İnşaat Faaliyetleri İçin Çevresel Etki Değerlendirilmesi

 

Prof. Dr. Ertuğrul ERDİN

 

 

Çevreyi etkileyecek her kazı ve/veya dolgu eylemi için mutlaka bir Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlatılmalı ve halkın onayına sunulmalıdır. Bu böyle olmayınca da , bir müddetten beri İzmir Karşıyaka da yaşanan "Başkanlar arası sahil yolu kavgası" ile karşı karşıya kalmaktasınız. Bu gün her çağdaşım diye ülke yöneticileri ve girişimcileri kısaca ÇED diye adlandırdığımız bu raporu renmen istenmeden , doğal gördüklerinden tarafsız kuruluşlara hazırlatmakta ve tartışmaya açmaktadırlar. Her ÇED 'de alternatifler üretilmek zorundadır. Bazı alternatiflerde yer değişimi söz konusu olabilir, bazılarında da aynı yerde bazı değişikler yapılarak uygulama söz konusu olabilir. Ancak girişim eyleminin çevreye vereceği olumlu ve olumsuz etkiler bir matrikse tek tek dökülmeli, düşünülmemiş , öngörülmemiş etki kalmamalıdır. Böyle hazırlanmış bir ÇED Raporuna binaen yapılacak bir girişim eyleminin karşıtlarının dirençleri hiç bir işe yaramayacaktır, eğer bilimsel dayanakları ve çürütecek gerekçeleri yok ise. O nedenle çevreyi etkileyen, ekosistemde değişikliğe neden olabilecek girişim eylemleri için mutlaka kapsamlı bir ÇED yaptırılmalıdır. Herkes aklına estiği gibi her yerde her şeyi yapamaz çünkü çevre herkesin ortak değerler bütünü ve malı .

 

Hızlı sanayileşme ve kentleşme nedeni ile yeni konut ve yerleşim alanları imara alınacak veya açılacaktır. Bunlara bağlantı kurmak için de yeni yollar yapılacak, mevcut yollar da trafik yükünü çekemeyeceği için eski yollar otoyollara dönüştürme zorunlukları doğacaktır. Ancak günümüz de artık gün geçtikce artan Çevre Bilinci nedeni ile bu tür yeni yerleşimler ve otoyol, yol inşaatları için de "Çevresel Etki Değelendirme " Raporu istenmektedir, istenecektir. Ülkemizde bu durum söz konusu olmamasına rağmen, gelişmiş ülkelerde artık bu konulardaki ÇED'e de önem vermektedirler.

 

Buna göre yeni yerleşim yeri ve yol güzargahı peyzajı, doğal dokuyu ne derece etkileyip etkilemediği önceden bilinmeli ve önkestirilmelidir. Kentsel ekosistemi ve ekolojik dokuyu, değerleri korumak gerekli olabilmektedir. Ve hatta iyileştirmek bile zorunlu olabilir. Suyu ile, toprağıile, havası ile ve tüm canlıları ile etrafımızda nadir olan , nadir bulunan ekolojik nişe ( köşeler) bulunabilmektedir. Günümüzdeki Çevre Mühendisleri , Çevreciler ve bir sürü Çevre Gönüllüleri yetiştiren dünyasında artık her eylem ve iş tamamen tesadüfe bırakılamaz. Bu nedenle de ÇED'siz kentleşme , yapılaşma ve yol inşaatları olamaz ve olmamalıdır.

 

Genel de bu durumda aşağıda sıralanan "Çevre Kalitesi Kriterleri" göz önünde bulundurulmalıdır :

 

- İnşaat sahasında konutlardan ve yol yapımıdan dolayı meydana gelebilecek ekolojik baskıya fırsat verilmemelidir,

- Ekolojik denge sağlıklı hale getirilmeli ve korunmalıdır,

- Ve hatta başlangıç koşullarına göre ekolojik dengeler ve değerler , çevre kalitesi daha da iyileştirilmelidir.

- Yağışların aşırı yüzeysel akışageçmesine fırsat verilmemeli ve engellenmelidir,

- Bütün yollar, kaldırımlar,parklar, yeşil alanlar kentsel alanlar su bilançosuna , bilançolarına olumlu etki yapacak şekilde olmalıdır.

- Kentlerde kumdan hazırlanmış tesviyesi yapılmış düz zeminler üzerine parke taşlar yerleştirilmelidir. Böylece yağan yağmur suyunun parkeler arasından ve kumun üzerinden toprağa sızması sağlanmalıdır. Kumda da , az da olsa kirlenmiş olan yağmur suyu arıtılmakta ve topraktan sızmaktadır.

- Binaların neden olacağı iklimsel değişikler yeşil mekanlar yaratılarak dengelenmelidir. Orijinal bitki dokusuna da dokunulmamalıdır.

- Doğal denge ve peyzaj görünümü uyumlu bir şekilde korunmalıdır.

