Kentsel Yaşam - Yapılaşma ve Çevresel Etkileri
Evren ERDİN; Egemen ERDİN ve Ertugrul ERDİN
Yeni yerleşim alanlarının oluşması kentsel ekosistemde bazı değişiklikler yapmaktadır. Örneğin kente ortalama sıcaklık artmakta, ortalama rüzgar hızı azalmakta, buna karşın da türbülanslı ve girdaplı akımlar oluşmaktadır. Kent havasındaki yüzlerce kimyasal madde bileşenleri, toz duman vb. değişkenler ekosistemin kalitesini, üretkenliğini etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu kadar iç içe oluşan sorunların bir araya gelmesi ile şehir ve toplum sağlığını kontrol etmek de zorlaşmaktadır. Havanın aşırı kirlenmesi suların çeşitli hastalıklara neden olacak mikroorganizmaları taşıması, nüfus artışı ile oluşan yoğun trafik ve gürültü şehir yaşamını olumsuz yönde etkiliyecek fiziki hastalıkların yanı sıra psikolojik sorunları da beraber getirmektedir. Bilhassa hızlı fonksiyon değişikliklerine maruz kalmış yörelerde yok olan yeşil alanların ardından oksijen dengesindeki değişiklikler sağlıksız bir ortam oluşmasını hızlandırmaktadır.
Kentsel ekosistemlerde (Urbansfer'de) doğa ile tekniği iyi bir şekilde entegre etmek gerekmektedir:
** Çevre korumak için gerekli tüm önlemleri genis kapsamlı ve anlamlı bir şekilde ele almak gerekir,
** Ekolojik alt yapının oluşturulması lazımdır.
** Mekan planlamasında teknoloji yoğun uygulamalara geçişte sosyo-psikolojik insancıl unsurları dikkate almak gerekir,
** Kentin geçmişini yansıtan dokulara da zarar vermemek çok önemli bir husustur, ** Kent mimarisi ile doğal görünüm arasında bir uyum sağlamak yerinde olur.
** Kentletme niteliksel ve niceliksel bir süreçtir.
** Artan nüfus mevcut kentlerin büyümesine yeni kentlerin oluşmasına neden olmaktadır. Doğal ve doğala yakın eksistemlere bir dinamizm getirmektir ve onları değiştirmektedir.
** Kentsel ekosistemlerde doğanın kendi kendini düzenleme yetenekleri azalmaktadır, bunun korunması ve iyileştirilmesi ise sürekli olarak insanın dizgin altına almasıyla mümkün olmaktadır.
** Kentsel ekosistemlerde doğal biyotik, abiyotik kompartmanların yanında antropojen kompartmanlarda oluşmaktadır.
** Kentsel ekosistemlerde ekolojik dengeyi korumak için doğal enerji girdisi dışında, sürekli teknik olarak üretilen enerjiyi vermek gerekmektedir.
** Kentlerde ortamlara ortamlar arası biyomas, enerji ve madde taşınımın bilançoları yapılmalı ve denge modelleri oluşturulmalı ve dengeyi gerçekleştirmek için de modelin parametreleri iyileştirilmelidir. Genelde bir kentin ekolojik özellikleri kent büyüdükce ve kente özgü tipik karakteristikleri arttıkça (nüfus yoğunluğu, endüstrileşme, yapılaşma, ulaşım ve ticaret gelişimi) belirginleşir.
Su Kaynaklarının Korunması
Zorunlu olarak da ilave su kaynaklarını bulmak ve de suyu çok daha tasarruflu iletmek, dağıtmak ve kullanmak zorundayız.
Kentsel Altyapıya Gelecek Kirlilik Yükünün Azaltılması
Temizlik Maddeleri: Temizlik maddeleri bol değil kararınca kullanılmak zorundadır.
Yıkama ve Temizlik
Kaynatarak çamaşır yıkama yerine , 600 C'ye ayarlıyarak çamaşır yıkadığınız da % 40 enerji tasarrufu yapabilirsiniz.Bebek ve hasta çamaşırları kaynatarak yıkanmalıdır. Çamaşır makınanıza detarjan koymadan önce iki şeye dikkat etmek gerekir:
a) kirlilik düzeyi, b) suyun sertliği .
Ön yıkama programını her zaman kullanmayın, normal kirli çamaşırlarda ön yıkama yetebilir. Tamburu tam dolu kullanın, hem su hem de enerji tasarrufu sağlarsınız.
Bulaşık ve çamaşır makinası alırken en az enerji ve su kullananı tercih edin. Temizlik kullanılan çok çeşitli kimyasal maddelerden çevreye zararsız olanı seçin.
