Katı Atıklar ve ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme)
Prof. Dr. Ertuğrul ERDİN
Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü BUCA/İZMİR
Girit
1. Atık oluşumunu engellemek (Kaynağında ÇED)
2. Atıkları madde olarak değerlendirmek (Geri kullanma = Reuse, Geri kazanma = Recycling: kağıttan kağıt hammaddesi, biyoorganik atıklardan kompost üretme gibi) (İşlemler sırasında ve sonrasında bütünsel olarak ÇED)
3. Atıkların termik olarak değerlendirilmesi ( Yakma, Piroliz) (İşlemler sırasında ve sonrasında ÇED)
4. Atıkların düzenli depolanması (Deponi) (Nihai bertarafı sırasında ve sonrasında ÇED)
ÇED Katı Atık Ekonomisinin ve Teknolojisinin tüm yukarda sıralanan prensipleri için geçerlidir, ve uygulanmalıdır.
Yakma, depolama ve kompotlaştırma işlem yöntemleri Çevresel Etkiler açısından hiç de az sakıncalı veya biri diğerine tercih edilecek durumda değildir. Mutlaka toprak, su ve hava ortamlarının ve canlı sağlığının korunması için gerekli tüm önlemler alınmalıdır. ÇED'in amacı ve hedefi de bu olmalıdır.
Düzenli ve Düzensiz Deponilerde oluşan sızıntı suyun içerikleri ve bunların uzun vadeli etkileri konusunda yaptığı çalışma ve yayınlarında deponilerin Çevresel Etkilerinin 150-200 yıl kadar sürdüğü tahmin edilebilmektedir (Belevi, 1987, 1988, 1989, 1991, 1992, 1993, 1994 ve 1995).
Böylelikle;
1) Katı artıkların geri kazanımı düzenli bir şekilde yapılır, çöp-lerin balya yapılarak satıllması neticesinde bir gelir elde edilir.
2) Kompost tesisinin yapılması ile birlikte ildeki kompostlanabilir çöpler kompost haline getirilir. Ekosistemde bitki örtüsünün kom-posttan hoşlanan olduğundan dolayı elde edilen kompost tarım alan-larında kullanılabilir. Böylelikle hem mineral gübre kullanımının azalması ile bir gelir elde edilir, hemde yazın bol olduğu ilde mineral gübrelerin yıkanarak su ve diğer ortamları kirletmeleri önlenmiş olur.
3) Yakma tesisi sermaye yoğun bir yöntemdir. Eğer yakma tesisinden elde edilen ısıdan yararlanabilirse bir enerji kaynağı oluşturmuş olur. Ayrıca patojen özelliği olan çöplerin ortama verecekleri olumsuzluklar önlenebilir. Yakma tesisini uygulayabilmek için proje kapsamında belirtildiği gibi detaylı bir mühendislik çalışması yapılmalıdır.
4) Deponi alanının düzenli-düzensiz olarak ayrılması mümkün. Yeraltı ve yüzeysel suları koruyabilmek, yanmaları ve patlamaları önleyebilmek, koku ve gürültü sorununu ortadan kaldırabilmek amacıyla düzenli deponi yapılması gerekmektedir. Düzenli deponi alanının özellikleri aşağıda kapsamlı olarak belirtilmiştir. Ayık-lama, kompost, yakma, tesislerinin yapılması ile deponiye gerçek çöp miktarı azalır. Böylelikle deponi hacminden kazanılmış olunur.
Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) : Gerçeklettirilmesi planlanan tüm faaliyetlerin çevreye olabilecek olumlu ya da olumsuz etkilerin önceden kestirilmesinde, belirlenmesinde; olumsuz yönde gerçekleşmesi beklenen etkilerin saptanması ve bunların tamamen bertaraf edilmesi veya en aza indirilmesi için gerekli önlemlerin ve alternatif çözümlerin belirtilmesi ve faaliyetin uygulamaya konulması halinde izleme ve denetleme çalışmalarını kapsar.
ÇED - Raporu : ÇED uygulanacak faaliyetler listesinde , ya da ÇED uygulanacak hassas yörelerde yer alan veya ÇED Ön Araştırma Raporu Mahalli Çevre Kurullarında incelenerek "Çevresel Etkileri Önemlidir." tesbiti yapılan bir proje için , ÇED Raporu Formatına ve Değerlendirme Matriksine uygun olarak hazırlanan rapor.
Çevresel Etki Değerlendirilmesi Uygulanacak Duyarlı Bölgeler : Çevresel etkilere karşı fiziksel, biyolojik, ekonomik, tarihi, kültürel ve sosyal unsurlar itibariyle duyarlı olan ve / veya hali hazırdaki mevcut kirlilik yükü biyotik (insan, bitki,hayvan v.b.) ve abiyotik (toprak, su, hava, v.b.) çevreyi bozucu düzeylere ulaş-mış yöreler ile ülkemiz mevzuatı ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler uyarınca korunması gerekli görülen alanlardır.