 

Kentdeki Değişimlerin Belirlenmesi

 

- Kentleşme ve bunun doğal sonucu olan yapılaşma ve yol, otoyol, kazıklıyol, sahilyolu yapımları nedeni ile meydana gelen değişiklerin kollanması ve sürekli olarak izlenmesi gerekmektedir :

.. Betonlaşma derecesi ( betonlaşmış alanlar:betonlaşmamış alanlar)

.. Kullanım yoğunluğu (intenzif kullanılan çim sahası:ekstensif kullanılan vejetasyon sahası)

.. Yeşil mekanlar ( inşaat kütlesi : vejetasyon kütlesi )

.. Kanalizasyona atıksuyun verilmesi

.. Arazinin eğimi ve bunda olabilecek değişikler (kazı ve dolgu nedeniyle),

Yamaçlarda :

.. Toprak hareketi ( arazide yukarıya çıkarma veya aşağıya indirme), .. Destek duvarlar (arazideki kaymaların önlenmesi ve durdurulması).

 

Değişimlerin Belirlenmesi

 

Yapılaşma ve her çeşit yol inşaatları sayesinde , başlangıçtaki duruma göre gerçekleşebilecek olası değişiklikler ve etkiler daha planlama aşamasında öngörülmeli ve kestirilmelidir. Olası varyasyonlar irdelenmelidir :

 

1. 'de kapatılan arazi ve açık kalan arzi miktarları görülmelidir.

 

2. 'de arazinin kullanılma intenzitesi verilmelidir, yoğun çim sahası, seyrek bitki örtüsü gibi,

 

3. 'de yeşil alan hacmi, sahası, bitki kütlesi ,

 

4. 'de atıksuların kanalizasyona verilmesi,

 

5. 'de Arazide yapılaşma nedeni ile toprak hareketi, kazı ve/veya dolgu durumları,

 

6. 'de destek duvarlarına ihtiyaç var mıdır, varsa, arazinin tümündeki oranı nedir ?

 

7. 'de yamaçlardaki doğal yüzeysel akışlar etkilenmiş midir , eğer etkilenmişse nasıl ve önlemler neler olmalıdır ?

 

Yapılaşma nedeni ile yapılması zorunlu hale gelen yollar nasıl örtülenecektir, kaplanacaktır ? Bu işe göre de bir değerlendirme mutlaka yapıldı mı ?

 

Değerlendirmede dikkate alınabilecek hususlar aşağıdaki gibi olabilir :

 

- Çatıların üstünde topraksız örtü var,

- Asfalt, beton kaplama,

- Poröz asfalt,

- Arnavut kaldırım taşları,

- İri aralıklı mozaik taşları,

- Su tutan örtüleme,

- Yeşil refujlu çakıl yollar,

- Kolonlar üzerinde çatısı yeşil binalar,

- Yapay olarak su toplama havuzları , v.b. var mı ?

- Hiç bir şekilde etkilenmemiş doğal toprak ve su ortamları ,

- v.b.

 

Bu sözü edilen örtülenme çeşidine bağlı olarak bir değerlendirme puantajı 0,0 'dan 1,0 'e kadar yapılabilir. 1,0 en iyiyi, 0,0 ise en kötüyü ifade edebilir.

 

Toprak değer sayısı (TDS), toprak foksiyonu sayısı (TFS), ve yeşil hacim sayısı (YHS) gibi kentsel ekosistem değişim değerlendirme sayıları üretilebilir.

Bütün bu sayıların değerlendirilmesi sonucunda, başlangıç durumuna göre , neler yapılması gerektiği konusunda kararlar alınabilir . Yeni planlar yapılabilir.

 

Gereğinde örneğin yeniden ağaçlandirma, yeşillendirme söz konusu olabilir ve şart koşulabilir. Böylece yeşil hacim sayısı artar.

 

 

Kentleşme ve yerleşimler nedeni ile zorunlu yapılaşmadan dolayı ortaya çıkan gerçek durumdaki etki ilişkileri ve en azından istenen ve beklenenlerin ortaya konulması gerekmektedir.

 

Gereksinim duyulan konut ve sahil yolları v.b. inşaatı nedeni ile kişi başına düşen alan ihtiyacı, ve de esnaf, sanayii , ticaret v.b. gibi faaliyetler nedeni ile ihtiyaç duyulan alan gereksinimi ortaya konulmalıdır. ÇED'de bütün bu hususlar irdelenmeli ve ona göre karar verilmelidir. Halkın sesine de kulak verilmelidir. Ondan katılım ve paylaşım mutlaka beklenmelidir.

 

Kaynaklar

 

1. Didky, Rolf (1992) :" UVP zum Bebauungsplanung" UVP - Report , Heft 1, Seite 12-17 .

2. BDM Bau (1988) : "Materialien zum Baunutzungsverordnung" Bonn.