Ev Ekonomisi ve Suların Korunması
Su canlıların birincil yaşam ihtiyacı aynı zamanda da evde yemekten temizlik işlerine kadar bir çok alanda da kullanım maddesidir.Günde bir insan 3 litre su içer ve yaklaşık 150 litre su kullanır. Bu sular kullanıldıktan sonra artık atıksu oluşmuştur ve bunların artık arıtılması gerekmektedir. Ancak arıtıldıktan sonra akarsu, göl ve deniz gibi ortamlara verilebilir veya sulamada kullanılabilir. Arıtma yöntemleri olarak mekanik , biyolojik ve kimyasal arıtma yöntemleri vardır. Kiritik maddeler ise ağır metaller, gres ve yağlar , tuzlar ve deterjanlardır. Vatandat olarak , birey olarak acaba sularımızı kirlenmeye karşı korumak için ne yapabiliriz veya yapmalıyız ?
Katı Madde ve Atıklar: Kesinkes tuvalete atılmamalıdır, arıtma tesislerinde sorunlar yaratır, bu nedenle her türlü katı atık öğütücülerinin evde kulla-nılması yasaklanmalıdır. İletim borularını tıkama olasılığı da çok fazladır. Kanalizasyona verilmemesi gereken katı madde ve atıklar ise şunlardır:
- Yiyecek artıkları, kahve ve çay kalıntıları
- Her türlü izmaritler
- Tekstil , çorap parçaları
- Hazır kullan at çocuk bezleri
- Tampons, aybaşı pamukları,
- Pamuk , kulak temizleme çubukları
- Traş bıcakları ,kullanat traş makinaları
- Ev hayvanı altlıkları
- Bot kutular , ambalaj malzemeleri
Ambalaj Atıkları ve Kentsel Yaşam
Daha üretim, tüketim zincirinde kaynaklarımızı korumaya karar vermeli ve kararlı, istikrarlı hareket etmemeliyiz. Bunun için de iç ve dış yaptırımlar yönlendirici olabilir. Örneğin Almanya' nın " Yeşil Nokta " istemesi nedeni ve 14.3.1991 de yürürlüğe giren " Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği " 'nin yaptırımlarından biri olan ambalaj konusunu ele alırsak, bu istemlerin nedenleri aşağıdaki gibi sıralanabilir :
- Ambalaj sistemlerinin izlediği yol, Hammade-işlem-Ambalajlama malzemesi üretimi paketleme (yıkama, doldurma, kapatma)-Ambalaj malzemelerinin bertarafı paraken-diciye kadar dağıtımı.
- Ambalajlamanın çevresel etkileri,
. Ambalaj malzemesi üretmek için doğal kaynakların kullanılması, tüketilmesi.
. Enerji ihtiyacı için hammade kullanıması ve tüketilmesi
. Üretimde su kaynaklarının zorlanması
. Artıkların kirletici olarak toprağa verilmesi
. Atıksuların kirletici olarak, toprak ve su ortamlarına verilmesi
. Atık gazların kirletici olarak hava, toprak ve su ortamlarını etkilemesi şeklinde kısaca özetleyebiliriz.
Tek yollu ambalajlama sisteminin getirdiği en büyük sorunu ise oluşan artıkların bertarafı sırasında meydana çıkmaktadır. Biriktirilmesinden toplanması, taşınması ve nihai bertarafına kadar zircirleme sorunlar vardır. Doğada da hiç bir şekilde biyolojik parçalanamayan maddeler oluşu nedeni ile sürekli doğaya kalıcı bir yük olarak verilmektedir.
Çöp ve katı atıkların oluştuğu kaynakta ayrı toplanması ve değerlendirilmesi de çok önemlidir, başlangıçta üç kap sistemi ile başlanabilir:
1. Değerli maddeler kabı (Kuruçöp)
2. Biyolojik çöp kabı (Biyoçöp)
3. Diğer çöpler kabı (Diğerçöp)
Birinci kabda (kontenyerde) cam, kağıt, karton, plastik ve metal gibi geri kazanılabilir artıklar biriktirilir. Katı Artık İşlem Merkezinin değerli madde ayıklama ünitesinde işçilere ayıklatılıp preslendikten sonra stoklanıp, kamyonlara yüklenip ikincil ham madde işleme merkezlerine gönderilir.
İkinci kabda toplanacak olan yiyecek, sebze, meyve gibi organik artıklar da kompostlaştırma ünitesine gönderilir ve orada organik gübreye dönüştürülür.
Evde Olutan Özel Çöpler (Tehlikeli Çöpler)
Evsel çöpler içinde özel tehlikeli çöpler, çok az oluşma olasılığına sahip olduğu veya hiç oluşmaz gibi insana geldiği için , insanın gözünden kaçmaktadır. Halbuki az miktarlarda da olsa evde de oldukca alıcı ortamlar için tehlikeli olabilecek özel tehlikeli atıklar üretilmektedir.
