Bazı Avrupa Kentlerinde Çöp ve Katı Atıklar Sorunu ve Günümüz Teknolojileri
Prof. Dr. Ertuğrul ERDİN
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü
Giriţ
Yasalar ve Yönetmelikler
Çevremizdeki Çöpleri En Aza İndirmede Bireye Dü
ţen Görev
Çöpün Bileţimi ve Oluţumunun Projeksiyonu
Batı Büyük Kentlerinde Köpek ve Dışkılarının Sorunu
Ayrı Toplama ve Değerlendirme
Fransa Dunkirk (Dinkerque) Uygulaması
İngiltere Adur Uygulaması
İstanbul Örneği
Ankara Örneği
Barselona Uygulaması (Çöp ve Katı Atıklar)
Hamburg Örneği
Hamburg'un Cöp ve Kati Atik Sorunu
Schwerin Örneği
Hamburg - Berlin Arasındaki Schwerin
Schwerin'de Katı Atıklar ve Ayrı Toplama Organizasyonu
Biyokimyasal Dönüţüm
Kompost Hammaddesi - Üretimi ve Kullanımı
Bi
yoçöplerin Kompostlaştırılması
Kompostlastirmak Icin Her Atik Uygun mu?
Özel Çöpler (Tehlikeli Çöpler)
Kompostlaşabilen Uygun Maddelere İlave Edilebilecekler
Eskiizmir-Uzundere Kompost Tesisi
Kompostun Kalitesini Belirleyen Parametreler
Günümüzdeki
Kompostlaştırma Teknikleri
Frankfurt Örneği
Frankfurt Yakınındaki Aschaffenburg'un Çöp Sorunu
Aschaffenburg Kompostlastirma Tesisi
Gütersloh Kompost Tesisi
Stuttgart-Essen-Hamburg-Berlin- v.d. Kentlerde Kompostlastirma Tekniginde Yeni Gelismeler
Anaerobik Kuru Fermentasyon (AKF=ATF) Yöntemi
Kentsel Atiklarin Kompostlastirilmasi Sirasinda Koku Olusturmasi Ile Prosesin Yürütülmesi Arasinda Iliski
Yigin Kompostlastirmasi Sirasinda Olusan Pasif Koku Emisyonunun Nedenleri
Sera'da Ürün Yetistirme ile Kompostlastirma Arasinda Bir Baglanti
Kompost Tesislerindeki Koku Kirlenmesinin ileri Düzeyde Giderilmesi
Cesitli Kaynalardan ve Yerlerden Gelen Cöp ve Kati Atiklarin Bilesimi ve Kompost Özelligine Etkisi
Kompostun Icinde Bulunan Organik Zararli Maddelerin Tanimlanmasi, ve Belirlenmesi
Cesitli Kullanim Alanlarina Göre Biyocöplerden Elde Edilen Kompostlarin Olgunlugu ve Kalitesi
Mezbahalarda Olusan Iskembe Iceriklerinin Iyi Kompostlastirilabilmesi
Koku Giderilmesi Ile Mikroorganizma Türleri ve Populasyonlari
Çöp ve Kat
ı Atıkların Yakılması ve Teknolojileri
Almanya'nın Hessen Eyaletinde Katı Atıklar Sorunu ve Frankfurt Çöp Yakma Tesisi
* Kentsel Katı Atıklar
* Diğer Katı Atıklar
* Esnaf Katı Atıkları
* Özel Katı Atıklar
Atık Miktarı
Frankfurt Çöp Yakma Tesisi
Her Gün 560 Çöp Kamyonu
Çöp ve Atıkların Karıştırılması
Yakma Fırınlarının Beslenmesi (Sabit Debi)
Yanma ve Alevlerin İyi Kontrolü
Baden - Württemberg Eyaletinde Çöp Yakma Tesisi
Göppingen Çöp Yakma Tesisi
Göppingen Beldesinde çöp ve katı atık sorunun temelden çözümü için tasarımı, planı ve projeyi ve uygulamyı oluşturan unsurlar ana elemanları aağıdaki hususlardır:
*** Atık Oluşmasını Önlemek
*** Zararlı Atık Madde Miktarını Azaltmak
*** Tekrar Değerlendirmek
*** Kalıntıların Bertarafı
*** Atıkların Ayrı Toplanmasının ve Değerlendirilmesinin Planlanması
*** Tehlikeli Atıkların Ayrı Toplanmasının ve Değerlendirilmesinin Planlanması
*** Alma Sistemi
*** Götürme Sistemi
*** Geri Kullanım-Geri Kazanım- Geri Değerlendirme (3G Prensibi)
*** Madde Gruplarının
Belirlenmesi:Camlar
Metaller
Kullanılmış Yağlar
Kullanılmış Kağıtlar
Kullanılmış Lastikler
Kullanılmış Piller
İnşaat Atıkları
Bahçe Atıkları
Plastik Atıkları
*** Enerjinin Geri Kazanılması
*** Kül ve Curuf Değerlendirilmesi ve Bertarafı
*** Özel Atıkların Bertarafı
*** Sorunlu Sanayi ve Esnaf Atıkları
Her Gün Çöp Boşaltımı
Çöp ve Atıkların Karıştırılması
Yakma Fırınlarının Beslenmesi (Sabit Debi)
Yanma ve Alevlerin İyi Kontrolü
Çevre Dostu İşlemesinin Programlanması
Atığın İçindeki Enerjinin Geri Kazanılması (Buhar Eldesi)
Temiz Kalıntı Olarak Curuf
Duman Gazlarının Arıtılması
Dioksin Sorunu Yok
Atıksular
Ses ve Gürültü Kirlenmesi
Geri Kazanma
Yakma Teknolojisinde Son Gelişmeler ve Özellikle Thermoselect Kati Atik Yakma Tesisinin İrdelenmesi
Siemens-KWU-Piroliz/Yakma Kombine Yöntemi
TAMARA - KFK Yöntemi
Thermoselect Yakma Yöntemi
Sentez Gazının Arıtılması
Atık Su Arıtılması
Madde Bilançosu
Çeşitli İşlem Tekniklerinin Kombinasyonu
* Kompostlaştırma + Yakma
(%90 hacim azalması sağlar.)*
Ayrı Toplama + Yakma* Ayrı Toplama + Kompostlaştırma + Yakma
Düzenli ve Düzensiz Deponiler
Deponi Yer Seçimi ve Değerlendirilmesi (ÇED)
Koku Kirlenmesi İle Çevresel Etkileri
* Çöp Kokusu
* Biyojen Kokular
Yakma Tesisi Duman Atıklarının Çevresel Et
kileri ve Kontrolü
Çöp ve Katı Atık Yakma Tesislerinde Önemli Emisyon Değerlerinin Ölçümü ve Ölçüm Yöntemleri
Dumandaki Toz Miktarı
Dumandaki O2
- Miktarı
Ölçüm Yerinin Belirlenmesi
Teorik Hava İhtiyacı
Dumangazı Rutubeti
Duman Gazı Sıcaklığı
Par
tikıl İeklindeki Bileşenlerin Ölçülmesi
Gaz Bileşiklerinin Örneklenmesi, Hazırlanması ve Analizi
Kurum Sayısı ve Gri Değer Tayini
Çöp Yakma Tesislerinden Çıkan Duman Gazlarının Arıtılması
Kuru Soğurma Yöntemine Göre Duman Gazı Arıtma Tesisi
Yarı Kuru Soğurma Yöntemine Göre Duman Gazı Arıtma Tesisi
Yaş Duman Gazı Yıkama Yöntemi ile Arıtma
NOx
ve Dioxin Azaltılması
Termo - NOX
- Yöntemi İle Duman Gazındaki Azotun Eliminasyonu
1. USEG in Baden Württemberg, 2. AGR in Nord-Rhein Westfalen, 3. UEC in Berlin ve Brandenburg.
Katı Artık Giderme Merkezleri İçin ÇED Raporlarının Hazırlanması
ÇED raporunun hazırlanmasında ikinci aşamayı, çevresel etkilerin tahmin edilmesi oluşturmaktadır. Bu amaçla;
DÜzenli Depolama Metodları
Düz Alan Metodu :
Hendek Metodu :
Yamaç Metodu :
Harmandalı Kısmi Düzenli Deponisi Örneği
Almanya Neumünster Düzenli Deponisi Örneği
Deponinin Hazırlanması
Deponi Zemininin Sızdırmaz Hale Getirilmesi
Deponi Üstünün Sızdırmaz Hale Getirilmesi
Sızıntısu İşleme ve Hazırlama Tesi
si
Havuzunun İnşaatı
İşletme Binası
Geri Kazanma Merkezi
Gaz Motorlu Sıkıştırma İstasyonu ve Meşaleleme
Sızıntısu Kontrol Bacalarının Mevcut Deponi Kütlesi İçinde İnşaası
Deponi İnşaatının Özellikleri
İşletme Binası
Metan Gazı Oluşumu ve Çevreye Ol
an Olumsuz Etkileri
Deponi Sızıntı Sularının ve Deponigazlarının Günümüzün Teknolojileri İle Zararsızlıştırılması ve Değerlendirilmesi
Sızıntı Sularının Arıtılması
Deponigazının Termik İşlemleri
Bazı Çöp Bileşenlerinin CH
4 ve Deponigazı Değeri
Deponi
lerden Enerji Elde Etme Teknikleri: Blok-Isı-Enerji-Ünitelerinde Deponi Gazının Değerlendirilmesi
Deponi Gazının Emilmesi, Arıtılması ve Değerlendirilmesi
Kalıntıların Bertarafı
: Deponi Teknikleri
Su Kirliliğinin Kontrol Altına Alınması
Islah Teknikle
rinden Birisi: Deponi Sahasının Kapsüllenmesi
Deponi Alanının Yeniden Düzenlenmesi ve Yeşillendirilmesi
Çöplüklere Neden Geçirimsizlik Perdeleri
Deponiden Kaynaklanabilecek Kirlilik Yükleri
Biyolojik Kökenli Organik Atıklar
Evsel Çöplerde Sanayii Köke
nli Organik ve İnorganik Kirleticiler
Berlin Örneği
Linyit Kömürü Külünün Bir Örnekde Degerlendirilmesi
Katı Atıklardan Taze Çamurlar'ın Sorunları
* Çürük Çamurlar
* Çamurların Gübre Değerleri ve Gübreleme Dozları
Yakma Tesisi Duman Atıklarının Ç
evresel Etkileri ve Kontrolü
Çöp ve Katı Atık Yakma Tesislerinde Önemli Emisyon Değerlerinin Ölçümü ve Ölçüm Yöntemleri
Dumandaki Toz Miktarı
Dumandaki O2
- Miktarı
Ölçüm Yerinin Belirlenmesi
Teorik Hava İhtiyacı
Dumangazı Rutubeti
Duman Gazı Sıcaklığı
Partikıl İeklindeki Bileşenlerin Ölçülmesi
Gaz Bileşiklerinin Örneklenmesi, Hazırlanması ve Analizi
Kurum Sayısı ve Gri Değer Tayini
Çöp Yakma Tesislerinden Çıkan Duman Gazlarının Arıtılması
Kuru Soğurma Yöntemine Göre Duman Gazı Arıtma Tesisi
Yarı Kuru Soğurma Yöntemine Göre Duman Gazı Arıtma Tesisi
Yaş Duman Gazı Yıkama Yöntemi ile Arıtma
NOx
ve Dioxin Azaltılması
Termo - NOX
- Yöntemi İle Duman Gazındaki Azotun Eliminasyonu
Katı Artık Giderme Merkezleri (Ayıklama-Kompostlaştırma-Yakma-Depolama Tesisleri) İçin ÇED Raporlarının Hazırlanması
DÜzenli Depolama Metodları
Düz Alan Metodu :
Hendek Metodu :
Yamaç Metodu :
Harmandalı Kısmi Düzenli Deponisi Örneği
Almanya Neumünster Düzenli Deponisi Örneği
Deponinin Hazırlanması
Deponi
Zemininin Sızdırmaz Hale Getirilmesi
Deponi Üstünün Sızdırmaz Hale Getirilmesi
Sızıntısu İşleme ve Hazırlama Tesisi
Havuzunun İnşaatı
İşletme Binası
Geri Kazanma Merkezi
Gaz Motorlu Sıkıştırma İstasyonu ve Meşaleleme
Sızıntısu Kontrol Bacalarının Mevcut Deponi Kütlesi İçinde İnşaası
Metan Gazı Oluşumu ve Çevreye Olan Olumsuz Etkileri
Deponi Sızıntı Sularının ve Deponigazlarının Günümüzün Teknolojileri İle Zararsızlıştırılması ve Değerlendirilmesi
Sızıntı Sularının Arıtılması
Deponigazının Termik İşlemleri
Deponilerden Enerji Elde Etme Teknikleri: Blok-Isı-Enerji-Ünitelerinde Deponi Gazının Değerlendirilmesi
Deponi Gazının Emilmesi, Arıtılması ve Değerlendirilmesi
Sanayi Faaliyetleri Sırasında Oluşan Atıkların Geri Kazanılması
Geri Kazanma Örnekleri
Almanya'dan Günümüzün Tekniği İle Düzenli Deponi Örneği
Sızıntı Su Drenajı
Gaz Toplama Tesisleri
Deponinin Genişletilmesi ve Yeni Kısmın Eklenmesi
Gecmisten Eski Çöplük veya Diğer Faaliyetlerden Kaynaklanan Kirlilik Türleri - Zararsizlastirma
Sorunlari
Sorunlu Deponilerin İslahına ve Bunların Maaliyetine Örnekler
Örnek 1:
Bir Deponinin Temizlenmesi ve Düzenli Bertarafının Maaliyeti
Bir Deponinin Kapsüllenmesinin Maaliyeti
Geçirimsizlik Perdeleri İçin Bulamaç Karışımı
Munster'deki Savaţ K
atı Atıklarının Sorunu ve İslahı
Dethlinger Teich (Munster) Asagi Saksonya Eyaletinde Silahli Kuvvetlerin Donaniminin ve Cephanesinin Cevresel Yüklerinin Gecmisten Bugüne ne Oldugu
Askeri Donaninim Cevresel Yüklerinin Tahminindeki Zorluklar
Dethinger Teich 'daki Cephaneligin Cevresel Yükleri
Yeraltisuyu Analizleri
Mevcut Vahşi Deponi Sahasının Tehlike Potansiyellerinin Islahı İçin Uygulanan Yöntem ve Teknikler
İyileştirme Konseptinin Bugünkü Gelişmiş Durumu
Berlin Örneği ve Deponi Wenrnsdorf
* Deponinin Jeolojisi ve Hidrojeolojisi
* Depolanan Atiklar ve Deponi Isletmesi
Hamburg Georgswerder Deponisinin Islahı
Hamburg - Georgswerder Deponisinde Olusan Gazlarin Zaman
Icindeki Davranisi
Deponi Sizinti Sularinin Islemleri
Hamburg - Georgswerder
Deponisinin Yüzey Sızdırmazlıginin Hazirlanmasi
Liman Çamurlarının Bertaraf Teknolojileri
Hamburg Limanı ve Çamur Sorunu
Hamburg Limanı ve Önemi
Elbe Akarsuyu ve Kati Maddeler
Sedimentlerdeki Zehirler
Hamburg Liman Tarama Çamuru ve İşlem Tesisi
S
ARA : METHA III İşlem Tesisi Kirli Suyunun Arıtılması
SARA Sedimentasyon Tesisi
Nitrifikasyon Tesisi
Damlatmali Filtre
Biyodisk
Camur Uzaklastirilmasi
Hamburg - Limani Tarama Camuru Sorunlari
Hamburg - Francop Liman Camuru Deponisi
Hamburg Liman
Çamuru Deponisi İçin Zemin Sizdirmazligi ve Kombi-Sizdirmazlik Tabakasi
DÜzenli Depolama Metodları
Depo yer olarak seçilen yerden en verimli şekilde yararlanmak halk ve çevre sağlığını korumak amacıyla mutlaka mühendislik projesi ve tasarımının yapılması gerekmektedir. Bir çok depolama şekilleri geliştirilmesi yaş ve yağışlı alanlar için ayrı, kuru sahalar için ayrı uygulamalar söz konusudur. Yaş ve yağışlı alanlarda depolanmasında çevreye zarar vermesi ihtimali söz konusu olduğundan bu gibi yer
lerin doldurulmasından kaçınılmalı ve kuru sahalar tercih edilmelidir. Kuru ve kurak sahalar için bir çok depolama metodu söz konusudur :
Düz Alan Metodu :
Kazılması zor, yani örtü toprağı temini kolay olmayan sahalarda uygulanır. Depoya gelen çöpler, dar, uzun şeritler halinde 30 ila 75 cm yüksekliğinde araziye araçlarla dökülür. Dökülen her şeride sıkıştırma uygulanır. Her günün sonunda 2 ila 3 m yüksekliğinde sıkıştırılmış şeritler oluşturulur. Bu yüksekliğe gelmiş şeridin üstü 15 ila 30 cm kalınlığında toprak örtü ile kapatır. Projede öngörülen yüksekliğe erişince depolama bitirilir. Örtü toprağı yakın yerlerden temin edilebilir. Toprak temini yeterli olmadığı durumlarda alan metodunun değişik bir şekli olan Rampa Metodu uygulanır.