Çevresel Etki Değerlendirmesi : Özel ve kamu sektörü girişimleri ve yatırımlarında yapılacak eylemlerden çevresel değerlere olumsuz etki beklenmekte midir ve hangi düzeyde olacaktır, önlenmesi veya en aza indirilmesi için hangi önlemlerin alınması gerekmektedir ? ÇED bu sorulara bir bütünlük ve tutarlılık içinde yanıt aramaktadır. Bazı ülkelerde 1970'li yıllardan beri " Yatırımların Çevresel Etkilerinin İncelenmesinin Esasları Yönelgesine" göre hareket edilmektedir. İster otoyol yapımı olsun , ister çöp ve katı atık bertaraf tesisi yeri olsun, ister başka yatırımlar , mutlaka bir ÇED-Raporu hazırlanmaktadır. Ülkemizde de bu güne kadar kapsamlı 3-4 ÇED çalışması yapılmıştır.
Depolama yerinin (deponi) planlaması ve düzenlenmesindeki göz önünde bulundurulacak hususlar aşağıdaki noktalarda toplanabilir:
1. Yer seçimi (satın alma veya kira)
2. Deponi yerinde ön çalışma ve analizler için masraflar
3. Toplama araçlarında toplama-taşıma masrafları
4. Deponi itletmesi için giderler
5. Deponi tamamlanınca yeniden şekillendirme, kültüre alma masrafları.
Deponi yeri belediyeye ait olsa bile raiç bedeli üzerinden maliyet hesabına katılmalıdır. Deponiyi düzenleme (yol, kantar, garaj su korunumu yapıları) yapılarının maliyeti bir ton çöpe hesaplanmalı-dır. Buradan da kişi başına maliyet bulunmalıdır. Toplama ve taşımanın maliyeti de buna eklenirse, kişi başına toplam maliyet bulunur.
Atıkların işlem gördükten sonra da mutlaka depolanması gereken kısımları geriye kalmaktadır. Bu atıkların çok iyi ve uzun bir süre (insan yaşamını aşan) boyunca güvenilir, sakıncasız ve sağlıklı bir şekilde depolanması gerekmektedir.
Seçilen deponi yeri
- içme suyu ve termal su kaynaklarının koruma bölgesi dışında olmalı,
- yeraltı suyu en az 3 metre veya daha derin olmalı,
- sel ve deprem bölgesinde olmamalı,
- yerleşim birimlerinden en az 300 m uzakta olmalıdır.
Deponi yerinde hidrolojik, hidrojeolojik ve jeolojik araştırmalar detaylı olarak yapılmalıdır. Yeraltısularının, yüzeysel suların, toprak ve besin maddesinin kirlenmesini önlemek için geçirimsizliğin hem zemin hem de yüzey için sağlanması gerekmektedir. Öncelikle, deponi zemini tesviye edilerek kombine bir sızdırmazlık ile donatılmalıdır. Mineral sızdırmazlık tabakası homojen olarak zemindeki form değişikliklerine uyum sağlayabilecek şekilde düzenlenmelidir. Bu tabakanın üzerine, yerleştirilecek geomembranların drenaj için kullanılan çakıl ve mıçırdan korunması ve delinmemesi için geotekstiller yerleştirilmelidir.
Zemin ve yüzey geçirimsizliğinin sağlanması aşağıdaki aşamaları kapsamaktadır:
- Doğru ve en iyi malzeme seçimi,
- Sızdırmazlık tabakasının yapılması,
- Sızdırmazlık zemininin beton bir yapıya bağlanması,
- Taban ve şevlerde sızdırmazlığın kontrolü ve emniyet tabakasının oluşturulması.
Yüzeysel Su ve Yeraltı Suları Ekonomisi
- Hidrolik değerlendirme
- İçme suyu koruma alanı
- Yeraltı suyu alanı (öncelikli); Hidrolojik değerlendirme
Yüzeysel Suların Korunması
- Akarsu deresine bağlamak
- Durgun sulara etkisi
Suyun Alınışı (Çekimi)
- Sularda ve kıyılarında su yapılarının inşaası
- Baskın ve sel alanlarında koruyucu tesislerin inşaası
- Özellikle depolama yerlerinde zemin mekaniği bakımından incelemeli tesis zemini sağlam olmasını garantilemek
Görünümün Korunması
- Tarımcılık, ormancılık faaliyet önceliğine sahip alanlarda
- Doğal
- Toprak anıtları
- Doğal anıtlar
- Emisyon sınır değerlere dikkat etmek
- Koku oluşmasını önlemek
- Toz oluşmasını, kalkmasını engellemek
- Depolama yerlerinin zeminlerinin geçirimsizlettirilmesi
- Sızan suları toplamak için drenaj şebekesinin inşaası
- Ses gürültü açısından uygun yerin seçimi
- Ses gürültü önlemleri için gerekli düzenlemelerin yapılması
- Dinlenme alanlarının oluşturulması
Koruma Önlemleri
- Yeraltı suyu korumasının garantiye alınması
- Doğal geçirimsizliği denemek ve kontrol altına almak
- Yapay geçirimsizlik tabaka olutturmak
- Kontrol kuyuları yardımı ile yeraltı suyunu gözlemek
Pis ve sızıntı sularının arıtılması