Bunlar hangi özelliklerinden dolayı tehlikelidir ?
. Toksik
. Sağlığı tehdit eden
. Tahrit edici
. Sular için tehlikeli
. Kolay yanabilir
. Patlayabilir
. Hava için tehlikeli
Bunlar ne tür artıklardır ?
. boya, cila , ahşap koruyucu, yapıştırıcı, sıvı conta, dolgu maddeleri, vernikler, parlatıcılar, reçine , v.b.
. çözücüler, çözücü kalıntıları, leke temizleyiciler, temizleme benzinleri, petrol, zift giderici, v.d.
. bitki koruma ilaçları, ot mücaadele ilaçları, zararlı ve haşere mücaadele ilaçları
. dezenfeksiyon ilaçları
. mineral , bitkisel ve sentetik yağlar, gres ve yağ filtresi
. ecza , kozmetik maddeler,
. kuru piller, akümülatörler,
. asitler, bazlar , tuzlar , gübreler,
. metal parlatıcıları, temizleyicileri, pas gidericiler, ayakkabı boyası ve cilası, fotoğraf banyoları, reagensler,
. termometre, vucut termometresi, civalı lambalar, florosans lambaları,
. spreyler
. zehirler ( siyanürlü, arsenikli, kadmiyumlu, civalı )
. elektrikli aletler, televizyon lambaları ,
. depolanmış, şişelenmiş gazlar ( propan, butan , )
. bileşimi tam bilinmeyen tozlar, sıvılar, gazlar, macunlar
Bütün bu artıklar özel artık toplama kablarına atılmalıdır, tesislerinde de işlem görmeli veya bertaraf edilmelidir.
Kent Yaşamında Vatandaşın Alış-Veriş'deki Davranışı
Bazı ambalajlı olarak aldığımız bir maddenin kendi bedeli, ambalajın değerinden çok daha azdır. Kullanat içecek şişesi ve kutuları, plastik kablar , folyeler ve kullanat çakmakları. Bu ambalajlar sadece malın fiatını artırmakla kalmamakta aynı zmanda da atıkların bertarafı ve depolanması bir sorun olmaktadır. Bir çevresel yük oluşturmaktadır.
Alış-veriş'e gitmeden önce de cebimize bir file, bir bez torba sokmalı veya bir sepeti beraberimizde götürmeliyiz. Böylece aşırı plastik tüketimini ve kullanımı-nı en aza indirmiş oluruz. İçecek alışverişi yaparken de depoziteli kaplarda almaya dikkat etmemiz gerekmektedir. Olabildiğince ambalajsız malzeme ve madde almaya çok dikkat etmeliyiz. Ambalajsız madde ambalajlı olandan hem ucuz , hem daha taze ve de çevreye daha dost ve uyumludur.
Kullanat kapları, kaşıkları, çatalları, bardakları ve bıçakları ile yemek yemeyiniz, bunun yerine uzun ömürlü araçları kullanın ve az çöp oluşturun.
Temizlik raflarından malzeme alırken dikkat edin, çünkü bu raflarda insan ve çevre sağlığı için tehlikeli olan sayısız kimyasal maddeler vardır. Sprayler de çevre sağlığı için bir çok açıdan sakıncalıdır, özellikle de kloroflorokarbonlar ozon tabakasının delinmesine neden olmaktadır.
Kent Yaşamında Çöp Oluşturma ve Atma
Daha alış veriş yapılırken atılacak yeri, çöp kovasını düşünmek zorundayız. Özellikle de plastik ambalajlarından ve alufolyelerinden sarfı nazar etmeliyiz. Ambalajlama için kullanılan bu hammaddeler aslında diğer ihtiyac duyulan alanlarda kullanılabilir. Atıklarımızı geliti güzel çöpe atarsak, cam gibi değerli maddeleri de çöpe atmış olabiliriz. O nedenle de değerli maddeleri kaynağında ayırmalıyız, ayrı ayrı toplamalıyız. Değerli maddelerin yanı sıra, zararlı ve tehlikeli maddelerin de ayrı toplanması ve bu artıkların normal çöpe atılmaması gerekmektedir.
"Damlaya damlaya büyük tehlikeler olutur". Düşüncesi ile hareket edip, bireyler olarak ayrı toplama, depozitesiz kablarda sunulan tüketim malları almama gibi bilinçli yaşam tavrı ile hem hammeddelerimizi, dövizimizi korumuş oluruz, hem de enerji tasarrufu yapmış oluruz. Ayrıca tehlikeli artıkların da ayrı toplanması ile de çevrede tedavisi pahalı olan olası hastalıkları da önceden "koruyucu hekimlik uygulaması" yapmış gibi önlemiş oluruz. Çünkü kirlenen toprak, su ve hava gibi ortamların, hastalanan canlıların yeniden sağlıklarına kavuşturmak çok zordur.