Hendek Metodu :
Kazılarak yeterli örtü materyali sağlanabilen sahalar için ideal bir metoddur. 30 ila 120 cm uzunluğunda, 1 ila 2 m derinliğinde ve 5 ila 8 m genişliğinde çukurlar kazılıp, bu çukurlara katı artıklar 45 ila 60 cm yüksekliğinde ince tabaka halınde dökülüp, sıkıţtırılır. Operasyon istenen yüksekliğe erişene kadar devam eder. Hendek kazma işi sırasında çıkan toprak örtü materyali olarak kullanılır.
Yamaç Metodu :
Vadi ve eski maden ocakları gibi tabii veya suni çukur yerlerde uygulanır. Bu metodla katı artıkları depolama ve sıkıştırma teknikleri, depo yerinin geometrisi, hidrolojisi ve jeolojisi ile örtü materyalinin özelliklerine ve sitenin yol durumuna bağlı olarak değişir. Katı artıklar vadi kenarina doğru yaklaşık 2:1 meyili verecek şekilde iterek, sıkıştırılır. Bu metodla sıkıştırma çok iyi sağlanmaktadır.
Depolama Yerindeki Binalar, İşletme İekli, Araç Gereçler, Personel Gereksinimi.
Öncelikle büyük baş av ve diğer hayvanların, dökülen naylon, kağıt gibi maddelerin uçuşmaları önlemek için en azından 2 m yyüksekliğinde kafesli tel hattı uygulanır.
Binalar çok sağlam ve dayanıklı olmalı binaya dışardan su püskürtmeli ve temizlenebilmelidir. Pis su için fosseptik çukur kazılmalıdır. Tartı düzeni mutlaka olmalıdır. Böyleliklle gelen çöpler hakkında bilgi edinil
ebilir.
Çöpler uygun alanda 1-2 m yüksekliğinde yayılır. Ancak bagger aleti (kepçe veya kompaktör) ile de yaklaşık olarak ilk yüksekliğinin üçte birine düşene kadar sıkıştırılır. Bir kaç seferlik dökme, yayma ve sıkıştırma olaylarından sonnra bu şekilde yığınlanmış çöpler 60 cm yüksekliğinde çok daneli toprak materyali tarafından örtülür.
İyi sıkıştırılmış bir deponide, hiçbir zaman koku şikayeti oluşmamaktadır. Tasfiye aletleri kepçe, bagger, paletli kompaktör vs. kullanılmalıdır. Deponi planlama ve inşaat çalışmaları aşağıdaki şekilde olmalıdır.
1) Deponi giriş yolları
2) Lastik yıkama ünitesi
3) Deponi zemininin oluşturulması
- Yeraltı suyunun ve yüzeysel suyun uzaklaştırılması
- Deponi zemini sızıntı suyun toplanması ve uzuklaştırılması
- Sızıntı suyundan örnek alma, ölçme dengeleme havuzuna alma ve arıtma
4) Sızıntı su iletimi pompa merkezi
5) Su temini bağlantısı
6) Ellektrik, telefon bağlantısı
7) Deponi gazı oluşumu ve değerlendirme işlemleri
8) Giriş kısmı, binalar ve sanat yapıları
-
İşletme binaları ve ek kesitler- Bakım ve onarım atölyeleri
- Diğer tesisler
Çöp ve Katı Atık Deponisindeki Sızıntı Suyunun Karakteristikleri
Parametre Aralık Genel
(mg/l) (mg/l)
----------------- ------- ------
BOI5 ..................... 2000-30.000 ....... 10.000
Toplam organik karbon,TOK 1500-20.000 ....... 6.000
Kim.Oks.İhtiyacı KOİ...... 3000-45.000 ....... 18.000
T.Süspanse madde .. .... 200-1000 ....... 500
Organik azot ............. 10-600 ....... 200
Amonyak azotu ............ 10-800 ....... 200
Nitrat ................... 5.40 ............ 25
Toplam fosfor ............ 1.70 ............ 30
Ortofosfat fosforu ....... 1-50 ............ 20
Alkalinik CaCO3 .......... 1000-10.000 ...... 3000
pH ....................... 5.3-8.5 .......... 6.0
T.Sertllik CaCO3 ......... 300-10.000 ....... 3500
Kalsiyum, Ca ............. 200-3000 ......... 1000
Magnezyum, Mg ........... 50-1500 .......... 250
Potasyum, K............... 200-2000 ......... 300
Sodyum, Na ............... 200-2000 ......... 500
Klorür ................... 100-3000 ......... 500
Sülfat ................... 100-1500 ......... 200
Toplam Demir, Fe ......... 50-600 ......... 60
Harmandal
ı Kısmi Düzenli Deponisi Örneği
İzmir'de yakın zamana kadar kullanılan ve çöplerin kontrolsüz ve düzensiz olarak atıldığı 6 adet çöp döküm alanı vardı. Bu alanlar şehrin hızla gelişmesi sonucu,yerleşim alanlarının içerisinde kalmakta, gün geçtikçe çev
reye olan zarar-ları artmakta idi.
Harmandalı Düzenli Depolama Alanı İzmir il sınırları içerisinde 38 32 - 38 33 boylamları ile 27 05 - 27 10 kuzey enlemleri arasında, Karşıyaka ilçesine bağlı Harmandalı köyünün 2.5 km doğusunda yer almaktadır.İehir merkezine 25 km uzaklıkta olan alana İzmir-Karşıyaka-Menemen devlet karayolunun 12. km`sinden ayrılan Harmandalı köyünden ulaşılmaktadır.
Harmandalı Düzenli Deponi Sahası yeraltı suyu açısından geçirimsiz olarak kabul edilebilir. Yapılan jeolojik etüt raporuna göre alanın geçirimlik katsayısı 10
-7 m/sn ve kil,silt malzemesi ile kaplıdır. Vadi şeklindeki alanın D.S.İ tarafından yapılan araştırmalar sonunda yeraltı su havzası üzerinde olmadığı saptanmıştır. Bütün bu özellikler sahanın çöp alanı olarak kullanılmasında bir engel olmadığını ortaya koymuştur. Burada yapılan jeolojik çalışmalar sonunda alan üç lito-lojik birime ayrılmıştır.
1) Harmandalı filişi
2) Piroklastik örtü serisi
3) Genç yamaç ve molozlar
Yıllık ortalama yağış miktarı 700 mm , ortalama sıcaklık 17.6 C 'dir. Hakim rüzgar yönünün Kuzey-Kuzeybatı olduğu belirlenmiştir.
Harmandalı Düzenli Atık Depolama Alanı 900.000 m`lik alana sahiptir. İzmir'in ihtiyacını min. 10-15 yıl karşılayacak kapasitededir. Buraya gelen çöpler 5 bölgede ayrı ayrı depolanmaktadır. Bu bölgeler şunlardır;
1) Evsel Atık Bölgesi
2) Sanayi Atık Bölgesi
3) Hastane Atıkları Bölgesi
4) Arıtma Çamurları Bölgesi
5) Hayvan Leşleri(Hayvan Mezarlığı) Bölgesi
6) Pil vb. Atık Böl
gesi7) Sızıntı Su Toplama Bölgesi
8) Sızıntı Su Yağmurlama Bölgesi
Evsel atıkları düzenli depolamak maksadıyla inşa edilen alana,insan ve çevre sağlığını korumak maksadıyla;
1) Sıvıların ve sıvı atıkların,
2) Akıcılığı kayboluncaya kadar suyu alınmamış arıtma çamurlarının,
3) Patlayıcı maddelerin,
4) Hastane ve klinik atıklarının,
5) Hayvan kadavralarının,
6) Depolama esnasında aşırı toz, gürültü,kirlenme ve kokuya sebep olabilecek atıkların,
7) Radyoaktif
madde ve atıkların,8) Tehlikeli atık sınıfına giren atıkların, depolanması yasaktır.
İzmir`in mevcut 8 ilçesinden gelen evsel çöpler Harmandalı Düzenli Atık Depolama alanında mevcut olan evsel depolama bölgesinde depolanmaktadır.
Almanya Neumünste
r Düzenli Deponisi Örneği
Deponi Tekniği uygulanmadan önce 6 Adım mutlaka atılmalıdır.
AB ülkelerinde özellikle Almanya'da 01.07.1993 tarihinde yürürlüğe giren "Katı Atıklar Yönetmeliği"'ne göre tüm atıklar önce her türlü yol ve teknikler zorlanarak değerlendirilecek eğer başka atıcak bir adım yoksa düzenli olarak depolanacaktır. Çok kademeli ve kontrollü olarak çöp miktarının azaltılması ve sağlıklı bertarafı asıl amaçtır. Bunun için de aşağıdaki yollar izlenecektir:
1. Adım
Çöp ve atıklar mutlaka en aza indirilmeli, özellikle içine tehlikli atıklar atılmamalıdır. Çok etkili ve organize bir biriktirme ve toplama sistemi yerleitirilmelidir. Çöplerin içine ilaç, boya atıkları, kullanılmış yağlar, piller v.d. gibi tehlikeli maddeler karışmamadı için bunlar
ayrıbiriktirilmeli ve ayrı toplanmalıdır. Biriktirme sistemi veya toplama sistemi "Evden Alma" veya "Merkeze Bırakma" gibi sistem uygulamaları olabilir.
2. Adım
Madde özelliklerine göre biriktirme ve maddesel olarak geri kazanma şansını artırma. Bu ara tekrar geri kullanma (1.G = R = Reuse), hammadde olarak geri devirini sağlama (2.G = R = Recycling) veya maddesel olarak geri kazanma (3.G = R = Recovery) termik veya biyokimyasal işlemlerle gerçekleştirilmelidir. Ayrı toplama ve değerlendirme çöp ve katı
atık miktarlarının kaynağında en aza indirilmesini sağlayacaktır. Biyoorganik çöpler (yaş çöpler), değerli atıklar (kuru çöpler) ve diğer çöpler olarak ele alınabilir.