- Sızıntı suların toplanması
- Sızan suların arıtılması
- Kuyu koruması, mecraların sağlamlaştırılması
- Akıntı profiline dikkat edilmeli
- Sel ve baskın sularına karşı önlemlerin alınması
- Kaymalara karşı önlemlerin alınması
- Erozyona karşı önlemlerin alınması
- Yer yarılmasından meydana gelebilecek zararların önlenmesi
- Görünümün yeniden düzenlenmesi tekillendirilmesi (yetillendirme)
- Eski depolama alanlarının tekrar kültüre alınması
- Uygun baca yüksekliğinin yapılması ve gazların toplanması
- Yakma tesislerinde son ve kalıntısız yanmanın gerçeklettirilmesi
- Elektrik kullanımı
- Duman gazının arıtılması, atık gazların işlem görmesi ve arıtılması
İşletme sahasının yollarının stabilize edilmesi
- Araçların lastiklerinin temizlenmesi
- Depolama yerinin üstünün topraklarla örtülmesi
- Biyokimyasal prosesler uygun ve iyyi bir tekilde yönlendirilmeli
- Tesislerde ses-gürültü koruma önlemleri alınmalı
- Gereğinde ses-gürültü duvarları yapılmalı
Özellikle yakma, depolama ve kompostlaştırma tesisleri için aşağıdaki bilgiler mutlaka ÇED kapsamı içinde verilmelidir:
- Bertarafı söz konusu olan bölgede katı artık bilançosu (türü, miktarı, katı artıkların yapısı)
- Trafik, trafik yükü
- Tesisin tanımı, dizaynı
- Yerel koşullar: Topoğrafyası; hidrolojik, hidrojeolojisi, jeolojisi, zemin bilgileri, minerolojik özellikleri, su ekonomisi ve meterolojik durumları
- Yol bağlantısı
- Masraflar
- Su elektrik, kanalizasyon bağlantıları
- 1.25.000/1:50.000 ölçeğinde harita
- 1:1000/1:5000 ölçeğinde kadastro haritası
- İnşaat planları
- Konstrüksiyon planları
- Ölçü ve ayar şeması
- İnşaat malzemeleri, aletler, geçirimsizleştirme yöntemi hakkında belgeler ve bilgiler
- Hidrojeolojik bilirkiti raporu
- Zemin mekaniği raporu (geotetik rapor)
- İnşaat ruhsatı ile ilgili belgeler
- DSİ, Topraksu, Toprak Gübre ve diğer güvenilir kurum ve kuruluşlardan yüzeysel suları, yeraltı sularını kirletip kirletmeyeceği konusunda belgelerin alınması.
Koku Kirlenmesi İle Çevresel Etkileri
* Çöp Kokusu
Çöpün kendisine özgü bir kokusu vardır. Kompost tesislerine gelen çöpler daha biriktirildikleri yerde ve taşındaıkları araçlarda ayrışmaya başlamakta ve çöpeözgü kokunun oluşmasına neden olmakta-dırlar. Bu koku maddeleri çöpün bileşimine göre değişmektedir. öp , arıtma çamuru karışımı veya dominant olan grubun kokusu etrafa verilmektedir. Soğuk ayrışma, çürüme, anaerob-aerob geçiş fazları-nın oluşturduğu maddeler kuku saçmaktadır. Kompostlaştırmanın ilk fazında bu tür ayrışmaların sonucunda katı kütlenin sıcaklığı yavaş yavaş yükselmekte ve birden 60 - 70 0C'ye kadar çıkmaktadır.
* Biyojen Kokular
Mezofil fazdan termofil faza geçildiğinde de koku maddeleri oranı azalırken CO2 oranı artmaktadır. Bu fazda koku maddelerinin çoğu da ayrışma sıvısına geçmekte çözülmektedir. Daha sonraları da oluşmadığı için koku maddelerinin konsantrasyonları da sürekli olarak azalmaktadır. Çok büyük tesislerde % 100 aerob olarak prosesi götürmek imkansız olduğu için koku sorunu ile karşı karşıya kalınılmaktadır.
Deponilerde veya çöplerin bulunduğu kaplarda ve yerlerde anaerobik ayrışma (havasız ortamda biyokimyasal parçalanma) sonucu amonyak, hidrojensülfür anorganik olarak; amin aldehit, alkol, karbonil merkeptan ve yağ asitleri gibi organik olarak osmogen (kötü koku yayan) maddeler oluştmaktadır. Bu koku yayan gazlar yüksek konsantrasyonda zehir etkisi gösterebilirler. Örneğin H2S kokusu algılanabildiği konsantrasyonlarda sağlığa herhangi bir zararının olup olmadığı bilinmezken havada 320mg/m3 sınır değerinden sonra kokusu alınmamaya başlar ve 1120mg/m3 konsantrasyonlarından hızlı, ani ölümlere neden olur. İnsan sağlığı açısından emniyetli bölgede kalmak için, bu değerin 30mg/m3 havayı geçmemesi istenir.
Proteinlerin parçalanması sırasında amonyok açığa çıkar. NH3 miktarı soluduğumuz havada %5 oranını bulursa 10 dakika gibi kısa bir zaman sonra ölümlere sebep olabilmektedir. Amonyak konsantrasyonunun 25 ppm'i (milyonda bir kısım) geçmesi gerekir.