Biyolojik organik atıklar da (biyoçöpler) kompost yığınına gitmelidir. Organik atıklar hiç bir zaman atıksu uzaklaştırma şebekesine verilmemelidir. Hem tıkanma-larına neden olabilir, hem de atıksu arıtma tesislerinin yüklerini artırabilir.
Neden Ayrı Toplama
Özellikle evde oluşan çöplerde daha evde oluştuğu sırada ayrı ayrı biriktirirsek, bir ayırma yaparsak, artıkların ekonomiye fazla değer kayıp etmeden geri kazanılmasını sağlamış oluruz, ayrıca da deponiye gidecek çöp miktarını azalttığımızdan da deponinin kullanma ömrünü uzatmış oluruz.
1. Değerli maddeler kabı (Kuruçöp)
2. Biyolojik çöp kabı (Biyoçöp)
3. Diğer çöpler kabı
Birinci kabda (kontenyerde) cam, kağıt, karton, plastik ve metal gibi geri kazanılabilir artıklar biriktirilir. Katı Artık İşlem Merkezinin değerli madde ayıklama ünitesinde işçilere ayıklatılıp preslendikten sonra stoklanıp, kamyonlara yüklenip ikincil ham madde işleme merkezlerine gönderilir.
İkinci kabda toplanacak olan yiyecek, sebze, meyve gibi organik artıklar da kompostlaştırma ünitesine gönderilir ve orada organik gübreye dönüştürülür.
Üçüncü bir kabda toplananlar da kül, curuf, taş, porselen gibi maddelerden olduğundan bunlar doğrudan depolama yerine verilir. İu anda Karşıyaka'daki veya turistik beldelerdeki sosyoekonomik ve kültürel yapıya göre uygulaması mümkün olan çöp ve katı artıkların toplama şekli tanımı yapıldığı gibi olmalıdır.Ancak
bu uygulamanın gerçekleşmesi ve yerleşmesi için inançlı bir çevre bilincinin eylem gücü olarak hazır olması gerekir.Bunun için de küçük yaştan başlayan bir eğitim şarttır.
Yakma Tekniği
Yakma en eski katı artık yok etme yöntemlerinden biridir. Esas olarak katı sıvı veya gaz halindeki yanabilir artıkların kontrollü bir yakma işlemi sonucunda içinde yanabilir madde kalmamış artık ve atmosfere bırakılan gaza dönüştürülmesi yöntemi şeklinde tanımlanır. Yakmanın esas amacı katı artıkların hacim ve kütle-lerini azaltılarık steril bir hale getirilmesidir. Düşük sıcaklıklardaki tesis-lerde hacim azalması % 80-90 oranında, artıkların yanabilir kısmında ise hacim azalması %98-99 mertebesinde yapılabilmektedir. Artıkların tümüne göre ağırlık azalması ise %75-80 oranında gerçekleşebilmektedir. Yöntemin uygulanmasından sonra geriye kalan kalıntı sıkıştırma işleminden geçirilirse hacimsel azalma daha yüksek mertebelerde meydana gelebilir. Katı artıkların yapısındaki bazı maddeler yakma şilemi eçen uygun karekterli değildirler. Dolayısıyla bu gibi maddelerde hacim azalması sıfırdır. Bunlar ya çok byük hacimlere sahip olduklarından yakma ünitesine sokulamamakta ya çok ağır yanan maddeler olmakta yada ateşleme veya kalıntı uzaklaştırma ünitelerinin işlemesini durdurabilen yapısal bileşenlere sahip olmaktadırlar. Bu hacimdeki yanabilir maddeler için önceden bir parçalanma işlemi gereklidir. Bazı hallerde bunun için yakma ünitesinin büyütülmesi yoluna
gidilmektedir. Yakmaya verilecek olan artıkların, hiç bir ayrıştırmaya tabi tutulmadan yakmaya verilmesi verimi azaltacaktır. Yakma yönteminin diğer katı artık uzaklaştırma yöntemlerine kıyasla birçok avantajı vardır. Eğer bu saha çöp toplanan yerlerden ekonemik olmayan mesefelerde ise bu yöntemin uygulanması avantajlı olmaz. Bu gibi hallerde özellikle endüstri bölgelerinin merkezinde tertiplendiği takdirdeyakma tesisleri daha uygundur.