3. Adım
Deponi için ekosistem koşullarının belirlenmesi (toprak, jeolojik, hidrojeolojik, jeoteknik, coğrafik, v.d.) ve halıhazır durumunun ortaya konulması gerekmektedir.
Daha sonra depoi yerinde aşağıdaki işlemlerin mutlaka uygulanması ve yapılması gerekmektedir:
*** Yeraltısuyunu tehdit edip etmediği
*** Doğal ekolojik çevrimlere ve peyza
ja etkisi*** Jeolojik ve hidrojeolojik sorunlar
*** Trafik bağlantısı veya yarattığı yükler
*** Altyapı durumu
*** Arazinin mülkiyeti ve kullanılabilirliği
*** Emisyon ve imisyon etkileri
*** Ekonomik yükleri
*** Toplam ekolojik yükleri
4. Adım
Ne depon
i kütlesine su sızmalı, ne de deponi kütlesinden dışarı su sızmalıdır. Bunun için de mutlaka depon için zemin, toplam yüzey sızdırmazlıklarının yapılma-sı gerekmektedir. Sızdırmazlık için mineral maddeler kullanılabildiği gibi plastik maddeler de kullanımaktadır. Ancak çok kesin ve emin geçirimsizliği ve güvenliği sağlamak için mineral sızdırmazlık HDPE (PEHD) gibi plastik maddelerle yapılan sızdırmazlık kombinasyonları ile desteklenmelidir. Zemin sızdırmazlığı ile en yüksek yeraltısuyu seviyesi arasında da mutlaka 1 m bulunmalıdır. Deponi bittikten ve kapandıktan sonra da iyice mühürlenmelidir (yüzeysel sızdırmazlık yapılmalıdır).
5. Adım
Sızıntısu ve Gaztoplama mutlaka yapılmalıdır. Sıvı ve gaz haldeki emisyonlar önlenmelidir. Sızıntısu (sıvı haldeki emisyon) mutlaka toplanmalı, ve sızıntısu işlem tesisine gönderilmelidir. Sonra da ya nihai alıcı ortama (Standart değerlerleri sağlanmışsa), ya da kentsel atıksu arıtma tesisine yollanmalıdır.
Biyoorganik atıkların ayrı toplanması ve bertarafı deponilerde oluşan koku sorununu en aza indirmektedir. Dolayısiyle de gaz oluşumu da azalmaktadır. Ama gene de gaz oluşumu sürmektedir. Bu gazlar sızıntısu drenajı yolu (hattı) ile toplanabilir ve meşalelenebilir. Miktarı çok ise de değerlendirilebilir. Deponi kütl
esinin yüksekliği belirli seviyeye ulaştıktan sonra da deonigazı toplama bacaları deponi yüksekliği ile birlikde inşaa edilebilir.
6. Adım
Her türlü inşaat kalitesi oa kadar iyi olmalı ki, daha sonraki kontrol ve bakım masrafları az olsun ve sorun olmasın. Çok sayıda kontrol kuyuları (Kuyu Sistemi) ile düzenli olarak yeralttısuyunun rejimi ölçülür ve kontrol altına alınır. Deponinin sızdırmazlığı sürekli olarak kontrol edilmeli ve kanıtlanmalıdır. Deponi kütlesine komşu alanlara düşen yağmur suları yüzeys
el olarak derlendikten sonra yüzeyselsu alıcı ortamına verilmeden önce suyun kalitesi ortaya konulmalıdır.
Deponinin Hazırlanması
Deponi alanın hazırlanması için yaklaşık olarak 200 000m
3 ana toprağın taşınması gerekmektedir. Bu ayrı bir yere yığılmaktadır. Daha sonra bitki kökleri ile zengin olan yaklaşık 230 000 m3 toprak taşınmakta ve uzaklaştırılmaktadır. Bu son kısım sedde inşaatlarında da kullanılabilir. Dipde görünen kumlar da yaş taşıma yöntemi le alınmakda ve yapay sucul biyotop oluşturulmaktadır. Yıkanan kumlar da deponi için hazırlanan zeminin üstüne 2,0 - 6,0 m yüksekliğinde yayılmaktadır. DN 100 olaan delikli drenaj boruları da kontrol drenajı olarak yerleştirilmekte-dir. Bunun amacı herhangi bir anda yeraltısuyunun yükselmesi halinde kontrol altına alınmış olmaasıdır. Islak taşıma (hidrolik taşıma) ile getirilen kumun üzerine 25 cm yüksekliğinde çakıllı kum gelmektedir. Proctor yoğunluğu %100 olacak şekilde de sıkıştırılmaktadır.
Deponi Zemininin Sızdırmaz Hale Getirilmesi
Doğal zemin bu şekilde hazırlandıktan sonra üzerine mineral sızdırmazlık malzeme-si 25x3 =75 cm olarak tabakalar halinde yayılmakta ve sıkıştırılmaktadır. Sızın-tısu drenaj borulrının olduğu yerlerde bu tabaka 90 cm olmakta ve bir 15 cm'lik tabaka daha sıkıştırılmaktadır.
Proctor yoğunluğu %95 olacak şekilde de sıkıştı-rılmaktadır. Burada elde edilen sızdırmazlık değerleri kf değeri 1x10-9 değerinden küçük olmalıdır. Bu mineral tabakasının ince planum olarak eğimi enlemesine %3 ve boylamasına da %1 dir. Bu sızdırmazlık tabakası üzerine HDPE malzemesinden oluşan ve 10 m enlerinde bulunan ruleler halinde yayılmakta ve sıcak kaynak yapılmkatadır. Sıcak kama çift dikişi oldukca sağlam olduğu için de sızdırmazlık çok iyi sağlanmaktadır. Bunun üzerine de en iyisi ön ayrıştırılmış ince çöp tabakası (2,0 m yüksekliğinde) gelmektedir. Bu tabaka hem HDPE döşemesi-ni korumakda hem de sızmanın iyi olmasını sağlamaktadır. Sızıntısuları toplamaak için delikli PEHD borulardan DN 300 olanlardan 40,0 m ara ile döşenmektedir. Her drenaj borusu tıkanması halinde basınçlı sularla açılabilecek ve gereğinde her an kontrol edilebilecek şekilde döşenmiştir. Sızıntısuyu da deponi sahasının en düşük kodu olan yöne doğru iletilmekte ve orada işleme tabi tutulmaktadır.
Deponi Üstünün Sızdırmaz Hale Get
irilmesi
Evsel çöplerin depolandığı deponilerde %20 ler civarında bir çökme olduğundan ilk ve geçici örtüleme sızıntısu ve gaz oluşumunu minimalize edecek düzeyde olmalıdır. Bunun için de 1,0 m yüksekliğindeki örtü yetmektedir. Bunun da 0,3 m'lik kısmı kum, 0,4m'lik kısmı mineral madde ve üstüne de 0,3 m lik toprak dolgusu gelmektedir. Çökme olayı durduktan sonra da nihai örtüleme yapılmaktadır.
Sızıntısu İşleme ve Hazırlama Tesisi
Bu deponide yağışın dağılımına da bağlı olarak 26 ile 205 m
3/Gün arasında sızıntısu beklenmektedir. Debisi böyle değişken olan deponi sızıntısuyu için aşağıdaki tasarım yapılabilir:
*** Tamponlama havuzu ( V = 2600 m3 )
*** Kombinasyon havuzu (dışda dairesel havuz : V = 830 m
3) ve iç kısımdaki son çökeltim havuzu ( V = 310 m3 )*** Aktif çamur havuzu ( V = 1200 m3 )
*** Karıştırma ( homojenleştirme ) havuzu ( 4 gözlü ve her birinin hacmi ise 10 m
3)*** Stoklama havuzu ( dört gözlü ve her biri 120 m3 hacimli )
*** Izgara
*** Makina binası (Pompa bodrumu dahil)
Sızıntısuları önce tamponlama havuzuna alınır ve oradan bir pompa yardımı ile değişmez debi ile işlem tesisine verilir. Biyolojik arıtma kısmında ayrışabilir karbon ve azotlu bileşikler parçalanır. Biyolojik üniteler aşağıdaki kademelerden oluşmaktadır:
* Öne
alınan denitrifikasyon ünitesi* Nitrifikasyon ünitesi
* Son arıtma ve çökeltim havuzu
Azot eliminasyonu da amonyum ve nitrat ölçümü ile sürekli olarak kontrol edilmektedir.
Sürekli olarak da pH ölçümü yapılarak ortamın pH sının nötr sahada kalması için gerekli çözeltiler ortama verilmektedir. Fosfor ilavesi ile de besin maddesi açığı tamamlanmaktadır. Blower sistemi yardımı ile ince kabarcıklar şeklinde havalandırma yapılmaktadır. Havuzların üstü örtülmüştür. Buradan toplanan hava da kompost filtresi üz
erinden geçirilerek arıtılmaktadır. Fazla çamur oluşursa o da çamur depolama havuzunda istiflenmektedir. Biyolojik olarak arıtılmış sızıntı su da depolama havuzunda toplanmakta ve bekletilmektedir. Eğer arıtılmış suyun kalitesi alıcı ortama doğrudan verilecek özellikde değilse kentsel atıksu arıtma tesisine eğer doğrudan verilecek özellikde ise o zaman yüzeysel suya verilmektedir. Biyolojik arıtma ile hiç bir şekilde deşarj koşulları sağlanmazsa o zaman fizikokimyasal işlemlere tabii tutulur ondan sonra deţarjı yapılır.
Havuzunun İnşaatı
*** Havuz inşaatlarında B35 Betonu, BII kullanılmıştır. Kimyasal maddeler karşı dayanıklı olması ve su sızdırmaaz olması istenmektedir.
*** HS - çimentosu kullanılmaktadır
*** Rutubet sınıfı WA (Alkali yönelgesi)
*** Be
ton çeliği IVS
Sızıntısu ile temas edebilecek tüm beton yüzeyler PEHD kaplaması beton plakası üzerine gömülmektedir. Bütün iletim hatları PEHD'den yapılan borularla yapılmıştır. Dengeleme havuzunun dışında diğer bütün havuzlar tabandan yapılan bağlantılarla hepsi birbirine ve makina binasının pompa dairesine bağlanmıştır. Bu binadan hepsinin konttrol edilmesi mümkündür. Makina binasında blowerler, pompalar, pnömatik pompa dairesi, kimyasal maddeleri dozlama pompası, ölçüm aletleri, v.d. gerekli araçlar bu
lunmaktadır. Tesisin tamamı tam otomatikolarak çalışmaktadır. Aksaklık her an ve her yerde tespit edilebilmektedir.
İşletme Binası
Giriş kontrol yapısı ve binası. Burada tesisin sorumlu müdürünün odası, atıkların izlenmesi, tartılması ve ölçülmesi. Giriş yapısında modern en gelişmiş bilgiişlem aygıtları tartımın ve fatura kesmenin yanı sıra katı atık tekniği ve ekonomisi için gerekli olan tüm doneler ve veriler elde edilmekte ve kayıt edilmektedir. Kontrol çok iyi yapabilmek için çöp ve katı atığı teslim
eden ve atığın döküldüğü yer tam olarak kayıt edilmektedir.
Araç parkı. Her türlü araç için garaj oluşturmaktadır.
Laboratuvar. Kritik olan çöp ve atıkların çok hızlı analiz yöntemleri ve rutin analizler burada yapılmaktadır.
Sızıntısu ile ilgili işletme gereği analizler yapılmaktadır.
Sızıntısu arıtma tesisi ve işletilmesi.
Sosyal binalar. Lavabo, duş, tuvalet, soyunma odası, çay odası, mutfak v.d.
Tamirhane (burada kompaktor, kepçe, temizlik araçları, çok amaçlı araçlar v.d.)
Tehlikeli madde ara
deposu. Deponiye gelen az miktarlarda olan evsel çöplerle kesinlikle depolanmamsı gereken atıkların geçici olarak saklandığı bina veya odalar. Bu binalar çok özel bir şekilde yapılmış ve sızdırmalığı iyi sağlanmıştır.
Geri Kazanma Merkezi
Arazi de ayrıca belirli yerler de değerli atıkların ayrı getirilip atılması ve biriktirilmesi sonra da değerlendirilmesi için ayrılmış yer vardır. Biyoorganik çöplerin özellikle zor ayrışan dal, yaprak , odun türü atıkların değerlendi-rilmesi için yığınlama yeri ve ön a
yrıştırma, kompotlaştırma yeri.
Gaz Motorlu Sıkıştırma İstasyonu ve Meşaleleme
Deponi kütlesinde oluşan gazlar önce sıkıştırılmakta sonra da meşaleleme cihazinda yakılmaktadır. GAz miktarı artınca da gazlar değerlendirilmektedir.
Sızıntısu Kontrol Bacalarının Mevcut Deponi Kütlesi İçinde İnşaası
1978 den beri kullanılan Aurach Deponisindeki sızıntısuyu kontrol altına almak için keson kuyu tekniğinden veya kontrol bacaları tekniğinden yararlanarak sızıntısu kontrol bacalarının inşaatı ele alınmıştır. 10 ha 'lık deponi alanına 1 000 000m
3 depolanmış bulunmaktadır. 17 ve 21 m derinlii bulunan iki adet sızıntısu kontrol bacaları yapılmıştır (İekil Deponinin planı). Bu bacalar sayesinde sızıntısuların toplanması ve işlem görmesi sağlanacaktır. Çalışmayan bozulmuş bulunan defekt sızıntısu iletim hattının da değişmesi gerekmektedir. Bu hattın boyu da 140 m'dir. Bunun için de aslında 17 m derinliğinde ve 3 m eninde kanal açmak gerekirken; Berstlining Yöntemi ile yüzey yarılmadan toprakaltından (kütle içinden) bozuk hattın yenilenmesi gerşekleştirilmiştir (İekiller Plan ve Enkesit: Kuyu 1 ve Kuyu 2).