Anorganik ve organik osmogen maddeler (NH3, H2S, merkaptan v.s) katı artıkların (çöplerin) işlendiği kompost tesislerinde atık suların işlem gördüğü pis su arıtma tesislerinde yoğun hayvancılık yapılan işletmelerde, tarımsal ürünü hammadde olarak kullanan bazı sanayii'de ve çöp depolama yerlerinde oluşmaktadır.
Anaerob (havasız, oksijensiz) koşullarda, kirlilik yüklü organik maddelerin ayrışması sonucu açığa çıkan ve dayanılmaz kokuları oluşturan aşağıdaki maddeler:
-Yağ asitleri :Propiyon asiti, yağ asiti, valerik asit
-Alkoller :Metanol, etanol, butanol, amilalkol
-Ketonlar :Aceton
-Aldehitler :Bütülaldehit, diacetil, cratonaldehit, veleraldehit,butiraldehit.
-Alkanlar :2 Metilbutan, 2 metilpentan
-Alkenler :Butan, 2 penten
-Süklik biletikler :benzol, toluol, xylol
-S.Biletikleri :Metilmerkaptan, butantiyol, etilsulfid, butilmerkaptan
-N.Biletikleri :Butilamin, pridin
-Diğer asitler :Sirke asiti, propiyon asiti, yağ asiti, valerik asit
İnorganik osmogenler:NH3+H2S
"Koku Kirlenmesine" neden olmakta o civardaki sakinler veya gelen ve geçenler için yaşam koşulları dayanılmaz düzeye erişmektedir. Air Quality Chromatcgraphen Modell 6800 Beckmann aygıtı ile 35 koku yapan madde ayırt edilmekte ve miktarca belirlenebilmektedir. Aşağıda maksimal işyeri konsantrasyonlarını ve bazı gazların koku sınırları görülmektedir.
Osmogen gazların işyeri konsantrasyonları ve koku sınırı:
Maddeler Müsade edilen yüksek değer Koku sınırı
ppm mg/m3 % %
CO2 5000 9000 0.5 Kokusuz
NH3 50 35 0.005 0.0053
H2S 10 15 0.001 0.000018
Yağ asiti - - - 0.0000000065
Yakma Tesisi Duman Atıklarının Çevresel Etkileri ve Kontrolü
Çöp ve Katı Atık Yakma Tesislerinde Önemli Emisyon Değerlerinin Ölçümü ve Ölçüm Yöntemleri
Dumandaki Toz Miktarı
Dumandaki O2- Miktarı
Ölçüm Yerinin Belirlenmesi
Teorik Hava İhtiyacı
Dumangazı Rutubeti
Duman Gazı Sıcaklığı
Partikıl İeklindeki Bileşenlerin Ölçülmesi
Gaz Bileşiklerinin Örneklenmesi, Hazırlanması ve Analizi
Kurum Sayısı ve Gri Değer Tayini
Çöp Yakma Tesislerinden Çıkan Duman Gazlarının Arıtılması
Çöpün yapısı çok hetorejen oluşu nedeniyle yakma tesislerinin çıkan gazların arıtılması da bir sorun olmaktadır. Bu konuda da sürekli olarak standartların sıkılaşması nedeniyle yeni teknolojiler geliştirilmektedir.
Yakma tesislerinden çıkan emisyonların azaltılması için çıkan duman gazlarının çok iyi arıtılması gerekmektedir. Özellikle de sorunun çözümünde tesis bazında ve tesise özgü çözümlerin üretilmesi sorunun çözülmesi gerekmektedir.
Kuru Soğurma Yöntemine Göre Duman Gazı Arıtma Tesisi
Kuru soğurma yöntemine göre duman gazı arıtma makina donanımı açısından en basit çözüm yöntemidir. Az duman gazı debilerinin olması ve oldukca düşük ham gaz değerlerinin bulunması halinde en uygun arıtma yöntemidir.
Buhar kondensatörü (yoğunlaştırıcı), ilave püskürtme, bez torba toz tutucu gibi ünitelerden oluşmaktadır. Buhar yoğunlaştırıcının işlevi atık ham gazın sıcaklığını düşürmektir. Bu ara ham gazın rutubeti de artar. İartlandırılmış duman gazına ince pudra halindeki alkali kaatkı maddesi püskürtülür. Sonra bunlar bez torba toz tutucu tarafından tutulur. Bu sırada torba bezi üzerinde kek oluşur, alkali kek ortamından ve gözeneklerinden geçen asidik gazlar burada nötrleşir. Tuzlar oluşur. Oluşan reaksiyon ürünleri de filtre hortumları tarafından temizlenir. Eğer bu katkı malzemesine biraz da karbon tozları eklenirse o zaman bu kuru soğurma yöntemi ile dioksin ve furanlar da (PCDD/PCDF) arıtılmış olunur. Ayrıca civa da elimine edilir .