Ayrıca yakma projesi şartlarına uygun olarak gerçeklestirilecek olursa, sonuçta içinde ayrışabilir madde kalmamış kül ve cüruf kalır. Bu kalıntı haşere üremesi koku gibi olumsuz etkiler yaratmaz. Yakma yöntemi yukarıda da bahsedildiği gibi büyük ölçüde hacim ve kütle azalması oluşturouğundan diğer uzaklaştırma yöntemle-rine kıyasla tercih edilmektedir. Diğer taraftan, gerek yatırım gerekse işletme ve bakım masraflarının çok yüksek oluşu yakma yönteminin olumsuz tarafını teşkil etmektedir. Ayrıca yöntemin istenilen verimde uygulanabilmesi için yetiştirişmiş personele ihtiyaç vardır. Yöntemin olumsuz olarak nitelendirilebilecek en önemli özelligi ise uzaklaştırma metodu olarak tam bir proses olmamasıdır. Yakmanın sonucu olarak ortaya çıkan ürünler, geriye kalan gaz atıkları problem teşkil etmektedir. Artık gazlara ek olarak gaz akımı içinde önemli miktarlarda partiküler madde bulunmakta ve yine önemli miktarda artık işlem suları meydana gelmektedir. Özellikle açığa çıkan bu gaz hava kirlenmesine yol açmaktadır.
Çizelge 1 :Katı Artıkların Yakılması Halinde Alman Çıkış Gazı Standarları
ve Türk Emisyon Değerleri
-======================================================================¬
¦ Parametre Boyut Alman Standartı Türk Emisyon Değerleri(1986)¦
¦======================================================================¦
¦ ¦
¦ SO2 mg/m 200 150 400 ¦
¦ CO2 mg/m 100 10.000 10.000 ¦
¦Gaz Klor mg/m 50 - 10(30) ¦
¦Gaz Flor mg/m 2 150 300 ¦
¦Top. toz. mg/m 50 7,5 - ¦
¦Cd, Hg mg/m 0,2 - - ¦
¦Ni, Co mg/m 1 500 - ¦
¦Pb, Cu mg/m 5 - - ¦
¦Benzo piren mg/m 0,1 - - ¦
¦Arsenik asit mg/m 1 - - ¦
¦Benzol mg/m 5 100 300 ¦
¦Cl, H2S mg/m 5 - - ¦
¦Amonyak mg/m 5 300 900 ¦
¦Azot oksitler mg/m 500 - - ¦
¦Formaldehit mg/m 20 - - ¦
¦Klor, Benzon mg/m 100 - - ¦
¦Siklo Hekzan mg/m 150 - - ¦
L======================================================================-
Düzenli Deponilerde Sızıntısuyu ve Kontrolü
Deponi alanlarında katı artık yüzeylerinden ve içinden sızarak oluşan su sı-zıntısuyu olarak tanımlanır. Deponi sahalarında, yağış sebebiyle katı artık kütlelerinin yüzeyinden, çeşitli kaynaklardan veya atığın kendisinden gelen sular, süspanse veya çözünmüş formda, fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametreler ile yüklü sızıntısularını oluştururlar. Sızıntısularını eğer yeraltı ve yerüstüsularına karışma ihtimali her zaman mevcuttur.
Sızıntısuyunun niteliği, sızan suyun atıklarla temasına ve bunlarla oluşan, biyolojik kimyasal ve fiziksel süreçlere bağlıdır. Sızıntısuyunun en önemli kaynağı düşen yağıştır. Ayrıca yeraltı ve yerüsütüsularının etkisi, arıtma çamurları, organik bozulmalar sızıntısularının kaynaklarını oluttururlar.
Esas olarak deponi sahasının hidrojeolojisi, bölge iklimi, toprak cinsi, topoğrafyası, deponi alanındaki geçirimsizlik ve atıkların düşen yağışlarla ilişkisini kesecek olan örtü tabakalarının özellikleri,sızıntısuyu oluşumunu etkileyen faktörlerdir. Düzenli deponilerde mutlaka su ve gaz kontrolü için gerekli altyapının yapılması gereklidir. Yüzey tabakadan sızan sular drenajlar vasıtasıyla toplanmakta ve uzaklaştırılmaktadır. Fazla miktarlarda ise sızan sular bir müddet birikmekte, bunun bir kısmıda kapilirite yardımıyla yüzeye kadar çıkarak buharlaşmakta, diğer kalan kısmıda drenajla uzaklaştırılmaktadır.
Deponi alanlarındaki sızıntı sularının yeraltı sularına karşı koruma amacıyla sızdırmazlıkların yapılması gerekmektedir. Bu da aşağıdaki şekilde yapılabilir: 1)Doğal sıkışma ve geçirimsizlik sağlama
2)Kimyasal madde ile geçirimsizlik sağlama
3)Bitumin, zift veya plastikler ile geçirimsizlik sağlama
Drenaj tabakası:
-en az d=0,5m olmalı
-mineral maddenin dane boyutu :16/32
-DN 300 olan drenaj borularından sızıntısu yığılmasını önleyecek şekilde yerleştirilmeli
-atık kütlesine doğru su birikimine izin verilmemeli
-bu tabakaların işlevlerinin yerine getirilip getirilmediği sürekli olarak ölçülmelidir.
