmeye ve burada otorite sahibi olmaya karar vermiştir. Bunun için Sullivan'lar ona yardım edecektir. Kızılderili şeflerinin yıllık toplantısında görkemli bir hile ve etkileyici bir kostümle ortaya çıkar. Adı Baltalı İlah anlamına gelen Zagor Tenay'dır artık. Kendisine yer olarak Darkwood ormanındaki bataklıkta bir adacık üzerinde bulunan bir kulubeyi seçer. Yabancıların asla ulaşamayacağı ve tehlikeli bir coğrafyaya sahip bir mekandır burası. Burada sadık dostu Çiko ile birlikte yaşar. Fakat maceraların tümü Darkwood ormanında geçmez. Birçok kez arkadaşı Çiko ile birlikte uzun yolculuklara çıkarlar, sadece Pennyslvania eyaleti değil tüm Amerika kıtasında maceralar yaşarlar. Hatta gemi yolculuklarına çıkıp denizlere açılırlar. Bu diğer western kahramanları içinde görülmemiş bir olaydır. Üstelik klasik western temaları dışında korku, bilim-kurgu, metafizik gibi temalar maceralarda görünmekte bu da Zagor'u okuyucu gözünde çekici kılmaktadır. Bu zengin coğrafya ve değişik temalar Zagor'u hep kolay okunan ama sağlam senaryo örgüsü ile okuyucuyu sıkmayan ve gittikçe karmaşık bir olgunun içinde sürükleyici bir hale getiren özelliği ile zirveye taşımıştır. Türkiye'de de Zagor hep en çok okunan çizgi roman kahramanı olmuştur.

    Zagor fizik gücünün yanında aklıyla da savaşır. Birçok macerada bilek gücü ve cesaretinin yanında olayları tahlili ve çözümleriyle sonuca gitmeye ulaşır. Üstelik iki ırk beyazlar ve kızılderililer arasında asla ayrım yapmaz. Bu özelliği ile Teks'e çok benzer, kızılderililer ona hep adaletin gözeticisi gözüyle bakar. İki ırk arasındaki çatışmada öncelikle aklın yolunu ve zor olanı seçer. Onun için önemli olan Darkwood ormanındaki barıştır. Birçok macerasında haksız olan askerlerin karşısında kızılderililerle beraber yer almıştır. Dışardan bakıldığında imkansızı gerçekleştiren bir süper kahraman gibi gözükse de, o bizden biridir. Zaten Zagor ve benzerlerini yakın bulmamızın sebebi, onların insani özellikleri değil midir? Yerine göre duygulu ve yerine göre korktuğunu gördüğümüz bu kahraman bu insani özellikleriyle çekici değil midir.

    Zagor'un en yakın dostu Çiko'dur her macerada onunla birlikte yer alır. Çiko Meksika'lıdır ve kimi zaman Zagor'un bile tam olarak telaffuz edemediği uzun bir isme sahiptir. Doymak bilmeyen midesi onun en büyük özelliğidir. İlk başta korkak gibi görünsede yeri geldiğinde Zagor için hayatını tehlikeye atmaktan çekinmez. Bazı maceralar Çiko ile başlar. Bu asıl maceraya okuyucuyu hazırlayan bir unsurdur. Çiko'nun beceriksizlikleri, doymak bilmeyen midesini doyurmak için harcadığı çabalar, kimi maceralarda ortaya çıkan ortak dostları Trampy ile birlikte kurduğu entrikalar hep bizi asıl olay örgüsüne hazırlayan hazırlık aşaması içinde yer alırlar. Macera içinde de Çiko'nun yaptıkları saymakla bitmez. Her yere yürüyerek giden kahramanlarımızdan sürekli Çiko'nun sızlanmalarını işitiriz. Yorulan karnı acıkan Çiko bazı maceralarında sırf bu yüzden olayların içinde bulur kendini. Örneğin Zagor'un Görünmez Adam'la olan macerasında terk edilmiş bir kiliseye sığınan kahramanlarımız harap kilise içinde üstelik görünmez bir adamla mücadele etmeye kendilerini hazırlarken Çiko sırf açlığını bastırmak için ona korkusuna rağmen gecenin ortasında çevreyi dolaşmaya çıkar. Bir başka macerada Zagor'un dostu Satko ile ilk karşılaştıkları macerada Çiko bir kasabada, sırf karnını doyurmak ve yiyecek bulmak için kasabanın kurucusunun kılığına girer. Ve tabii olay ortaya çıktığında kahramanımız temiz bir dayak yer. Hellingen  ile ikinci karşılaşmalarını içeren maceranın hazırlık aşamasında ise Trampy ile birlikte kasabadaki evlerden çamaşır çalmayı bile dener. Zagor'un Ninja'larla olan macerasının başında ise ucuz yemek yiyebilmek için iki lokanta sahibini birbirine düşürür.Yaptığı yüm komikliklerle birlikte Zagor maceralarının ayrılmaz parçasıdır.
 
İlk yazılış: 15/08/2000