Yarı Kuru Soğurma Yöntemine Göre Duman Gazı Arıtma Tesisi
Burada ana ilke oldukça çok yüksek spesifik bir yüzeye sahip olan alkali bir suspanziyonun zerrecikler soğuran reaktöre püskürtülmesidir. Bu sırada sıvı faz buharlaşır ve asidik zararlı maddelerin kristalize olan obsorbantlar tarafından tutulması da gerçekleşir. Sonra da reaksiyon ürünü katı madde ayırıcısı tarafından ayrılır. Duman gazı sıcaklığı adiyabatik doygunluk sıcaklığının üstünde kalır. Burada da biraz karbon tozları eklenirse o zaman bu yarı kuru soğurma yöntemi ile dioksin ve furanlar da (PCDD/PCDF) arıtılmış olunur. Ayrıca civa da elimine edilir. Bu yöntemin avantajı bilinen klasik yaş yıkama yöntemine göre daha az nötralizasyon için kullanılan kimyasal madde ihtiyacını azaltmakta ve randımanı da yüksek olmaktadır. Reaktöre hava alttan veya üstten verilebilir. Her iki halde de suspenziyon püskürtmesi aynı akım yönünde olur. Bunun arkasına da ya bez toz tutucu torbalar ya da elektrofiltreler devreye sokulur.
Yaş Duman Gazı Yıkama Yöntemi ile Arıtma
Yaş yıkama zararlı gazların giderilmesinde randımanı en yüksek olan yöntemlerden biridir. Duman gazı yoğunlaşma sıcaklığına kadar soğutulur ve gaz yıkama ünitesini terk ederken su buharı ile doygun vaziyettedir.
Avantajları:
* HCl, HF, SO2, NOx ve ağır metal giderilmesi çok yüksek düzeydedir.
* Kalan emisyon değerleri oldukca düşüktür.
* Stökimetrik kimyasal madde tüketimi
* Atıksu püskürtülmesi ve buharlaştırılması halinde çok az miktarda kalıntının oluşması
* Atıksu parası ödemede de en az meblağın sağlanması
* ...
İşletme açısından da:
* Makinaa aksamlarında ve donanımında aşınmanın ve yıpranmanın olmaması
* Bakımının kolay olması
* Basınç kaybı az
* Her zaman kullanılabilir olması
İhtiyaca göre yıkama ünitesi bir, iki veya üç kademeli olarak devreye sokulabilir.
İşletme şekli de üç şekilde olabilir:
* Yıkama suyu asidik:
HCl, HF, ve ağır metal ; ekstern olarak nötralizasyon ihtiyacı duyurabilir.
* Yıkama suyu az asidik:
HCl, HF, SO2, ve ağır metal ; pH değeri kireç ile ayarlanabilir; dolomit veya kostik kullanılabilir; ekstern olarak nötralizasyon ihtiyacı duyurabilir.
* Yıkama suyu nötr veya bazik:
SO2, NOx , HCl, HF ve ağır metal giderilmesi. pH değeri kireç ile ayarlanabilir; dolomit veya kostik kullanılabilir.
NOx ve Dioxin Azaltılması
Selektif (S) Katalitik (K) Reduksiyon (R) SCR-Yöntemi katalizatörlerin ve amonyağın yardımı ile kimyasal dönüşüme uğratılmaktadır:
4NO + 4NH3 +O2 -----> 4N2 + 6H2O
( 200 4000C dolayında bu reaksiyon gerçekleşmektedir)
Bu reaksiyon, sıcaklığı yükseldiğinde katalizatörün materyal özelliğine bağlı olarak; sıcaklık bu aralığın altına düştüğünde de duman gazındaki SO2 ve SO3 'e bağlı olarak etkilenir. Bunlar sınırlayıcı koşullardır.
Termo - NOX - Yöntemi İle Duman Gazındaki Azotun Eliminasyonu
Selektif (S) Katalitik Olmayan (NK) Reduksiyon (R) SNCR-Yöntemi prensibde kimyasal reaksiyonlara dayanmaktadır:
4NO + 4NH3 +O2 -----> 4N2 + 6H2O
Sonuçda da atmosferin azotu ve su buharı oluşmaktadır. Zararsızdır.
Bu reaksiyon amonyağın mevcudiyetinde 9500C civarında herhangi bir katalizaör kullanmadan gerçekleşebilmektedir.
Bir Uygulama Örneği (1985 Yılında Marmarist’te)
Deponi Yer Seçimi ve Değerlendirilmesi
Katı Artık Giderme Merkezlerinin Çevresel Etki Değerlendirilmesi
Çöp ve katı artıklar kentsel, kırsal ve endüstriyel faaliyetler ürünü olarak oluşmaktadır. Bu artıkların olabildiğince yararlanmak katı artık teknolojisinin ana amacıdır. Bu amaca yönelik olarak kurulması düşünülen, kompostlaştırma, yakma, düzenli depolama tesislerinin, çevreye en az zararlı hale getirilmesi ise çok yanlış bir araştırmaya gereksinim göstermektedir. Katı artık giderme merkez-lerinin çevresel etki değerlendirilmesi (ÇED) raporu hazırlamalı ve değerlendi-rilmelidir. Çeşitli kişi ya da grupların hazırlayacak bilimsel özellikli raporlalra çevresel etki değerlendirme raporu adı verilmektedir (Erdin,1985).
Katı Artık Giderme Merkezleri İçin ÇED Raporlarının Hazırlanması
Bir katı artık giderme merkezinin ÇED raporunun hazırlanma aşamaları şöyle özetlenebilir:
1) Çevre durumunun çök yönlü belirlenmesi,
2) Çevresel etkilerin neler olabileceğinin tahmini
3) ÇED raporunun yazılması
Çevre durumunun çok yönlü belirlenmesi amacıyla,
1) Toprak yapısı ve özellikleri ile bölgenin durumu nedir?