-kontrol bacaları atık depolanan sahaya yapılmalıdır
Düzenli deponide drenaj örnekleri,kontrol bacası çeşitleri ve sızıntısuyunun
toplanıp deponi kütlesine yağdırılması mümkündür.
Sızıntısuyu Arıtma Teknikleri
Sızıntısuları belli ölçülerde iz elementleri içermekte ve paremetrelere göre arıtımı yüksek bir maaliyet gerektürmektedir. Bu nedenle yapılacak yatırım uzun vadeli ve güvenli olmalıdır. Arıtma tekniğinin seçiminde en önemli paremetre ölçülen KOI değerleri. Farklı büyüklükteki işletme kesitlerinin KOI, BOI5 yükleri iyi bilinmeli, gelecek için yapılan tahminle net sonuç vermelidir. Düz bir deponi alanında sızıntısuyu miktarları ortalama hacmin (Qort) 5 katına ulaşır.
Sızıntısuyu arıtımında kullanılan yöntemler aşağıda özetlenmiştir.
a) Aerob Biyolojik Arıtma Yöntemleri
Organik maddelerin oksijensiz indirgenmesi anaerobik indirgenme olarak tanımlanır. Arıtılacak çamurların çürümesinde anaerob teknikler kullanılır. Aerob arıtma organik maddelerin asitlendirme fazında sızıntısuyu atıklarının azaltılması için uygulanan bir alternatiftir.
b) Anaerob Biyolojik Arıtma Yöntemleri
Hidrokarbon biletiklerinin organik indirgenmesi, organik hidrokarbon bile tikleri, BOI5, KOİ, TOC değerleri ölçülerek anlaşılabilir. HC'lar O2tüketimi altında CO2 ve suya okside olur.
I) Nitrifikasyon
Sızıntısuyu işlenirken nitrifikasyon artar su içindeki bileşiklerle aşağıdaki reaksiyon olur.
NH4+2O2+2HCO3¦¦¦¦¦¦¦¦¦¦ 3+2H2CO3+H2O
Nitrifikasyon sırasında erişilen sıcaklık önemlidir. Tuzların fazla olması nitrifikasyonu olumsuz etkiler.
II) Denitrifikasyon
Nitrifikasyonda uzaklaştırılmasının yanısıra arıtılmayı da sağlar. Nitrifi-kasyonun şu basit denklemi izlenir.
3C6H18O6+ NO3¦¦¦¦¦¦¦¦¦30 CO2¦¦¦¦¦¦18H2O-240 N-+12Na
Bu olay azotun uzaklaştırılmasının yanı sıra artımayı da sağlar. Nitrifikasyonda harcanan alkalilerin bir kısmı geri kazanılır.
c) Havuz (Lagün) Tesisleri
Burada temel amaç organik içereklilerin en az masrafla biyolojik olarak uzaklaştırılması ve ucuz bir bakım sağlanmasıdır. Ancak dikkat edilecek husus
havalandırılmasız havuzlarda işlemin yavaş olması sebebiyle uygun olmayışıdır.
d) Canlandırma Tesisleri
Bu tesislerde, farklı bileşiklerden oluşan atıksulada özellikle organik mad-delerin ve azot bileşiklerinin eliminasyonunda başarılı olunmuştur. Bu tip arıtma için sızıntısuyunun hem asit hem metan fazına uygun olması gerekir. Canlandırma havuzlarında sülfat ve amonyum içerikleri fazlalaşır. Bu havuzlarda sık olarak köpük problemiyle karşılaşılır.
e) Adsorbsiyon
Adsorbsiyon HC'lu (Hidrokarbonlu) bileşiklerin, sıvı ve gaz formundan katı yüzeye geçişlerini tamamlar. Adsorbsiyonun ağırlık noktası genelden farklı olan organik maddelerin uzaklaştırılmasıdır.
f) Çökelme Yumaklaştırma
Çökeltme itlemiyle, su içinde çözünebilen partiküller, çözünemeyen forma getiri-lir ve çöktürülür. Bu durumda amonyum ve metallerin uzaklaştırılması çökeltme olarak tanımlanır. Çökeltme ve yumaklaşma sırasındaki kimyasal maddeler, asitler, sodalı sular, metal tuzları ve organik polimerler olarak sınıflanabilirler.
g) Termik Yöntemler
Termik metodlar içinde, destilasyon ve daha önemlisi yakma bulunmaktadır. Desti-lasyonda prensip olarak sedece su damıtılır, kondanse edilir ve iletilir. Suyun içeriğindeki maddeler az yada çok katı olarak geride kalır. Deponiye gider.