Deponi İnşaatının Özellikleri
-----------------------------------------------------------------------------
Birim Toplam
Yapılan İşler (Birimler) Boyutu Maaliyeti Maaliyeti
------------------------------------------------------------------------------
Tarım toprağı taşınması 200 000m
3Zemin taınması
230 000m3Yıkanmış kum 500 000m
3Planum 65 000m2
Mineral sızdırmazlık 65 000m
2PEHD sızdırmazlık 70 000m
2Koruyucu geotekstil 150 000m2
Kum koruyucu tabakası 65 000m
2
Çakıl filtre 75 000ton
İnce çöp tabakası 150 000m
3Sızıntısu drenajı DN300 2 000m
PEHD borular 8 000m
PEHD Kombikontrol bacaları (2m çaplı) 22 adet
İşletme Binası
Bina hacimleri 12 500m3
Stabilize alanlar 12 000m2
Sızıntısu işlem tesisleri
Toprak ha
friyatı 10 000m3Çelik beton 3 250m3
PEHD ile kaplı havuz yüzeyi 3 300m
2Makina binasındaki hacim 2 250m
3------------------------------------------------------------------------------
Toplam İnşaat Maaliyeti ......... .........
Metan Gazı Oluşumu ve Çevreye Olan Olumsuz Etkileri
Çöpler depolandıktan bir süre sonra yağlar,, proteinler ve karbonhidratlar ayrışarak asitler, al
koller, aldehitler ve CO2 oluşur. Bu sıvılaşma aşamasından sonra metabolizma ürünleri özel mikroorganizma diye adlandırabileceğimiz Metan bakterileri tarafından hücuma uğrar ve belirli alçak moleküllü organik maddelerden metan gazı oluşur.
Depolama sahas
ında çöp gazlarını toplamak için uygun bir altyapı bulunmadığı takdirde, bu gazlar bazı tehlikeler yaratabilir. Özellikle açığa çıkan metan gazının belirli oranlarda oksijen veya hava ile temas etmesi can ve mal kaybına sebep olabilecek patlamalara yol açar. Patlama tehlikesinin yanısıra, metan yanıcı bir gazdır. Bu bakımdan, çöp gazlarının çevreye kontrolsüz bir şekilde yayılması yangın tehlikesi açısından çok sakıncalıdır. Ayrıca, kontrol altına alınmayan çöp gazları, etrafa istenmeyen kokuların yayılmasına sebep olduğu gibi civardaki yeşillendirme ve ağaçlandırma faaliyetlerine de zarar verebilir.
Çöplerin gelişi güzel yığıldığı alanlarda, alt tabakalarda oluşan gazlar üst katmanları aşıp havaya yayılmadığı takdirde, daha az direnç gösteren bir yol seçerek derinlemesine veya yandan yayılırlar. Böyle durumlarda, gazlar geçirimli formasyonlardan veya yayrık ve deliklerden geçerek oldukça uzun mesafelere taşınabilir ve civardaki bina bodrumları, su ve pissu yapıları gibi kapalı hacimlerde birikerek insan yaşaması için tehlikeli patlama, yangın ve zehinlenmelere yol açabilir. Avrupa ve Amerika'da olduğu gibi Türkiye'de de daha önceden çöplerin boşaltıldığı sahalar civarına kurulan evlerin bodrum katlarında ve tuvaletlerinde meydana gelen çeşitli çöp gazı patl
amalarında çok sayıda can ve önemli ölçüde mal kaybı olmuştur.
Normal şartlar altında, çöp gazlarının hacimce %85'lere varan kısmı metan (CH
4) gazıdır. Geri kalan kısım, başta karbondioksit (CO2) olmak üzere daha az miktarlarda karbonmonoksit (CO), hidrojen sülfür (H2S), hidroje (H2), azot (N2), toz ve su buharından oluşmaktadır.
Düzenli depolpama sahalarında çöp gazlarının çıkışı için delikli borular veya çakıl bacalar gibi basit yöntemler kullanılmaktadır. Genelde hücreden alınan gazlar atmosfere bırakılmakmtadır. Deponi gazlarının (biyogaz) toplanarak bir enerji kaynağı olarak değerlendirilmesi son yıllarda üzerinde çok durulan bir konudur. Son yıllarda ve günümüzde deponi tekniği bütün unsurları ile birlikte ileri düzeyde geliştirilmiştir.
Deponi Sızıntı Sularının ve Deponigazlarının Günümüzün Teknolojileri İle Zararsızlıştırılması ve Değerlendirilmesi
Sızıntı Sularının Arıtılması
Deponide mineral sızdırmazlık tabakası ve onun üzerine yerleştirilmiş sızıntısuyu toplama hattı (drenaj tabakası ve boruları); tüm deponigazını toplaması için gerekli altyapı; tamamlanan kısmın hemen kapsüllenmesi; deponigazının termik işlem görmesi ve değerlendirilmesi; sızıntısuyun işlem görmesi ve zararsızlaştırılması yapıları bulunmaktadır.
Su havzasına olumsuz etki etmesin diye ayrıca depon çevrsinde de hidrolik bariyerler (engeller) yapılmıştır.
Yağmur suyu rekultive edilmiş kısmından ve stabilize alanlardan doğrudan kanalizasyon şebekesine bağlanmalısdır. Çevre drenajı ise dibi betonla kaplı açık kanalla yapılmalıdır. Sızıntısu girişi veya girişimi önlenmelidir. Deponi üzerinde 2 km 'den fazla işletme yolları vardır. Deponi üzerinde çökmeleri, gazoluşumunu ölçmek için aletler vardır. Ayrıca yeraltı suyunun kontrolü için kuyular olmalıdır.
Tüm toplayıcı ve emici borular bir TV-kamerası ile çalışıp çalışmadıkları kontrol edilebilmelidir. Bu şekilde tutulan sızıntısu pompa binasına iletilebilir.
Deponi
'nin sızıntı suyu ileri bir teknoloji ile arıtılabilir. Gerek deponide ayrışan maddelerin oluşturduğu su gerekse de yüzeyden deponi kütlesinin üzerine yağan yağmur sularının tamamen deponi kütlesinden sızarak oluşan beraberinde çözdükleri organik ve inorganik maddeleri içeren sızıntı su bir pompa binasında toplanmakta ve oradan biriktirme haznesine pompa ile basılmaktadır. Günde ortalama olarak 40 m3 deponi sizıntı suyu pompa ile arıtma tesisine gönderilmektedir. Bu biriktirme haznesindeki deponi sızıntı suları işlemler için önce ara depolamaya pompalanmakta ve oradan da arıtma tesisinin kademelrine verilmektedir. Burada çok ileri bir arıtma yöntemi olan membran yöntemi uygulanmakta ve tersozmoz kademe 1' e sızıntı su verilmektedir. Membran yönteminin işleyiş mekanizması tamamen fiziksel olduğundan sızıntı suyun içindeki organik ve inorganik maddeler burada tutulmaktadır. Geriye ise işletmede yeniden kullanılabilecek özelliğe sahip "Permeat" kalmaktadır. Membran tarafından tutulanlar ise kirlilik yükü oldukca yüksek arıtma kalıntılarıdır (Konsantrat). Bu konsantrat ayrıca işleme tabi tutulmakta ve arıtılmaktadır. Ara depolama haznesi ile tesis arasında ayrıca sızıntı suyun pH'sını ayarlamak için de bir dozlama ünitesi bulunmaktadır. Böylece membrana sürekli olarak hafif asitik özellikteki sızıntı su yollanmış olamktadır. Tersozmoz'un 1. basamağında 40 bar bir basınç altında konsantrasyon faktörü 5'e ulaşılmaktadır. Buraya giren suyun %80'i arıtılmış olarak çıkmaktadır (Permeat). Buradan da tersozmoz 2'ye gelen su kullanma su özelliğine sahip ve standartlara uygun hale gelip uzaklaşmaktadır. Permeatın işletme ihtiyacından fazla olan kısmı da kanalizasyona verilmektedir. Tersozmoz 2 kademesinde oluşan konsantrat'da birincisine eklenmektedir. Bu konsantatlar iyice katılaşana kadar işleme tabi tutulmaktadır.
Konsantratları daha katılaştırma sırasında kullanılan buharlaştırma sistemlerinde korozyonu önlemek için uygun paslanmaz çelik malzeme veya özel plastık seçmek gerekir. Çünkü sızıntı su içinde yemek tuzları olabilir ve bunlar da korozyon yapabilir.
Kiristilizasyon buharlaştırıcısının ayrıca bir ısı eşanjörü (değiştiricisi) vardır. Sirkulasyon halindeki akışkan yatak gibi çalışır ve bu sayede de ısı eşanjörünün yüzeyinin kabuk bağlaması engellenmiş olunur. Isı eşanjörlerinin yüzeyi için en uygun madde grafittir. Bu madde korozyona ve abrazyona (kopma, aşınma) karşı dayanık
lıdır. Tersozmoz'dan gelen konsantratlar burada 850C'ye kadar ısıtılmaktadır. Sonra bir kondenzasyon aletinde destile edilmektedir. Bu işlemden sonra konsantratın katılığı 10 - 15 kat daha artmaktadır.
Kiristilizasyon buharlaştırıcısından elde edilen konsantratın katılaştırılması sırasında oluşan ara ürün destilatın içindeki amonyak özel bir üniteden geçirilerek arıtılmaktadır. Bu destilat daha sonra permeat ile birlikte tersozmoz 1 ünitesinde tekrar işleme tabi tutulmaktadır. Amonyak gidrilmesi sırasında
oluşan amonyumsulfat ticari gübre olarak kullanılabilmektedir.
Kurutma ünitesinde oluşan atıkgazlar da yüksek sıcaklıklarda yakmaesasına dayanan bir yanma odasında yakılmaktadır. Bu ince tabaka kurutucusunun girişinde %20-30 olan katı madde miktarı; çıkışında %90'a ulaşmaktadır. %90 katı madde ve %10 su içeren ve pudar şeklindeki bu atık özel olarak torbalanmakta ve saklanmaktadır. Bunlar sızıntısuyun içinde bulunan organik ve inorganik bileşiklerdir. Dolayısiyle deponi türüne göre bu bakiyenin tehlikeli
olma veya olmama gibi bir özelliği vardır. Buna göre ara depolamadan sonra nihai depolama da ona göre yapılmalıdır.
Deponigazının Termik İşlemleri
Deponigazı gerek organik bileşiklerin gerekse sızıntısu içeriğinin anaerobik ortamda ayrışması sırasında oluşmaktadır. Bu gazlar gaz sondaj kuyusu sayesinde toplanmaktadır. Bazı yerlerde bu sondaj kuyusunun derinliği 30 m'yi bulmaktadır. Saatte yaklaşık olarak 750 m
3 deponigazı çekilmektedir. Her bir gaz kuyusu çakıl sutundan oluşmaktadır ve çapı 850 mm'dir. Bu çakıl sutunun tam ortasında çapı 250 mm olan boru bulunmaktadır. Bu boru aynı zamanda kamera ile kontrol olanağını da vermektedir. Her bir gaz kuyusunun başı fleksibil bir boru hattı ile gaz toplama hattına bağlanmıştır . Her biri gaz ring iletim hattına bağlanmakta oradan da işlem göreceği yere taşınmaktadır.
Deponi kütlesinden sondajlarla alınan deponigazları bir iletim hattı ile işlem merkezine kadar taşınmakta ve orada önce içindeki suyu alınmaktadır. Sonra sıkıştırılan gaz bir yakma kazanının brül
örüne gönderilmekte ve hava ilavesi ile 12000C'de 0,3 saniye süresince yakılmaktadır.
Bir soğutma kazanında 22 bar basıncı ve 320
0C sıcaklığı olan primer buhar eldeedilmektedir. Bu bir buhar motoru sayesinde 0,1 bar'a düşürülmektedir. Buna bağlı bir jeneratör de elektrik enerjisi üretmektedir.
140 0
C sıcaklığında ve 3.5 bar basıncında olan bir kısmı da sızıntısu konsantratının termik işlemleri için (ısı eşanjörünün kaloriferine ve kurutucuya) alınmakta ve kullanılmaktadır. Kalan buharın kalan enerjisi de kullanılmaktadır.
Gerek burada oluşan kondens suyu gerekse de buharlaştırma ünitesinde oluşan kondens suyu birlikte kazan besleme suyu olarak tekrar kullanılmaktadır. Termik enerjiden yararlanmanın yanı sıra ayrıca jeneratörlü buhar motoru toplam 460 k
W elektrik enerjisi üretmektedir. Bu enerji de enterkollekte sisteme verilmektedir.Deponigazının klor ve flor miktarı fazla olduğu için bir motor yardımı ile doğrudan elektrik enerjisine dönüştürülmesi sakıncalıdır. Çünkü klor ve flor korozyon nedeniyle çok çabuk aşınmaya ve bozulmaya neden olurdu.
Buhar sistemi üzerinden dolaylı olarak elektrik üretmenin randımanı düşük de olsa, uzun ömürlü kullanımı nedeniyle gene bir ekonomiklilik sağlamaktadır.