2) Yüzeysel su ve taban suyunun bölgedeki durumu ve özelliği nedir?
3) Bölgenin iklimsel özellikleri nelerdir?
4) Arazi ne şekilde ve hangi bertaraf yöntemi için kullanılacaktır?
5) Çevrenin ekolojik yapısı hakkında gerekli bilgiler sağlanabilmiş midir?
6) Yerleşik nüfusun eğitim düzeyi, çalışma alanları ve konu ile ilgili tavrı nedir?
7) Proje beldesi turistik potansiyele sahip ise turistik nüfusun konuyla ilgili düşünceleri ve tavrı nedir?
8) Yörenin ulaşım durumu nedir?
9) Yörenin trafik durumu nedir?
10) Bölgenin elektrik,, su, kanalizasyon altyapısı ne durumdadır?
11) Katı artık bertaraf tesisinin kurulması için maddi destek sağlanacak olan kurumun mali durumu, konuyla ilgili dütünce ve itlemleri nelerdir?
12) Yöredeki barınma durumu, sağlık hizmetleri ve acil hizmet merkezlerinin durumu nedir?
13) Bölgenin hava, su ve gürültü kirliliği bakımından durumu nedir?
14) Mülkiyet durumu nedir?
15) Yerletim yerlerine olan uzaklığı ve imar planı durumu nedir?
16) v.b.
şeklindeki sorulara yanıt alınması gerekmektedir.
ÇED raporunun hazırlanmasında ikinci aşamayı, çevresel etkilerin tahmin edilmesi oluşturmaktadır. Bu amaçla;
1) Bu projede çevreyi etkileyen veya etkilemesi düşünülen ne gibi aktiviteler bulunmaktadır.
2) Her aktivitenin çevreyi hangi ölçüde etkileyeceği belirlenmiş midir?
3) Doğal çevreyi bu projeye rağmen koruyabiliyormusunuz?
4) Koruyamaz isek ne denli bozulmasına müsaade edebiliriz? sorularına kısa sürede yanıt aramamız gereklidir.
Katı artık giderme merkezleri için ÇED raporlarının hazırlanmasında son aşama ise raporların yazımıdır. Toplanan tüm bilgiler kısa ve özlü biçimde değerlendirilerek kağıda dökülmelidir. Bu aşamada şu dört soruya cevap verecek şekilde tanımlanmalıdır;
1) Proje özellikleri ve projenin ekonomik etkinliği nedir?
2) Projenin uygulama alanında mevcut çevresel koşullar nelerdir?
3) Her bir seçenek için gerek inşaat dönemi ve gerekse işletme sırasında meydana gelecek çevresel etkiler tahmin edilmit midir?
4) Sonuç nedir?
Deponi Yeri Seçiminde Esas Alınan Kriterler
Ülke genelinde ve Kemalpaşa'da oldum olası deponi yeri seçiminde çevreci bir yaklaşımla konuya eğilinmemiş, seçilen deponi yerlerinin doğal yapıya karşı ola-bilecek etkileri kapsamlı bir biçimde araştırılmamıştır. Bu uygulamanın doğal sonucu olarak seçilen alanlarda ayrışma ürünü gazların sıcaklık etkisi ile alevlenmesi sonucu yangınlar çıkmış, rüzgarların etkisi ile çöpler çok uzak noktalara değin uçuşarak estetik açıdan sakıncalı görüntüler oluşturmuşlardır. Tüm bu olumsuz etkilerin gözle görünür olduklarına dikkat çekmek yerindedir. Bunlara ek olarak deponilerin birde gözle görünmeyen etkileri bulunmaktadır. Yeraltı sularına deponi sızıntı sularının karışması, katı artık bünyesinde çeşitli patojen mikroorganizmaların üreyerek hijyenik sorunlar yaratması buna örnek olarak verilebilir.
Düzenli deponilerin yer seçiminde aşağıdaki kriterler ön plandadır;
1) Deponi hacminin kaplanacak olan alana oranı,
2) Deponi yerinin yapılaşma alanına olan uzaklığı
3) Deponi alanı olarak seçilmesi düşünülen bölgede etkin rüzgar yönü (Hava ve koku kirlenmesi, Hijyenik etkiler).
4) Deponi dış görünüşü (Görsel kirlenmesi)
5) Deponi alanına katı artıklar, taşıyacak olan taşıtların trafiğe etkisi (Ses ve Gürültü Kirlenmesi, Görsel Kirlenme).
6) Bitmiş deponinin sağlayacağı yararlar (Rekreasyon ve tekrar kültüer alma, yeşillendirme)
7) Deponinin yüzeysel ve yeraltı sularına etkisi
Düzenli deponi yeri seçiminde yukarda sayılan kritertlerin % etkinliği ise şöyle verilmektedir (Erdin, 1985):
1) Deponi hacminin kaplanacak olan alana oranı,
1. Kriter ........... .... %7
2) Deponi yerinin yapılaşma alanına olan uzaklığı
2. Kriter ............... %20
3) Deponi alanı olarak seçilmesi düşünülen bölgede etkin rüzgar yönü (Hava ve koku kirlenmesi, Hijyenik etkiler).