Arıtma tesisine gönderilecek sızıntısularının, katı artık deponi sahası için de toplanması ve debilerinin ölçölmesi gerekmektedir. Sızıntısu debi ölçüm yöntemleri aşağıdaki gibidir:
- İndüktiv (IDM) debi yöntemi
- Ventüri kanalı yöntemi
- Üçgen savak yöntemi
Sonuç ve Öneriler
Kentler için kirletici özellik taşıyan kaynaklar ve bunların kontrolü:
1) Arıtma tesisinin projelendirilmesi ve işletilmesi atıksu özelliklerine göre yapılmalı, arıtılmış su standartları sağlamalıdır.
- Turistik ürün tesislerinin sahiplerinin arıtma konusundaki yetersizliğini giderecek en önemli etkenlerden biri bu konuda yetişmiş teknik elamanların Belediye Çevre Biriminde bulunmasıdır.
- Arıtma tesislerinin çıkış suyunun, sürekli denetiminin yapılması
2) Yerletim birimlerine ait evsel ve evsel özellikteki turistik ürün tesislerinin atıksuların kurulacak kanalizasyon ağı ile toplanmasının sağlanması ve bunun arıtma tesisinden geçtitten sonra alıcı ortama deşarj edilmesi
Evsel atıksuların yerleşimde fosseptiklere verilmesi, tarımsal sulamada fazla su çekimleri, yeraltısuyuun kirlenmesine ve seviye düşmesine neden olmaktadır.
YAS seviyesi dütmelerine önlem olarak:
1) Yoğun su tüketimi yapan kuruluşların denetimi ve tüketimin azaltılmasının sağlanması
2) Yoğun su tüketimine yönelik yeni izin verilmemesi
3) Ek kuyu açılmasının engellenmesi
4) Su tüketimine karşılık işletmelerden maddi destek istenmesi
Çizelge 2 :Sızıntısuları İçin Yapılmış Olan Aktif Çamur Sistemlerinin Boyutları
-==========================================================================¬
¦Yapı kısmı Parametre ve Boyut Debi (m3/gün) ¦
¦ boyutlandırma 40 80 700 ¦
¦==========================================================================¦
¦Aktif Yararlı A.Ç. hacmi V m3 - 1000 - ¦
¦çamur Bekleme süresi gün 25 12,5 1,4 ¦
¦havuzu q=Q/V m3/m3gün 0.04 0.08 0.70 ¦
¦ ------------------------------------------------------------------¦
¦ Hacinsel yük ¦
¦ Br=BBOI /V kgBO5I/m3 0,04 0,08 0,70 ¦
¦ Çamur kuru Md.TsBB kg/m3 5 5 5 ¦
¦ Çamur yükü BTS=Br/TsBB kgBOI5/kgTsgün 0,008 0.016 0.01¦
¦ ------------------------------------------------------------------¦
¦ Geri devir çamurunda ¦
¦ kuru madde miktarı TsBB kg/m3 8 8 8 ¦
¦ Geri devir oranı ¦
¦ RV=QRS/QT=TsBD/(TsRS-TsBB) 1 1,7 1,7 1,7 ¦
¦ Geri devir çamur ¦
¦ miktarı RVxQ m3/gün 68 136 540 ¦
¦ ------------------------------------------------------------------¦
¦ Fazla Çamur miktarı ¦
¦ 0,6 BBOI kg/gün 24 48 540 ¦
¦ ------------------------------------------------------------------¦
¦ Fosfat ilavesi ¦
¦ 0,6 BBOI -P kg/gün 0,35 0,70 8 ¦
¦ ------------------------------------------------------------------¦
¦ Oksijen yükü QB kgO2/kgBOI5 2.5 2.5 2.5 ¦
¦ ¦
¦ Oksijen miktarı kgO2/gün 100 200 2250 ¦
¦ Pompa verimi ¦
¦ kgO2/gün/36 kw 2.8 5,6 62,5 ¦
¦ Birim hacime ¦
¦ verilen pompa verimi W/m3V 6 6 6 ¦
¦ Randıman kw 6 6 6 ¦
¦ ¦
¦Son ------------------------------------------------------------------¦
¦Çökeltim ¦
¦ Yüzey alanı (A) m2 - 40 - ¦
¦ Hacmi (V) m3 - 120 - ¦
¦ Yüzeysel yük ¦
¦ qA=Q/(Ax24) m/saat 0,042 0,083 0,73 ¦
¦ Bekleme süresi ¦
¦ t=V/Q saat 72 36 4,1 ¦
¦ Yüzeysel çamur ¦
¦ yükü Ts=Qçamur/(24xA) kg/m2saat 0,21 0,42 3,65 ¦
L==========================================================================-
-==========================================================================¬
¦Arıtma ¦
¦verimi Girit BOI5 mg/lt 1000 1000 1290 ¦
¦ KOI mg/lt 1750 1750 1712 ¦
¦ Çıkış BOI5 mg/lt 20 20 38.7 ¦
¦ KOI mg/lt 385 385 428 ¦
¦ ¦
¦ Verim BOI5 % 98 98 97 ¦
¦ KOI % 78 78 75 ¦
L==========================================================================-
KAYNAKLAR
Albrecht, B. (1987) :"Eınsatz von Altpapier bei der Kompostierung organischer Abfaelle" Entsorga Magazin H.2,S.51-56
Bringmann,G.; Kühn,R(1959): Vergleichende wassertoxikologische Untersuchungen an Bakterien. Algen und Kleinkrebsen. Gesundheitsing., 80.115-119
Buchner , A. und Sturm, H. (1980) : "Gezielter Düngen" . DLG-Verlag, Frankfurt. Chisterser,H;Luginbyhl T.(1974):Toxic Substances List. U.S.Department of Health. Education and welfare (NIOSH), Rockville, Maryland 20852
Drechsler,W.u.Sutter,H.(1985):" Anfall und Behandlung von Chlorkohlenwasserstoffrückständen in den chemischen İndustrie. Mu A Lfg 2.