Bazı Çöp Bileşenlerinin CH
4 ve Deponigazı Değeri
-------------------------------------------------------------------
Madde grupları % KM CH
4 - Miktarı Gaz miktarı(m3/t KM) (m3/t Madde) (m3/t Madde)
------------------------------------------------------------------
Gazete 76.1 94 72 120
Dergi 76,1 79-177 60-135 100-225
Karton 76,1 250 190 317
Karışık kağıt 76,1 51-191 39-145 65-242
(%42 gazete+%38 dergi+ %20 Karton)
Rende talaşı 76,1 24 18 34
-----------------------------------------------------------------
Odun
-------------------------------------------------------------------
Bitkisel atıklar
46,3 226-408 105-189 191-344Mutfak atıkları 46,3 160 74 135
(Ekmek oranı fazla atıklar)
-------------------------------------------------------------------
Biyoçöp ve yeţil çöp
toplamı 46,3
48-77 22-36 40-65-------------------------------------------------------------------
Çim ve kesilmiţ ot 46,3 209 97 176
------------------------------------------------------------------
Yapraklar 46,3 71 33 60
------------------------------------------------------------------
Deponilerden Enerji Elde Etme Teknikleri: Blok-Isı-Enerji-Ünitelerinde Deponi Gazının Değerlendirilmesi
Deponilerdeki organik maddenin tamamının parçalanması halinde elde edilen biyogazın içindeki metan oranının dağılımına göre ısıl değer de açık bir şekilde değişmektedir. 1 Nm
3 biyogazda metan oranı %50 olduğu zaman, 18.0 MJ; %75 metan bulunduğu zaman ise 27.0 MJ enerji elde edilebilmektedir.
Deponide biyogaz oluşmasına neden olan metan bakterileri mezofil ve termofil sahada faaliyet göstermektedir. Mezofil olanlar 28 - 45 C de ; Termofil olanlar da 50 - 700 C de optimal gaz üretmektedirler. Termofil metan bakterilerin birim organik maddeden birim zamanda biyogaz üretme yetenekleri çok daha fazladır.
Belli başlı ayrışabilir organik maddeler tamamen ayrıştığı zaman organik kuru madde başına verebilecekleri biyogaz miktarı, metan oranları ve enerji içerikleri aşağıdaki gibidir :
Organik madde Biyogaz eldesi CH4- İçeriği Enerjisi
türü (Nm3/kg OKM) (%) (MJ/kg OKM)
-----------------------------------------------------------------
Karbondidrat 0.8 50 14.4
Protein 0.7 70 17.6
Yağlar 1.2 67 28.9
-----------------------------------------------------------------
Gerçek değerler ise , pratikde bunun altındadır, çünkü organik maddelerin tamamı henüz parçalanmamıştır. Bugün 1 kg OKM (organik kuru madde ) 'den elde edilebilecek gaz miktarı organik maddenin bileşimine ve de işletmenin koşullarına bağlı olarak
0.2 ile 0.6 Nm3 / kg OKM arasında değişmektedir. Diğer bir deyişle de 1 kg OKM den ancak 3.6 ile 16.0 MJ arasında enerji beklenebilmektedir.
Deponilerde oluşan gazlar ister deponi işletme başlangıcından itibaren planlanarak toplanmış deponigazları için olsun, ister de daha sonradan sondajlama yöntemleri ile derlenen deponi gazları olsun mutlaka zararsızlaştırılmalı veya değerlendirilmelidir. Değerlendirme için yaygın kullanılan enerji dönüştürücü ekipmanın kalbi ise "Blok-Isı-Enerji-Ünitelerinden" oluşmaktadır. Ancak deponideki mevcut gazın çıkarılması ve yakılması/değerlendirilmesi için inşaat, makina ve ölçüm teknikleri açısından bazı adımların atılması ve işlerin yapılmış olması gerekmektedir.
Deponi Gazının Emilmesi, Arıtılması ve Değerlendirilmesi
Deponinin bitmiş kısmındaki deponi gazı önce sondajlar sonucu emilir. Sondaj için kullanılan makina genelde hidrolik olarak çalışan sipiral burgu aleti ile kuyular açılır. Sonra bu kuyulara gaz alma boruları yerleştirilir. Tüm kuyulardan elde edilen deponi gazları hepsine göre merkezlenmiş olan bir merkez toplama bacasında toplanır . Buradaki su kondenzasyon
ünitesi yardımı ile gazın sıcaklığı 30C'ye kadar düşürülür. Böylece gazın içindeki rutubet yüksek oranda kondanze edilir. Kondanze olan su da kondens su toplama kabına gider. Bu kaba daldırılan bir dalgıç pompa sayesinde de buradaki toplanmış su deponi kutlesine sızması için geri pompalanır.
Gaz patlamalarına neden olmamak için de en az iki-üç yerde olmak üzere de sürekli olarak deponi gazının oksijen içeriğinin ölçülmesi gerekmektedir.
Gaz emme kuyuları, gaz iletim hatları ve su kondenze etme istasyonu
deponi üzerindedir.
Hidrolik olarak çalışan bir spiral burgu deponi gazı kuyuları sondajlanmakta; kuyulardan çıkarılan çöpler tabaka tabaka alınarak ayrışmış ve ayrışmakta olan organik madde için tahminler yapılarak toplam oluşabilecek gaz hesabı yapılmaktadır. Sondajla (spiral burgu ile) kuyudan çöpler alındıktan sonra da tornadan geçirilmiş ağır destek borusu kuyuya çakılmaktadır.
Taze kuyudan çıkarılmış çöplerin sıcaklıkları ölçülür; deponin gaz potensiyeli hakkında tahminler yapabilmek için de örnekler alınır. Hortumla gaz analizleme torbalarına bağlanır. 30 - 35
0C oda sıcaklığında oluşabilecek gaz miktarları ve bileşimleri ölçülür.
Deponi gaz kuyuları sondajlandıktan ve içine destek borusu çakıldıktan sonra; içine asıl gaz alma işlevini yerine getirecek olan delikli veya yarıklı (yarık eni 5-6 mm) HDPE boruları yerleştirilir. Gaz alma boruları kangal şeklinde üretilir ve taşınır, kuyu içine de bu kangaldan yerleştirilir, sonra da kesilir . Kuyununun dip kısmına filtre görevini görmesi için iri çakıllar yerleştirilirken; en üst kısmına da sızdırmazlığı sağlayan kil mineral tabakası inşaa edilir. Bu işlemler tamamlandıktan sonra; iki gaz alma borusunun çıktığı kuyu ağzına kuyu bacası için beton fundement platformu oluşturulur. Sonra da bu kuyunun üst
üne uyarı şildleri çakılır. Kuyu bacasının içine gaz alma borularının başına fleksibil hortumlar monta edilir ve iletim borusuna bağlanmadan önce de manuel açılıp kapanan bir klape de monte edilir. Bu bacadan da toplanan gazlar çöp içine, kum yatak üzerine döşenmiş gaz iletim hattı ile merkezi gaz toplama bacasına iletilir.
Tüm açılan kuyulardan gelen deponi gazı merkezi toplama bacasında toplanır ve gazın içindeki su; kondenz su biriktirme kabında biriktirilir. Bu baca işaretlenir ve uyarıcı şild asılır, havalandırılması ihmal edilmez. Her iletim hattı üzerinde örnek alma yerleri ve aynı zamanda da klapeleri vardır. Kondenz suyu giriş çıkış hatları ve yükselen gazı iletme hattından oluşmaktadır.
Gaz soğutma istasyonunun üstünü örtmek gerekir. Gaz soğutma istasyonunda soğutulan ve kondeze olan su uzaklaştırılır. Gaz soğutma istasyonunda deponi gazı içindeki oksijeni sürekli kontrol etmek için ölçümler yapılır. Ölçüm barakasında O
2- ölçüm aygıtı mutlaka bulunur. Debi ölçeri, kondenzat ayırıcısı ve emiş pompası da bu kulübede bulunur.
Deponin en düşük kodunda da su toplama kabı ve bacası bulunur. "Blok-Isı-Enerji-Ünitelerinin " bulunduğu binaya hat iletilmeden önce gene büyük bir kontrol bacası yapılır. Su toplama kabı, örnek alma yerleri, görülür pencere, patlamaya karşı dirençli bir kapak, geri kaçak kapağı (Cakvalf), kapatma kapağı, kabı boşaltmak için manuel çalışan pompaya bağlantı v.b. bu baca içinde bulunmalıdır.
Deponi ile "Blok-Isı-Enerji-Ünitelerinin " bulunduğu binaya gaz taşınması ve diğer hatların (enerji, kumanda ve otomasyon kabloları) döşenmesi sağlam ve sıkı toprak yatak içinden yapılmalıdır. İekil 4'de bir "Blok-Isı-Enerji-Ünitesi" görülmektedir.
Bu kısa ve özlü anlatımdan da analşıldığı gibi deponilerde oluşan biyogazın değerlendirilmesi için belli bir bilgi birikime ve teknolojik deneyime sahip olmak gerekmektedir. Yoksa tesisin inşaası ve maaliyeti beceri birikiminin olmayışından dolayı çok pahalıya mal olabilir. Bu nedenle de bilgi ve beceri birikimi olanlardan yararlanmak gerekmekt
edir.
Kalıntıların Bertarafı
: Deponi Teknikleri
SINIF I : Burada inert maddelerden oluşan tarf, humus gibi organik maddeleri içermeyen harfiyat toprağı ve inşaat molozları depolanabilir.
SINIF II: Bu grupta su kirliliği kontrol yönetmeliği standart değerlerini aşmayacak derecede kirlilik içeren sızıntı suyu oluşturabilecek maddeler depolanır. Yıkım betonları, taş, tuğla, odun vs. gibi.
SINIF III: Bu gruba alıcı su ortamı standartlarını tutturamayan, ancak kanalizasyon için sınır değerleri tutturan sızıntı suyu oluşturabilecek atıklar depolanır.
SINIF IV: Bu grubu, sızıntı suları tüm standratların dışında kalan ve tehlike yaratan atıklar oluşturur.
Bu dört gruba giremeyip, depolanmasına izin verilmeyen her türlü çözeltiler, kullanılmış yağlar, siyanürlü tuzlar önce toksisite giderme, su alma ve yakma gibi işlemlere tabi tutulmalıdır.
Sınıf 2, 3, 4'de oluşabilecek sızıntı suları ve organik bileşiklerin parçalanması sonucu ortaya çıkabilecek metan ve sülfür gazları insan sağlığı açısından büyük tehlike oluşturur. Bu nedenle düzenli deponi sahalarında gaz çıkışı kontrol altına alınmalı, sızıntı sularının tehlikelerinden ve zararlarından korunmak amacıyla her türlü teknik üniteler kurulmalıdır.
Su Kirliliğinin Kontrol Altına Alınması
Deponi alanı doğal izolasyon maddeleri ya da folyeyle kaplanırsa sızıntı suyu oluşumu sınırlanmış olur. Deponi gazlarının çıkışında tabaka altında geçirimli bir yüzey oluşur. Bitki kalıntılarının varlığı da sızıntı suyunu azaltıcı bir etkendir.
Zemin tabakaları bitkinin kök salmasına elverişli olmamalıdır. Sızıntı suyunun belli bir akış yönü vardır. Buna göre sızıntı suyu toplanır, kokunun azalacağı, kısmen temizleneceği bir çukura verilir. Bu çukurdan sızıntı suyu bir pompa yardımı ile geri devir yaptırılır, suyun deponi üze
rinde eşit dağılmasına dikkat edilmelidir. Suni yağmurlama bunun için en uygun yöntemdir. Bu sırada sızıntı suyunun büyük bir miktarı buharlaşmayla yok edilir.
Islah Tekniklerinden Birisi: Deponi Sahasının Kapsüllenmesi
Deponinin ıslahı ve yeraltı suyunun kirlenmesini önlemek amacıyla gerek yüzey gerekse zeminde sızdırmazlık sağlanmalıdır. Bu amaçla Geomembran, Geotekstil, HDPE, folye, PEHD yollukları gibi bir çok malzeme çeşidi vardır. Ancak iyi bir deponi sızdırmazlığının sağlanabilmesi için
a) Sürekli olarak kalite kontrollerinin yapıldığı güvenilir malzeme kullanılmalıdır.
b) Sızdırmaz zemin hazırlanırken, folyeler döşenirken kaynak işlemi yapılırken uzman kadrolarla çalışılmalıdır. Malzemelerin kaynak yerleri minumumda tutulmalı, mümkün olduğunca büyük parçalar kullanılmalıdır. Böylelikle risk oranı düşmüş olur.
c) Zemin sızdırmazlık işlemlerinden sonra, tali işleri sıkı bir denetimde olmalı aşamalar sürekli kontrol altında tutulmalıdır.
d) İyi bir malzeme, iyi bir ekip ile yapılacak bir çalışma ileride doğabilecek zarar riskini düşürür. Başlangıçta yapılacak küçük harcamalar, belkide ileride doğma riski olan zararın yanında çok az kalır. Yüzeyde yapılacak tek tabaka veya üç tabaka ile sızdırmazlık sistemleri yüzeyden gelen suyun çöp kütlesine karışması önlenmiş olur. Yüzeysel sızdırmazlık tabakasının etkinliği iklime, zemin durumuna bitki örtüsüne ve örtü sisteminin yapısına bağlıdır.
Bir deponi sahasında yanlardan ve yamaçlardan gelebilecek etkilere karşı kil perdelerle önlem alınır. Arazi zaman içinde tekrar kültüre alınacağından üzeri doğal mineral toprakla örtülür. En alt tabaka olarak çöpte organik bileşiklerin anaerobik ortamda parçalanmasıyla ortaya çıkan metan gazlarını taşıma görevi yapan taş ve çakıl gibi filtre malzemesi kullanılır. Ayrıca
kum da kullanılır. Bunun üzerine ikinci bir tabaka olarak 0.5 m kalınlığında tınlı toprak tabakası iki kat olarak döşenir. Bu tabakanın üzerine üçüncü bir tabaka gelir. Kök bölgesi toprağı 6-7 çeşit olası toprak tipi olarak hazırlanıp 1.2 m yüksekliğinde oluşturulur.Bunun üzerine de 0.3 m kalınlığında asıl ana toprak tabakası gelir.