3. Kriter . ............. %7
4) Deponi dış görünüşü (Görsel kirlenmesi)
4. Kriter ............... %7
5) Deponi alanına katı artıklar, taşıyacak olan taşıtların trafiğe etkisi (Ses ve Gürültü Kirlenmesi, Görsel Kirlenme).
5. Kriter ............... %13
6) Bitmiş deponinin sağlayacağı yararlar (Rekreasyon ve tekrar kültüer alma, yeşillendirme)
6 Kriter ............... %13
7) Deponinin yüzeysel ve yeraltı sularına etkisi
7 Kriter ............... %33
---------
TOPLAM %100
Bu kriterlerin puantaj cetveli ise tu tekildedir.
1. Kriter Hacim/alan = 0.5 ise 1.5 Puan
Hacim/alan = 1.0 " 3.0 "
Hacim/alan = 2.0 " 5.5 "
Hacim/alan = 2.5 ve daha büyük ise 7.0 puan
2. Kriter
a) Deponi Kentsel Amaçlı Meskun Bölgeye 2.5 km ise 8 puan
Deponi Kentsel Amaçlı Meskun Bölgeye 5.0 " " 12 "
Deponi Kentsel Amaçlı Meskun Bölgeye 7.5 " " 20 "
b) Deponi Dinlenme ve Ören Bölgelerine 2.5 km ise 6 puan
Deponi Dinlenme ve Ören Bölgelerine 5.0 " " 10 "
Deponi Dinlenme ve Ören Bölgelerine 7.5 " " 17 "
c) Deponi Duyarlı Sanayi Bölgelerine 2.5 km ise 7 puan
Deponi Duyarlı Sanayi Bölgelerin 5.0 " " 14 "
Deponi Duyarlı Sanayi Bölgelerin 7.5 " " 20 "
d) Deponi Enstantif Tarım Alanlarına 2.5 km ise 5 puan
Deponi Enstantif Tarım Alanlarına 5.0 " " 10 "
Deponi Enstantif Tarım Alanlarına 7.5 " " 15 "
e) Deponi Manzarası Olan Yöre 2.5 km ise 4 puan
Deponi Manzarası Olan Yöre 5.0 " " " "8
Deponi Manzarası Olan Yöre 7.5 " " 12 "
3. Kriter
a) Yılın 12 Ayında Kentsel Alana Doğru ise 0 puan
b) Yılın 6 Ayında Kentsel Alana Doğru ise 1 "
c) Yılın 4 Ayında Kentsel Alana Doğru ise 3 "
d) Yılın 2 Ayında Kentsel Alana Doğru ise 5 "
e) Hiç Kentsel Alana Doğru Değil ise 7 puan
4. Kriter
a) Yerleşim Alanından Tümü Görünüyor ise 0 puan
b) Yerleşim Alanından Tümü Görünüyor ise 3 "
c) Yerleşim Alanından Tümü Görünüyor ise 7 "
5) Kriter
a) Fazla ise 0 puan
b) Orta " 4 "
c) Etkilenmiyor ise 7 "
Yolun otoban, çevre yolu yada Devlet yolu olması halinde;
a) fazla ise 0 puan
b) orta ise 2 "
c) yok ise 4 "
6. Kriter
Deponi inşaasına başlandıktan sonra bitmiş kısımlarda;
a) Hiçbir işlem yapılmıyor ise 0 puan
b) Yalnızca ağaçlandırma ve peyzaj çalışması varsa 7 puan
c) Teknolojik gelitmeler var ise 13 puan
Kompost, yakma ve ayıklama tesislerinin yer seçiminde de yaklaşık olarak aynı puanlamalar yapılmaktadır.
Normal olarak deponi yeri için seçilmesi dütünülen bölgenin %50 puan barajını aşması gerekmektedir. Ancak çok özel durumlarda etkin önlemler alınarak %45 puanlamada da deponi yeri olarak uygun görülebilmektedir.
Deponi inşaasına başlandıktan sonra bitmiş kısımlarda;
a) Hiçbir işlem yapılmıyor ise 0 puan
b) Yalnızca ağaçlandırma ve peyzaj çalışması varsa 7 puan
c) Teknolojik gelitmeler var ise 13 puan
7. Kriter
Deponinin yüzeysel ve yeraltı sularına etkisi:
Yeraltısuyuna ve yüzeysel sulara hiç etki etmiyorsa %33
Yeraltısuyuna etkisi yok ve yüzeysel suya varsa %10
Yeraltısuyuna etkisi var ve yüzeysel sulara hiç yoksa %10
Yeraltısuyuna ve yüzeysel sulara etki ediyorsa %00
Uygun yerin seçimi için en ideal durumlarda puanların toplamı 100 olmalıdır. Hiç bir zaman da 50'nin altında olmamalıdır. Etkileri artı puana çevirmek için gerekli olan çevre teknolojisi uygulamaları yapılmalıdır.
Kompost, yakma ve ayıklama tesislerinin yer seçiminde de yaklaşık olarak aynı puanlamalar yapılmaktadır.