Franke,M.(1986) :"Einweg-Verpackungen. Unweltfreundlich Entsorgungspraxis. 8.S.538-541. Gütersloh.
Garber, W.D.(1983): Die Auswirkungen von Kohlendioxid auf das Klima. Umweltbundesamt. Berlin
Heyns, K. (1985) : "Nitrat - Ausgangsstoff für die Bildung von Nitrit und Nitrosaminen ? " Nitrat im Grundwasser . VCH- Verlag, Weinheim.
HİM (Hessen) 1987: Sondermüll-Abfall-Verbrennungsanlage Biebesheim. Wiesbaden.
HİM (Hessen) 1987: Sonderabfall-Deponie. Mainflingen. Wiesbaden.
Hommel,G.(1974): Handbuch der gefaehrliher Güter. Springer Verlag. Berlin.
Kanz, W. (1977) : " Auswirkungen landwirtschaftlicher Düngung auf das Grundwasser. Geologische Rundschau H. 66, S. 877-890
Kimmerle,G.(1970): İnstitut für Toxikologie der Bayer AG. Leverkusen. Köln.
Kölle, W. (1983) : " Auswirkungen von Nitrat in einem reduzieren-den Grundwasserleiter. Arbeiten der DLG 177, S. 156-167.
Kühn,R.Birett,K(1975): Merkblaetter Gefaehrliche Arbesitsstoffe. Verlag Moderne Industrie- München.
Kuntze, H. (1983) : " Zur Stickstoffdynamik in landwirtschaftlich genutzten Böden" Arb. DLG 177 , S. 25-37 .
Mekee, J.E.; Wolf.,H.E(1963): Water quality criteria" 2 nd ed. California State Water Resources Control Board, Publication 3-A
Moeschlin,S.(1972): Klinik und Therapie der Vergiftungen.5.Auf. G.Thieme-Verlag.
Pott, G (1988) : "Mobile Kompostieranlage für Grünabfalle und Klaerschlamm " Entsorgungspraxis 3, S.74-77
Rütfinger, R. (1974): Die Aufbereitung bzw. Vernichtung von Chlorkohlenwasserstoffhaltigen Rückstaenden. Z.Müll und Abfall 6,1,11,12
Selenka, F. (1970) : " Entstehung und Abbau von Nitrit in nitrat-haltiger Saeuglingsnahrung. l. Mitt. Anh. Hyg. 154, S. 336-348.
Sonnleithner, A.A. (1987) :"Grünabfaelle mobil kompostieren" Umwelt. VDİ Verlag. H.7/8 S. 408-411
Staiger,W. (1976):"Probleme und ihre Lösung beim Bau und Betrieb einer Sondermülldeponie" Mat.Nr.34781. Stuttgart.
Stickelberger D. (1977): "Das Problem der langsamen und der schnellen Kreislaeufe bei der Düngung. ISWA-İnformationsblatt No.23 S.12-21
Sunkel, R. (1969) :"Nitratauswaschung im landwirtschaftlich genutzten Wasser-schutzgebiet Mussum". Zeitschrift für Pflanzenernaehrung und Bodenkunde, H. 124
Tabasaran.O.(1986):" Konzepte zur Verbrennung von CKW-Flüssigabfällen" İndustri-elle Sonderabfälle-Lösungsmodelle für die Zukunft. Band 21. Stuttgart.
Weissermel,K; Arpe H.J.(1976) : Industrielle organische Chemie. Verlag Chemie Weinheim.