Spillmannizmirvortrag99
Cevrekongreizmir99
Kalıntı Atıkların Nihai Depolanabilir Şekilde Stabilizasyonu
Endablagerungsfaehige Stabilisierung der Restabfaelle
Peter Spillmann, Gert Morscheck, Ertugrul Erdin, Sevgi Tokgöz
Özet
EU (AB) ülkelrinin çoğunda özellikle Almanya, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde 2005 yılından itibaren katı atıkların kalıntıları öyle bertaraf edilmek veya depolanmak zorundaki, deponiler ne gaz sorunu ne de sızıntı su sorunu yaratmamalıdır. Gelecek nesil de herhangi bir işle
m yapmak zorunda kalmamalıdır. Bu konu ile ilgili geçiş yönetmenliklerinin süresi 2005 yılında dolmaktadır.
Doğaya bırakılana maddeler o şekildehazırlandıktan ve işlem gördükten sonra bırakılmalı ki, kalan kirliliği ile doğayı ve gelecek nesilleri tehdit etmemeli ve onların çözmek zorunda olduğu sorunlar oluşturmamalıdır. Bırakılan atık miktarı değil, atığın etkisi çok önemlidir. Kısa ve uzun vadedeki etkileri mutlaka kestirilmelidir.
Bir maddenin etkisinin kontrolu, omaddenen çıkan krleticlerin sayısının artması ile birlikte zorlaşmaktadır. Madde kombinasyonları yaşam olaylarını etkilemektedir. Madde anorganik olsun veya organik olsun yaşamı etkiliyebilmektedir.
Bu tür maddelerden örnek verecek olursak, doğal asfalt %100 organik maddeden oluşmaktadır. Jeolojik stabil olan bitumin türü bir maddedir. Bu nedenle de içme suyu iletim hatlarının kaplanmasında kullanılaktadır. Civa ise mineraldir, buhar halinde az konsantrasyonlarda bile kronik zehirleyici etki yapmaktadır. Asbest de kanserojen bir maddedir.
Gerek biyolojik gerekse de termik yöntemler katı atıkların tamamen doğallaştırmasına ve doğaya entegre edilmesine yetmemektedir. Bunun nedeni de kalıntı atıkların maddesel olarak tam tanımlanmamış olmasıdır. Madde ayırımının bir amacı da işlem görecek kalıntıların hangi maddelerden oluştuğunu ortaya koymak ona göre de sağlıklı ve randımanlı bir teknik ve işlem uygulamaktır. Ayırma işlemi mümkün mertebe ileri düzyde ve yüksel oranda gerçekleşmeli ki kalıntılar da nihai depolanabilecek şekild stabil bir maddeye dönüşsün. Biyolojik ve tremik işlemler başarılı bir şekilde uygulanmış olsun.
Zusammmenfassung
Gesetzlich wird zur Endlagerung von Abfaellen das Ziel vorgegeben, vor der ablagerung der abfalle diese ın einen zustand zu überführen, die eine nachs
orge durch die künftige generationen nicht mehre erfordert.(TA-Abfall und TA-Siedlungsabfall). Die Übergangsfristen bis zur vollen geltung aller Vorschriften laufen in Deutschland im jahr 2005 ab.
İn die natur entlassenen materilien am standort der rückga
be nur stoffe in die umwelt so agbegen, dass die die natürliche situation am stnadort einschliesslich deren natürlicher fernwirkung sowohl kurzfristig als auch langfrsitig nicht veraendern. Nicht die masse, sondern die wirkung ist massgebend.
Die wirkung eines materials ist ım so grösser , je differenzierter die daraus emittierten stoffe oder stoffkombinationen in die steuerung von lebensvorgaengen eingreifen. Dabei ist es völlig gleichgültig, ob ein stoff mineralischer oder organischer herkunft ist.
Einige Bespiele für die stoffe: Naturasphalt besteht zu fast 100% aus organischer Substanz. Er ist jedoch geologisch stabil. Bitumen, diesem stoff eng verwandt, ist zur Auskleidung von Trinkwasserleitungen geeignet..Quecksilber ist rein mineralisch , wirkt aber in Dampfform bereits in sehr kleinen Spuren chronisch hoch toxisch. Aehnliches gilt für die krebserregende wirkung von asbest.
Sowohl die thermische als auch die biologische Behandlungswerfahren erreichen nicht das ziel, den abfall vollstaendig in naturintegrierbare stoffe umzuwandeln.Ursache ist die stofflich undefinierte zusammensetzung des restabfalls. Ziel der Stofftrennung ist die trennung des restabfalls in definierbare stofgruppen, die die je nach eigenschaft thermisch oder biologisch behandelt werden.Die Auftrennung wird so weit getrieben, dass die vorstehend beschriebenen Störung nicht mehr auftreten.
Prof.Dr. –Ing. Peter Spillmann
Universitaet Rostock Agrarwissenschaftliche Fakultaet
Fachbereich landeskultur und Umweltschutz
İnstitut für Landschaftbau und Abfallwirtschaft D-18051 Rostock
Fax: 0049-381-4982172