Normal olarak deponi yeri için seçilmesi düşünülen bölgenin %50 puan barajını aşması gerekmektedir. Ancak çok özel durumlarda etkin önlemler alınarak %45 puanlamada da deponi yeri olarak uygun görülebilmektedir.
Komisyon üyeleri, ÇED raporu hakkındaki değerlendirmelerini, aşağıda ön görülen hususlar itibari ile yapar.
Komisyonca ÇED Raporunda;
a) ÇED raporu Genel Formatının esas alındığına
b) Yapılan incelemelerin, hesaplamaların ve değerlendirmelerin yeterli miktarda ve ayrıntı düzeyinde olup, doğru veri, bilgi ve belgelere dayandırıldığına,
c) Söz konusu faaliyetin çevreye olabilecek etkilerinin ton ve doğru olarak açıklandığına ve bu açıklamalarda tereddüte neden olabilecek hususların bulunmadığına; buna göre, faaliyetin çevreye ollumsuz yönde önemli etkileri olmadığına, olabilecek olumsuz etkileri en aza indirebilecek tedbirlerin alınacağına veya bu olumsuz etkilerin önlenmesinin mümkün olmayacağına yada bazı olumsuz etkileri önleyebilecek tedbirler alınabilmekle birlikte bazılarının önlenmesinin mümkün olamayacağına, dair kesin kanaate ulaşılması halinde inceleme-değerlendirme süreci sona erdirilir ve söz konusu ÇED raporu Nihai ÇED raporu olarak kabul edtilir. Nihai ÇED raporunun değerlendirilmesi ile ilgili Komisyon üyelerinin görütleri son toplantıda bir tutanak ile belirlenerek komisyon üyelerine imzalanır. Bu tutanak Bakınlakça "ÇED Raporu Olumlu" veya "Olumsuz" belgelerinin düzenlenmesinde dikkate alınır.
Sonuç'da Değerlendirme Matriksi ile ilgili tablo yer almaktadır.
Tüm bu etkiler göz önüne alınarak en az 3 yer için ÇED raporu hazırlanır ve bunlar için en olumlu olan işlem yeri olarak belirlenir.
Deponi Sahalarının Örtülenmesi, Düzenlenmesi ve Yeşillendirilmesi
Doğaya uyum sağlamak, ekolojik dengeyi korumak, olabildiğince yeni amaçlara yönelik kullanılabilir hale getirmek ve gelişi güzel örtülemeyi engellemek amacıyla deponilerde düzenleme ve yeşillendirme çalışmaları yapılmalıdır.
Deponilerin iyi ve kalıcı bir şekilde yeşillendirilebilmeleri için, deponide su ve gaz kontrolünün mutlaka yapılmış olması gerekmektadir. Ancak bu takdirde, yeşillendirmede kullanılan bitkilerin sağlıklı gelişmeleri sağlanabilecektir.
Son yıllarda çöp bileşiminin değişmesi, hiç ayrışmayan ve/veya zor ayrışan ambalaj maddelerinin oranın artması yeşillendirme açısından deponilerde sorun oluşturmaktadır. Düzenli deponilerde yeşillendirme daha inşaat aşamasında deponi çevresinde gürültü, uçuşan toz ve hafif madde kirlenmesine karşı koruyucu bir seddenin oluşturulması için bitki ekilmesiyle başlamaktadır.
Başarılı bir yeşillendirme için, önce öncü bitkilerin seçilerek yetiştirilmesi gerekmektedir. Öncü bitkilerin oluşturduğu biyotop stabil hale geldikten sonra, bu biyotopa daha istekli bitkiler dikilmelidir. Bitki türü seçimi, o yörenin iklim koşulları (rüzgar, güneş, yön, v.d.) ile bitki ekolojisinin özellikleri de mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Yıllardır kapatılmış ve hiç kullanılmayan deponilerde, deponi kütlesindeki biyokimyasal prosesler çok az olduğu için deponinin üst tabakasına hafriyat toprağı döküp harmanlıyarak, humus tabakası olmadan tekrar kültüre almak, yeşillendirmek mümkündür. Buralarda, herhangi bir inşaatın yapılması zeminin homojen olmaması ve biyokimyasal faaliyetlerin devam etmesi nedeni ile oldukça sakıncalıdır. Gaz ve su kontrolü sağlıklı ise, bu alanların rekreasyon alanı olarak düşünülmesi, spor tesislerinin, golf sahalarının, park alanlarının vb. yapılması sakıncasızdır. Yeşillendirilen ve tekrar kültüre alınan alan tarımsal amaç için kullanılmak isteniyorsa, toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısının sürekli olarak iyileştirilmesi gerekmektedir. Bu amaçla da çeşitli kültür teknik önlemleri alınabilir. Örneğin, tarımsal kullanım için; 1 m kültüre elverişli toprak ve 0.4 m humus, çim saha için; 20-30 cm ham toprak ve 0.1 m humus, ağaçlandırma için de toplam 1.5 m toprak tabakası (bunun 0.3 m'si anatoprak) yeterli olabilmektedir.
Kaynak :
Erdin, E. (1998) : Katı Atıklar Ders Notları , 1 200 Sayfa. DEÜ Mühendislik Fakültesi . İzmir.