Deponi Alanının Yeniden Düzenlenmesi ve Yeşillendirilmesi
Çok sayıda düzensiz çöp depolama yerinin, işletmeye kapatıldıktan sonra her türlü önlem, denetim ve kontrollerin çevreyi korumaya yönelik olarak yapılması gerekir. Düzensiz deponiler, peyzajla mutlaka geri kazandırılmalıdır. Çiğli düzensiz deponi alanının doğaya uyumunu sağlamak gelişi güzel örtülmeyi, kapatmayı engellemek, ekolojik dengeleme görevi vermek ve yeni amaçl
ara yönelik yararlanma amacıyla yeniden düzenlenip yeşillendirilmesi gerekmektedir. Kültüre alınacak bu arazinin ilerideki kullanım amacına göre örtülmesi gerekmektedir. Bunlar;1) Tarımsal kullanım amaçlı,
2) Çim saha amaçlı,
3) Ağaç ile yeşillendirme amaçlı, örtülendirmeler olabilir.
Rekreasyon alanı olarak düşünülmesi, spor tesislerinin, golf sahalarının, park alanlarının da yapılması iyi bir şekilde örtülmüş gaz ve su kontrolu iyi yapılmış deponilerde mümkündür.
Çöplüklere Neden Geçirimsizlik Perdeleri
Deponiden Kaynaklanabilecek Kirlilik Yükleri
Biyolojik Kökenli Organik Atıklar
Normal olarak bir 200 bin kişinin çöplüğünün sızıntı suyunun biyokimyasal oksijen ihtiyacı olarak (BOİ5) kirlilik yükü 8 bin kişinin oluşturduğu atık suyunkine eşdeğerdir. Aşırı durumlarda 80 bin kişininkine de eşdeğer olduğu görülmüştür. O halde %4 ile % 40'ı arasında değişmektedir.
Amonyum iyonlarının oksitlenmesi için ihtiyaç duyulan oksijenle karşılaştırdığı-mızda, 80 bin nufusun atıksuyun yüküne eşdeğerdir. % 40 gibi bir oran veya ilişki söz konusu olmaktadır. Sızıntı suları biyolojik atıksu arıtma tesisine gelen bir arıtılması gereken kirlilik yükü olarak ele aldığımızda, 160 bin nufusa eşdeğer olduğu da görülmüştür.
Evsel Çöplerde Sanayii Kökenli Organik ve İnorg
anik Kirleticiler
Evsel çöplerin büyük bir kısmı, ticari ve esnaf çöpleri sanayii ürünlerinden kaynaklanmaktadır. Aynı şekilde çöplüğe depolanan arıtma çamurlarının da.
Bu nedenle normal evsel çöplerin depolandığı yerlerde de zararlı ve tehlikeli çöpleri
bulmak mümkündür.
Son bilimsel çalışmaların ışığında özellikle molekül biyolojisinde zararlı maddenin bir molekülün]n bile yeterli derecede genetik değişimlere sebep olabileceği, madde konsantrasyonun az veya fazla olmasının hiç bir oynamadığı kanıtlanmıştır.
Sanayii kökenli olan bu kirleticiler analitik olarak belirlenemeyecek düzeyde az bile bulunsalar uzun sürede yeterli derecede canlıda bazı zararlara sebep olabilirler.
Organik ve inorganik kimyasal atıkların normal evsel çöplerin atıldığı yerlere atılması durumunda, bunun tesbiti ne kadar gecikirse, iyileştirme işleri de o kadar gecikir ve bazen imkansız hale gelir.
Deponiden Kaynaklanabilecek Kirlilik Yüklerinin Kontrol Altına Alınması
Çizelge : kf (m/s) 'nin çeşitli sıvı ve kil mineralleri için testi
-------------------------------------------------------------------------------
Kil Mineralleri Montmorillonit İllit Kaolinit
Test Sıvısı
-------------------------------------------------------------------------------
0,01
CaSO4 1,6 * 10-8 9,8 * 10-8 5,2 * 10-8
-------------------------------------------------------------------------------
500 mg/l
FeCl3 6,3 * 10-8 9,8 * 10-9 8,0 * 10-8
-------------------------------------------------------------------------------
50 mg/l
Ni (NO3)2 3,1 * 10-8 8,1 * 10-9 1,1 * 10-7
------------------------------------------------------------------------------
300 000 mg/l
Ni (NO3)2 2,2 * 10-8 8,5 * 10-9 5,1 * 10-8
------------------------------------------------------------------------------
Berlin Örneği
Linyit Kömürü Külünün Bir Örnekde Degerlendirilmesi
Bir cok isletmede ve termik santrallerde proses buhari ve enerji üretmek icin linyit komürü kullanilmaktadir. Ayrica kücük mekanlarin isitilmasi icin linyit kazanlarda yakilmaktadir. Bu güne kadar küller ve curuflar hic bir sekilde sizdirmazlik önlemi alinmamis alanlarda depolanmaktadir. Almanya'da yapilan bir örnek calismada böyle kalinti atiklarin nasil bertaraf edilmesi gerektigi ve etkilerinin neler olabilecegi konusu üzerinde durulmustur. Örnek olarak ele alinan alandan numuneler alinmistir. Analizlenmis ve sonra da degerlendirilmistir. Analizlerin sonuclarina göre ne yapilmasi gerektigi konusunda tavsiyelerde bulunulmustur.
Almanya'da Su Bütcesi Kanununun 34. Paragrafinin 2. Fikrasina göre, "Atiklar öyle depolanmalidir ki, yeralti sularinin kirlenmesine ve özelliklerinin olumsuz bir sekilde degismesine hic bir zaman neden olamamalidir. Atiklarin bertarafi icin öngörülen teknik yönelgelere uyulmalidir.
Arastirma Programi: Arazide kül ve curufun depolandigi yerden karisik örnekler alinmis ve diger arastirmalara ve analizler icin hazirlanmistir. Örnekler paralel olarak RFA (Röntgen-Fluoresens-Analizi) ile kalitatif olarak icerikleri hususunda analizlenmistir. Ayrica AAS (Atomik-Adsorpsiyon-Spektrometre) ile de agirmetal analizi yapilmistir. Diger analizler de biline diger analiz yöntemleri ile yapilmistir.
Analizlerin Degerlendirilmesi: Gerek Kati Atiklar Yönetmeligine göre gerekse de yeni cikan ve yürürlüge giren Yerlesim Yeri Kati Atiklari Yönetmeligine göre dayanikliligi konusunda isteneni yerine getirmektedir.
Icindeki bilesenlerin cözünürlügü ve yayilabilirligi konusunda eski ve yeni yönetmenliklerin isteklerin istemleri, Yanma Kaybi parametresi disinda yerine yerine gelmektedir. YK degeri %25,8 . Yüksek YK- degeri. Bu da yanma prosesinin tam gerceklesmedigini göstermektedir.
PAH - Degeri 641,9 mg/kg bulunmustur. Bu deger Kuzey Ren Vewstfalya Eyaletininin koydugu sinir degerlerin 13 000 kati daha fazladir. Sadece Benzo (a) pyren 19,2mg/kg ile sinir degeri asmaktadir.
Olay cok siki ele alinacak olsa analiz sonuclarina göre toprak üstü deponilerde depolanabilecek özel atiklara girmedigi görülecek ve ona göre de yeralti (toprakalti deponilerinde ) depolanmasi gerekecektir.
Atiklarin Zararsizlastirilmasi ve Bertarafi: Bu durumda tam yanmamis atiklarin nihai bertrafindan önce tekrar yakmaya tabi tutulmasi gerekmektedir. Böylece hem yüksek PAH degeri hem de YK degeri asagiya cekilmis olur.
Ondan sonra da özel atik deponisinde depolanmalidir. Depolandiktan sonra da icindeki maddelerin ilerde her hangu bir zamanda cözunmesine mutlak sürette bir firsat vermemek icin yuzey sizdirmazliginin yapilmasi gerekmektedir. Ayrica da yagmur sularinin saglikli bir sekilde toplanmasi ve uzaklastirilmasi gereeklmektedir.
Kül ve curuf gibi kolay cözünürlüge sahip olan atiklar asagidaki kosullara göre depolanmalidir:
- Deponi kütlesine suyun girmesinin mutlak sürette engellenmesi
- Gaz hareketlerine karsi sizdirmazligin saglanmasi
- Yüzey sizdirmazligin üzerinde olusan yagis sularinin zararsiz bir sekilde bertarafinin saglanmasi
- Cökme ve oturmaya karsi duyarliginin kaldirilmasi
- Kaymalarin önlenmesi ve emniyete alinmasi
- Erozyona karsi korunmasi
- Dona karsi korunmasi
- Deponi gazina ve kapilar olarak cikan yukselen cözülmüs zararli maddeler karsi dayanikli olmasi
- Kemirici hayvanlara ve mikroorganizmalara karsi dayanikli olmasi
- Üzerinde kolay yürünebilmeli ve arac kullanilabilmeli
- Tekrar kültere alma ve yesillendirme olanagina sahip olmali
- Deponi yüzeyinin kullanilmasindan dolayi yogunluk özelliginin degismemesi
- Kontrol edilebilir ve tamir edilebilir olmasi
Deponinin üzerinin örtülmesi ve yesillendirilmesi konusunda da asagidaki hususlara mutlaka dikkat etmek gerekir:
- Örtü maddeleri arasindaki farkliliklar ve örtü kalinlilari
- Kompaktor, kepce ve paletli araclar tarafindan sikistirilmasi
- Kuru ve islak bölge degisimleri ve suyun tutulmasi bitkiye verilebilmesi
- Mevcut deponigazi tarafindan örtü tabakasi icindeki oksijenin kacirilmasi, uzaklastirilmasi
- Mevcut deponi gazlari tarafindan toksik etkiler
- Metan oksidasyonu veya aerob ayrismalar nedeni ile olasi sicaklik artislari
- Asitik ortamlarda agirmetallerin alainabilirliklerinin artmasi
- Kaymalar ve orurmalar
Örtüleme nasil olmalidir?
Örtüleme sayesinde kesinkes yüzeyden yagmur sularinin deponiye girmesi engellenmelidir. Ayrica deopi kütlesinde olusacak olan veya olusan deponi gazi da disariya kontrosüz cikmamalidir. Örtü tabakasinin fazla suyla doymasi ve kayganlasmasi da engellenmelidir. Bunun icinde örtü tabakasinda birikecek suyun drenaji saglanmalidir. Örtü tabakasinin kalinligi da üzerinde yetistirilmek istenen bitki türüne uygun olmalidir. Yüzeysel örtülemenin nasil olmasi gerektigine dair prensip semasi görülmektedir.
Deponi örtü tabakasindaki besin maddelerinin , rutubetin ve sickligin durumu ve seyri bitki yetistirmek acisindan önemli ekolojik baslangic kosullarini olusturmaktadir.
Eger bu tür bir monodeponide biyogaz olusma olanagi olursa o zaman olusan biyogaz örtü takasina gecit bulmmmasi halinde, topragin icinde bulunan bitkinin ihtiyaci olan oksijeni uzaklastirmakta ve bitkinin saglikli gelismesi de bu nedenle engellenmektedir.
Ayrica gaz patlama potansiyelini durdurmak veya ortadan kaldirmak icin de mutlak sürette toprak kapilarlerine biyogazin girmesine firsat vermemek gerekir yoksa ayni Istanbul/Umraniye'de görülen gaz patlama olayi ile karsi karsiya kalinir. Gaz mutlaka kontrol altina alinmalidir. Bitkinin besin maddesinden ve sudan yararlanmasi icin ihtiyac duyulan ortam ve tabaka sadece ve sadece bu örtü tabakasindan ibarettir. Bitkinin su ihtiaci bu örtü tabakasinin yagis dönemeindeki su tutma kapasitesai ile sinirlidir. Yagis dönemindeki fazla su da drenaj tabakasi ile uzaklastirildigindan, sadece tarla kapasitesinde tutabildigi suyu bitkiye sunabilmektedir. Dolayisiyle yapay olarak sulama zorunlugu olabilir. Veya kurak kosullara dayanikli bitkilerin dikilmesi gereklidir. Bitki besin maddesi ihtiyaci ise toprak analizleri yapilarak eksiklik ortaya konulup gübreleme yolu ile tamamlanabilir.
Burada sözü edilen kül ve curuf monodeponisinden aerob kosullarda sicaklik gelismesinin beklebnmesi söz konusu degildlir.
Deponilerin örtü malzemesi ile örtülenmesi icin oldukca cok miktarda topraklara ihtiyac vardir. Bu toprak örtüsünün cok pahaliya mal olmamasi ici nde malzemenin deponiye yaki yerlerden temin veya toprak hafriyat atiklarinin önceden plamnli bir sekilde deponbi yakininda depolanmasi ve deponi örtülenmesinde de kullanilmasi gerekmektedir. Örtüleme de kullanilacak topragin özelligi Cizelge ve 'de verilmistir. Toprak kalinligi bitki türüne göre secilmektedir (0,30 m - 1,50 m).
Örtü Tabakasinin Insaasi: Örtü tabaksini insaa ederken ilerde bazi sorunlarin olusmamasi icin, özellikle de bitkinin gelismesini engelleyen kaymalara neden olabilecek olgularin meydana cikmamasi icin , asagidaki hususlara da dikkat etmek gerekir:
- Tabakalasmalari önlemeli. Örtü tabakasinin tamamai bir kere de yapilmalidir. Tabakalasmalar taban suyu olusmalarina neden olablilr. Yamaclarda da bu durum kaymlara neden olur. Bazi bitkilerde de köklerin derine dogru buyumesi ve gelismesi engellenebilir.
- Eger bir kerede örtülemeyi bitirmek mümkün degilse , o zaman her biten tabakayi tirmiklamak ve pürüzlü yapmak gerekir, ondan sonra bunun üzerine yeni tabaka örtülmelidir. Bu tür örtülemede topragin su tutma kapasitesine ve besin maddaesi icerigine de dikkat etmek gerekir.
- Toprak materyalinin sikismasini önlemek ve engellemek gerekir. Tabkalama yapildiktan sonra topral üzerinde sadece paletli araclar kullanilmalidir. Böylece:
* Getirilen materyali insaa yerinin önüne dökmek mümkündür,
* Örtü topraginin üzerinden materyal tasiyan araclarin gecmesi topragin asirui derecede sikismasina neden olmaktadir.
* Maaateryal dökme yeri ile insaa yeri arasinda >10 m'den fazla mesafe olmalidir. Özellikle cesitli toprak türlerini karistirmak ve ondan sonra insaa etmek gerkiyorsa bu mesafeye bilhassa özen gösterilmelidir.
* Sikismis örtü tabakasi kisimlarinin gevsetilmesi gerekmektedir. Üc cesit gevsetme yapilabilir : yüzeysel 25 cm; toprakalti 80 cm; derin 100 cm.
Üzeri örtülecek deponiyi genelde burada iki sekilde ele alabiliriz: biri yamac digeri de kum veya tas ocagi deponisi seklindedir.
Yasillendirme : Nihai yesillendirmeden önce , ara yesillendirme islemi de yapilabilir, bunun amaci ve yarari ise:
- Deponinin biten kisminin bir üst düzey bitki dikilene kadar yesillendirilmis olmasi, daha sonra da diger bitkinin dikilmesi
- Bu ön bitkilendirme sayesinde toprak biyoaktivitesinin artirilmasi, humuslandirilmasi ve azotca zenginlestirilmesi
- Öncü bitkiler sayesinde ortam ve yer iyilestirilmesi
Nihai yesillendirmenin hedefi ise:
- Deponinin genel manzaraya ve peyzaja uyumunun saglanmasi
- Erozyon ve bozulmalara karsi korunmasi
- Yeni bir ekosistemin olusturulmasi
- Yeni kullanim alanlarinin meydana getirilmesi
Nihai örtü icin kullanilacak agaclar iki katogeride ele alinabilir:
- 1. Katogeri: yükseklikleri >15 m'yi gecen agaclar. Burada örtü topragi >150 cm olmalidir.
- 2. Katogeri: yükseklikleri <15 m'yi gecmeen agaclar. Burada örtü topragi <150 cm olmalidir.
Buna karsilik cali veya bodur bitkileri > 50 cm örtü topragi kalinligi ile yetinebilmektedirler. Bu durumde agaclar arasindan sig köklü olanlar tercih edilmelidir. Bitkiler büyüdükce hizli rüzgar ve firtinalar tarafindan koparilma olasiligi da artmaktadir.
Sonuc: Bir cok isletmede,termik santrallerde proses buhari ve enerji üretmek ve kücük mekanlarin isitilmasi icin kullanilan linyit komürü, küller ve curuflar olusturmakta ve toprak üstü alanlarda depolanmaktadir. Aslinda özellileri nedeni ile toprak altina depolanmasi gerektigi halde cok pahali ve ekeonmik olmayisi nedeni yerüstünde isleme tabii tutulmakta ve nihai bertarafi yapilmaktadir. Daha iyi bir insaa teknigi ile deponi insaati yapilmaktadir.
Katı Atıklardan Taze Çamurlar'ın Sorunları
Taze çamurlarının tarımda kullanılıp kullanılamıyacağını hijyenik sakıncası olmayan taze çamurlar tarımsal alanlarda bertaraf edilebilir, kullanılabilirler. Zararlı maddeler olarak ise yüksek konsantrasyonda ağır metaller ve diğer çok çabuk zehir etkisi yapan bileşikler, örneğin siyanür, fenol, rodanid, katranımsı bileşikler, ve Cr, Cd,Ni,
Zn, Pb, Cu- As bileşikleri göz önünde tutulur. Evsel pissuların çamurlarında bu maddeler hiç önemsenecek kadar yüksek konsantrasyonda bulunmazlar. Bunu karşılık esnaf ve sanayii pissularının karışmasının söz konusu olduğunda özellikle dikkatli olmak gerekir.
Ağır metaller genelde metal işleyen sanayiden kaynaklanmaktadır. Galvanize tesisleri, çinko işleyen sanayii, tekstil sanayiinden gelen krom v.s. gbi). Deterjanlar ancak yüksek konsantrasyonda bulunmaları halinde zararlı olabilmek- tedir. (Lauten,1964). Ancak kolay ayrışabilen yumuşak deterjanların kullanılmasından sonra bu sakınca büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. (Kick,1969).
Fazla suyu alınmamış taze çakurlarda oldukça çok kolay çözünebilir N bileşikleri vardır. Na- ve Cl- iyonlarının varlığında belirli bir anlamı vardır. Özellikle 100-200 kg NaCl / 100 'ü aşması halinde düşünülünebilir olmaktadır. Tarımsal olarak yararlanılan alanlara yılda okadar Na- ve Cl- iyonları miktarları gelmeliki, tuz miktarı verim deprasyonlarına neden olacak toprak yapı değişikliği sorunu ortaya çıkarmasın. Tuz miktarının artması veya azalması toprak özelliğine bağlı olduğu kadar, iklim koşullarınada bağlıdır. Örneğin yağışlı bir iklim bölgesinde, kunsal bir topraktan bütün tuzlar yıkanabilecekken, kurak bölgede tınlı ve ki
lli topraklarda da bu olay tan tersine, toprağın üst tabakasına doğru taşınacaktır. Eger çamurların içerdiği NaCl miktarı, pis sularda olduğu gibi, genelde bir zarar beklenemez. ( Kick,1969 ). Arıtma çamuru kullanırken ayrıca N bitkinin yanmasına, yaprakların fazla büyümesine, jeneratif gelişmenin geçikmesine kalite bozulmasına neden olacaktır. Halbuki diğer besin maddelerinin bitki gereksiniminden fazla verilmiş olmasının bir sakıncası yoktur. Buna karşı Bor, Cu, Zn gibi izelementlerin miktarlarının bitki gereksimini aşmamasına özen gösterilmelidir. Bu yüzdende kentsel artıklar içerdikleri izelemetlerin kesin olarak bilinmesi ve analizlenmesi gerektirmektedir. Arıtma çamurunun fiziksel özelliğinin, tarım da kullanılması açısından, kimyasal özlliği kadar bir önem ifade etmediği görülmüştür. Pissu arıtma tesisi taze çamurları otlaklar için uygun değildir. Hayvanlar yemlenirken patojen mikropları alıp, hasta olabilirler.
* Çürük Çamurlar
Hijyenik açıdan çürük çamurlar daha az sakıncalıdır. Bunun dışında taze çamur için sözü edilen kriterler burada da geçerlidir. Çürütme olayı N-fraksiyonunun bileşimini değiştirmektedir. Arıtma çamurununu araziye 10 mm yüksekliğinde verilmesi demek 100 m /ha uygulanmış olması demektir. % 10 kuru madde içeren çürük çamur ile (
ki bunun % 40-45'si org. maddedir). 4 000 -4 500 kg organik madde toprağa verilmiş olur. Bu deger ise yaklaşık olarak 2 500 kg ahıl gübresine eşdeğerdir. 100 m suyu alınmamış arıtma çamuru le bir hektara 4-4,5 ton organik madde vermenin yanısıra, 200 kg N, 200-300 kg P2 O5 ve 10-20 kg K2 0 verilmektedir. Bu karşın 25 ton/ha ahıl gübresi ile ise 100 kg N, 70 kg P2 O5 ve 125-150 kg K2O toprağa verilmiş olmaktadır. Bu 100 m arıtma çamuru, organik maddesi asasen alınarak, verilen ahıl gübresine nazaran Bor, Mg, Ca, ve diğer önemli iz elementleri çok miktarda içermektedir. Bu yolla, ahıl gübresine kıyasla verilen potasyon miktarı az olacağından, arıtma çamurları uygulamasından sonra K2 O gübresinin de verilmesi yerinde olur.
Kimyasal arıtma kademesi olan tesisleden gelen pissun arıtma çamurları ise bazik etkisi olan Ca'un yanısıra Fe ve Al'ca da zengindir. Ca, CaCO
3 şeklinde bulunduğundan asitlilik sorunu olan topraklara ayrıca kireç vermeye gerek görülmez. Toprağın pH'sı yükselir. Fe ve Al ise genellikle oksihidrat şeklinde bulunur veya fosfat olarak da görülür. Fosfatların çözünmesi ise olanaksızdır. Ayrıca toprakta da doğal olarak bol miktarda Fe ve Al bulunduğundan kentsel artıklardan gelen bu miktarın hiç bir anlamı yoktur.
Çürütme olayı sırasında sanayiiden, esnaftan veya diğer kaynaklardan gelen çöplerin içindeki organik maddelerden ( detejarlardan, doymuş doymamış yağlardan, ilaç kalıntılarından, boyalardan, ve aminlerden ) ayrışma ürünü olarak fizyolojik etkili veya bitki tarafından alınabilir maddele
r açığa çıkabilmektedir. Bunun canlılılara ne dibi etkisinin olabileceği bilinmemektedir. Bu yüzden topraga verilmeden önce bu maddelerin elimine edilmesi yerinde olur. Buna rağmen elimine edilmeden toprağa verilirlerse, orda mikroorganizmalar tarafından parçalanabilir, zararsız hale getirilebilirler. Böylece yığınma ( birikme ) olamaz.
Ağır metal bileşikleri veya diğer tosik stabil bileşikler için taze çamur konusunda söylenenler, çürük çamurlardan özellikle esnaf ve sanaii çamurları için geçerlidir. Arıtma çamurlarının gübreleme amacı ile aynı araziye devamlı uygulanması halinde, ağır metal veya izelement yığılmasına, özellikle sanayii pissuları da karışıyorsa, neden olacaktır. (Cr, Cd, Ni, Zn, Pb,Cu, As ). Bu konuda duyarlı olmak gerekir. Bu elementlerin
miktarı 100 mg/kg çamur kuru madde miktarını geçmiyorsa ve pH'ı 6,0 dolayında ise ( büyük olabilir), veya toprakta serbest kireç bulunuyorsa, o zaman her üç yılda bir 30.000 Kg/ha çamur kurumaddesinin verilmesinin doğuracağı bir sakınca yoktur. Bu durumda sözü edilen elementlerin miktarı, dogal topraklarda bulunanlar kadardır. Hatta bu elementlerin (Cu, Zn, Co, Mn, B, Mo) var oluşu, araştırıcıların deneyimlerine göre zararlı değildir. Bilakis yararlıdır, fakat insan ve hayvanlar bu maddelere çok az miktarda gereksinim duyarlar. Çamur kuru maddesinde bunların miktarı % 0,1 veya daha fazla oranında artarsa (1000 mg/kg) sonra aynı miktarda çamur verimesi halinde, (30 000 kg/ha), yavaş yavaş artan, seneler sonra kıritik bir durum doğuran birikim olabilir.
Çamurlarda bulunan yüksek orandaki fosfor miktarı, bütün ağır metallerin bitki tarafından alınabilirliğini kesin olarak azaktmaktadır. Bu yüzden bazı çamurlarda metal miktarları fazla olmasına karşın zarar verme tehlikeleri ardır.
Toprakta 300 mg/kg veya fazla Cu Bulunursa, o zaman bazı Kültür bitkileri bundan zarar görebilir. Kuru maddesinde % 0.1 Cu içeren çamuru ortalama 10 000 kg/ha.yıl olarak toprağa verirsek, bu yıda 10 kg Cu, ve 100 yıl sonra 1000 kg/ha yapar. Zn ise % 0,1 oranında bulununmaktadır ve üst toprakta akümüle olmaktadır. Ağır metallerin bitki tarafından alınması veya yıkanması genellikle önemsizdir. Zira yılda yıkanan miktar bir kaç yüz gramdır ve 1 kg/ha'ı aşmaz.
Ayrıca N-içeriği de yılda verilecek çamur miktarını sınırlar. Suyu alınmamış arıtma çamurlarında ( % 5-6 KM ) oldukça çok bitki tarafından alınabilir N vardır. MgO destile edilebilen ve n H
2 SO4 ile hidrolize edilebilen N, suda çözünür olarak tayin edilir). Toplam azotun 25-28 'i suda çözünenleridir. MgO ile destile olabilenler genellikle % 30'zun üzerinde, n H2 SO4 ile hidrolize olanlar ise % 90'na kadar çıkmaktadır. Özellikle arıtma çamuru, mezbaha ve tabak haneden gelen pisuların arıtılmasında oluşmuşsa, bu sayılara rahatlıkla erişilebilir. Saksı denemelerindeki ( bir yıllık vejetasyon dönemi ) azottan yararlanılan miktar, MgO tarafından parçalanan miktar kadardır. Tarla denemelerinde ise toplam N'tun % 25-30 'zunun kullanıldığı saptanmıştır ( Kick, 1969). % 6 kuru maddesi olan ve bu KM de % 3,5 N içeren çamurdan 300 m /ha vermemiz halinde 130-160 kg alınabilir N' u da toprağa vermiş oluruz. Bu miktarın en azından yaprak hariç 100 ton hayvan pancarının N gereksimini karşıladığı yapılantarla denemeleri ile saptanmıştır. Arıtma çamurlarındaki fosfor miktarı azot miktarı gibi yüksek olduğundan, ayrıca fosfor gübrelemesine de gerk kalmamaktadır. Kentsel pis suların arıtıldığı pissu arıtma tesislerinden gelen arıtma çamurlarının içerdiği organik ve bitki besin maddeleri her durumda oldukça yüksektir ( taze çamur, çürük çamur).
Gerek filtreden geçirerek, santrifuj edilerek veya kurutma yataklarında kurutalak, gerese de ısı ile işleme tutularak suyu çıkartılmış arıtma çamurları, suda çözünür, kolay bitki tarafından alınabilir azotlu bileşiklerini kaybetmektedir. Dolayısiylede karutulmuţ arıtıma çamurlarında N gübresi etkisi azalmaktadır. Organik gübre etkisi ise uzun dönemde ve yavaş yavaş olmaktadır. Buna rağmen bu çamurlar da toprağın bazı özelliklerini zamanla iyileştirmektedirler.
* Çamurların Gübre Değerleri ve Gübreleme Dozları
Çamurların tarımsal alanlarda değerlendirilmesi denildiğinde aslında genel olarak çürütülmüş çamurların kullnılması anlaşılmaktadır. Evsel pissulardan kaynaklanan saplama sertliğinde kurutulmuş çamurların bile gübre değerinin asıl değerinden üstün olduğu
Tablo de görülmektedir. Fosfat, kalsiyum ve izelement miktarları genellikle yüksektir. Çamurların devanlı verimesi halinde toprağın asitleşmesini önler ve kireç vermeye gerek kalmaz. ÿlk uygulama yılında içindeki N- ve P- miktarının % 15-20 ' si kullanılır. Ayrıca önemli mikro elementce de toprak yeterli gübrelenmiş olunur. Uzun yıllar yapılan tarla denemelerin ortaya koyduğu gibi organik madde etkisi ahıl gübresininkinden aşağı kalmamakta ve hatta onu aşmaktadır.
% 60-70 su içeren ve saplama sertliğinde olan arıtma çamurları, bitkilerin su gereksimini göz önünde alınarak, bugday için 30-40 ton/ha patetes için 50 ton/ha, şeker pancarı için 80 ton/ha olarak verilebilir. Bu miktarlar bitkilerin N- ve P- gereksinimlerini karşılarlar. K gereksinimini kapatma
dığından bu açığın karşılanması gerekir.
Arıtma çamurları hijyenik sakıncalarından dolayı kesinkes İzmir Metropolindeki taze yenen sebze tarımında kullanılmamalıdır. Gerçi İzmir'in içindeki ve periferindeki o güzelim birinci sınıf eski üretim alanları bugü
n bitki yerine binalara mekan olmuţtur.
Tablo : Ortalama besin ve kireç ekivalenti ( arıtma çamuru, kentsel kompost ve ahıl gübresi için kg olarak Kick'e göre )
------------------------------------------------------------
10 m 10 ton saplama 10 ton 10 ton
Arıtma sertli/inde Kentsel Ahır
çamuru (%30-40 KM) atık gübresi
% 90 su Arıtma çamuru gübresi
─────────────────────────────────────────────────────────────
Etkili org. 300-400 1500-2000 900-1500 18000
madde
─────────────────────────────────────────────────────────────
CaO olarak
bazik etkili 80-200 200-500 500-1000 60
madde
────────────────────────────────────────────────────────────
N 5-6 15-20 8-10 15-20
────────────────────────────────────────────────────────────
P2 O5 10 30 10 15-20
────────────────────────────────────────────────────────────
K2 O 0,5-1 önemsiz 30-40 60-70
────────────────────────────────────────────────────────────
Topl. S 5-15 15-45 50-300 20-30
────────────────────────────────────────────────────────────
Topl. Cu 0,4-2 1,6-8 0,8-1,2 0,02
────────────────────────────────────────────────────────────
Topl. Zn 0,3-2,6 1,2-10,5 8,0-12 0,12
────────────────────────────────────────────────────────────
Topl. Mn 0,6 2,4 4,2-6,0 0,4
────────────────────────────────────────────────────────────
Topl. Mo 0,01 0,1 0,1 0,001
────────────────────────────────────────────────────────────
Topl. Bor 0,010 0,04 0,6-3,6 0,03-0,0 ────────────────────────────────────────────────────────────
* Tarımda Çamur Değerlendirmesinin Doğuracağı Hijyenik Sorunlar
Her kentsel pissu enfeksiyözdür. Çok sayıda patojen bakteriler, virüsler ve parazitler içerirler. Bunlar aynı zamanda hen insan hem de hayvan infeksiyon veya invasion hastalıklarına neden olabilmektedirler. İimdiye kadar yapılan sayısız araştırmalarda, 1 ml pissuda sözü edilen hastalık nedenlerine rastlanmaktadır. Aynı hastalık tahrikçilerine pissu arıtma tesisi çamurlarında da rastlanmaktadı
r. ( özellikle taze çamurlarda ). Hastane, ıslah evleri, mezbaha, kasap, et ve sucuk işletmeleri, balık işleme tesisleri, hayvan vucudu bertaraf eden işleyen tesisler v.b. lerden gelen pissular kentsel kanalizasyona karışıyorsa o zaman insan ve hayvan sağlığı acısından büyük sakınca doğuran mikroplarca iyice yüklü demektir.
Berlin' de yapılan araştırmada her 10 000 kişiden 28'i Salmonella taşıyıcısı olarak bulunmuştur. Pissularda hayvanların hastalanmalarına neden olan patojen mikroplara da raslanmıştır: Paratifo baktarileri, Tuberkulos bakterileri, Dizanteri bakterileri, Brucella, İarbon hastalığı basileri, Tularimi bakterileri ve Leptospirosis virus olarak da şap yani hayvan ağzı kabarcıkları ve tırnak yanığı mikroplarına rastlanmıştır. Bornasche hastalığı, tavuk felci, domuz felci, sığır vebası, tavuk vebası, atların enveksiyöz anemileri, kuduz, çocuk felci, bulaşıcı sarılık, Trahom ve yüzme havuzu konjuktivitis'i virus olarak bulunmuştur. ( Strauch,1964 ).
Bütün bu sözü edilen hastalık mikropları çözeltme işlemleri sırasında havuzlardaki çamura geçmektedir. Taze çamurlarda bütün patojen mikroplar ve parazitler bulunmaktadır. Bu durumda tarımsal alanlarda kullanılması hijyenik açıdan kesinlikle yasaklanmalıdır. Arazide kullanılan taze çamur yağmur suy
u ile yüzeysel olarak veya yeraltına yıkanabilir, o zaman hastalık mikropları da yayılmış olur. O halde pissu arıtma çamuru hijyenik açıdan sakınca yaratmayacak bir duruma getirilmelidir. Ancak ondan sonra kullanımalıdır.
Pissuların yağmurlanması bazı özel durumlarda ve sıkı hijyenik kurallara uymak koşulu ile mümkündür.
Çürük çamurların hacmi taze çamurlarınkinden 2/3 'ü veya 3/4'ü kadar azalmış bulunmaktadır. Alkalik ayrışmanın etkisi oldukça kuvvetlidir. Hazırlanmış çürütme odasında, çamur yeterli ısıda
(550 C ) 1-2 haftada tamamen ayrıştırırılmakta ve orijinal organik madde bileşenleri tanınamaz hale gelmektedir. Batı Almanya da genellikle menofil ( 28-320 C ) çürütme uygulanmaktadır. Bir çok bakteri ve virusun vejetetif formlarının öldürülmesi veya etkisiz hale getirilmesi için550 C sıcaklık yeterlidir. ( Strauch,1964 ). Çürütülmüş ve saplama sertliğine kadar kurutulmuş çamurlarda da Salmonella bulunmuştur.
Sayısız kaynakların ifade ettiğine göre alkalik, anaerobik çamur çürütmede bütün patojen mikroplar öldürülmemektedir. Tüm zararlı organizmaların çürütme ile yok edilmesi güvenilir bir şekilde kesin değildir. ( Roediger,1960 ). Çürütme odaların ısıtılması çok önemli bir husustur. Çürük çamurun kompostlaştırılması da hijyenik yönden olumlu katkıda
bulunmaktadır. 700 C' de pastörize edilmes veya 1000 C' de sıcak kurutulması ise engüvenceli olanıdır. Halbuki evrensel çöpler bazı uzmanların da görüşlerine göre insanlar için belirgin bir hastalık nedeni veya tehlikeli olmazlar. Özellikle mutfak artıklarının ayrı toplanması ve hayvanlara yem olarak verilmesi sakıncası yoktur. Ancak çöp depolama yerleri tirişin içeren fare ve gemelerle bir tehlike arzedebilirler. Düzenli depolamada ise bu sakınca da ortada kaldırılabilmektedir. Amerika'da deponide ( çöp depolama yerleri ) bulunan farelerde yapılan araştırmalarda bunların % 77 sinin tirişin- li olduğu bulunmuştur.
Fırın veya soba artıklarınıda içeren oda süprüntüsünde tifo ve paratifo baktarilerinin 115-136 gün ve şarbon basillerinin ise 80 günden fazla yaşamaya yetenekli kaldığı görülmüştür ( Hilgermann.1908 ). Bu konuda sonraları araştırılmış, doğruluğu kanıtlanmıştır. Enfeksiyonlu mutfak artıklarından tifo bakterilerinin sineği ayağı ve dışkısı ile yayıldığı saptanmıştır (Kister,1928).
Bunlar insan sağlığı açısından sakınca arzetmese bile, hayvan ve bitki sağlığı bakımından sorun yaratabilirler ( Klorr,1957 ). Bu yüzden işlenmemiş ve taze çöpler evcil ve yabani hayvanların sa sağlığı göz önünde tutularak tarımsal alanlarda kullanılmaması önlenir.
Eski çöpler ise taze çöplerin uzun zaman depolanmasından oluşmaktadır. Bunlar artık ileri aşamada ayrışmıştır ve içindeki organik madde miktarı % 10 KM'yi aşmaz. Böyle yerlerde metallerin, konserve kutularının tamamen paslanmış veya parçalanmış olduğu görülmüştür. Diğer iri hacimli kısımlar da elenebilecek kadar küçülmektedir. Bu deponilerde ( Franfurt ) yapılan sıcaklığın patojen miktarını öldürecek şekilde yükseldiği görülmüştür. Ayrıca miktarları ayrışma sırasında salgılayacakları engelleyici maddelerde, termik dezenfeksiyona, biyolajik dezenfeksiyon şeklinde katkıda bulunmaktadır. Bu durumlarda hijyenik açıdan bulaşma sakıncası olabileceği düşünmeden kullanılabilir. Yalnız oksitlenmiş, çürümüş metaller izelementlerin miktarlarının artmasına neden olmaktadır. Bu metallerin otlaklarda kullanılması halinde metal parçacıkların otlarla birlikte hayvan tarafından alınabilir ve iç organların tahribat yapabilir. Böyle bir durumda hayvanlar, ancak ameliyatla kurtarılabilir.
Kentsel katı artıklardan çöpler ayrıca kompostlanarak da değerlendirilmektedir. Dünyada çöplerin kompostlanması için bugüne kadar sayısız yöntemler geliştirilmiştir. Bu tesislerden elde edilen ürünlerde yapılan çalışmaların birinde, Batı Almanya'da, bütün yöntemler karşılaştırılmış ve sonuç olarak k
ompost ürünlerini sakıncasız olarak kullanılabileceğini ortaya koymuşlardır. ( Koll,1977 ). Geliştirilmekte olan diğer yöntemlerle elde edilen ürünlerde hijyenik açıdan test edilmeli ve değerlendirilmelidir.
Çöpleri arıtma çamuru, özellikle çürük çamurlarla birlikte kompostlaştırılmaları sonucunda ise "çöp arıtma çamuru kompostu" elde edilmektedir. Pissu arıtma tesisi olan kantlerde arıtma çamurunun bertarafı da bir sorun yarattığından genelde bu yola başvurulmaktadır. Giessen-Baden Baden arştırma gurubu
bu şekilde kompostlaştırılarak elde edilen ürünleri hijyenik sakıncası olup olmadığı konusunda çalışmışlar ve değerlendirimişlerdir. Deneylerde ortama bir çok hastalığın mikropları ( paratifo, bakterileri, şarbon basilleri, dizanteri, dizanteri basilleri v.b. ) verilmiş ve bütün bu patojen mikroorganizmaların öldürüldüğü saptanmıştır. Çok dayanıklı olan şarbon basilleri bile inaktif bir duruma getirilmiştir. Materyalin su içeriğinin % 40-60 olması halinde sıcaklığın üç hafta boyunca 550 C'nin üzerinde kaldığı gözlenmiştir. Burada da termik dezenfeksiyonun yanısıra, oluşan antibiyotiklele biyolojik dezenfeksiyonunda etkisini gösterdiği bir gerçektir ( Straub ve Glathe 1961, Strauch 1964 ). Bütün araştırılmalarda arıtma çamurunun ilavesi ile mikroorganizma aktivitesinin fazla arttığı görülmektedir. Bunun sonucu olarak da çöpün yalnız başına kompostlaşmasına nazaran, çok miktarda antibiyotik oluşmaktadır. Bilgili ve tekniğine uygun bir şekilde üretilen çöp arıtma çamuru kompostu hiç bir hijyenik sakınca düşünülmeden rahatça tarımda kullanılabilmektedir (Erdin,1978).