SİVAS'TA BANA KARŞI YAPILAN BİR TEŞEBBÜS: ŞEYH RECEP OLAYI |
| Yalnız, Efendiler, biz Amasya'ya gelmek üzere Sivas'tan ayrılır ayrılmaz,
Sivas'ta pek de hoşa gitmeyen bir olay geçmiştir. Bu olay hakkında kısaca
bilgi sunayım :
Amasya'ya vardıktan sonra, İtilâf ve Hürriyet'çilerin yabancılarla birleşerek birtakım haince işlere giriştikleri yolunda bilgiler almıştık. Bunu derhal bir genelge ile her yere bildirmiştim. Sıvas'ta da, Padişah'a, aleyhimde telgraf çekilme gibi bir teşebbüs bulunduğunu haber aldım, fakat inanmadım. Elbette, Hey'et-i Temsiliye'deki arkadaşlarımızın, karargâhımıza bağlı şahısların, valinin ve daha başkalarının dikkat ve uyanıklığı buna engeldir dedim. Oysa, Şeyh Recep ve arkadaşlarından Ahmet Kemal ile Celâl adlarında üç kişi, bir gece telgrafhanede, kendilerine bağlı bir telgrafçı vasıtasıyla istedikleri telgrafları çekmişler... Gerçekten, Amasya telgrafhanesinden Salih Paşa'ya ait şu telgrafı getirdiler :
Bahriye Nâzırı Devletli Salih Paşa Hazretleri'ne padişah Hazretleri'nin Yaveri Saadetli Nari Bey Hazretlerine Olaylardan beri memleketimizde olup bitenleri anlamak ve bunların içyüzünü öğrenmek üzere, il merkezine kadar zahmet buyurup gelmenizi memleket ve millet menfaatlari adına diler, yine memleket ve millet adına makine başına teşriflerini bütün bağlılığımızla istirham ederiz. Şeyh Şemsedin-i Sivasi Ulemâ Eşraf torunlarından Recep Kamil, tûccar ve esnaftan Zaralı-zâde Celâl mührû vardır. İlyas-zâde Ahmet Kemal
Amasya'da Mustafa Kemal Paşa'ya, Halkımız, padişah'ın ve hûkümetin görüşlerini Salih Paşa'nın kendisinden yahut da gûvenilir bir ağızdan işitmedikçe, aradaki anlaşmazlığa çözülmüş gözüyle bakamayacaktır. Bu bakımdan iki yoldan birini seçmek zorunda oldunuzu arz ederiz.
Ahmet Kemal Celâl torunlarından Recep Kâmil
Bütün uyarılarımıza rağmen, ben oradan ayrılır ayrılmaz, Sivas'taki şahısların dalgınlığı, her yerde ne kadar çok ilgi gevşekliklerinin ve göz yummaların doğmuş olduğuna güzel bir örnek oluşturuyor. 19 Ekim günü, Sıvas'taki arkadaşlar, Hey'et-i Temsiliye imzasıyla şu telgrafı veriyorlardı :
Bu konuda Topçu Binbaşısı Kemal Bey, ayrıca soruşturma yapmaktadır. Bu telgrafa, aldığımı arz ettiğim telgrafın suretini de ekliyorlar. Sıvas Telgraf Müdürü de aynı gün şu bilgiyi veriyor :
Lütfû İstanbul Merkez Şefi Bey'e:
Efendiler, düşmanlar, Şeyh Recep'e gerçekten önemli bir rol oynatmış bulunuyorlardı. Sırası gelince arz edeceğim belgelerden, Sait Molla'nın Rahip Frew'a yazdığı 24 Ekim tarihli bir mektubunda Molla, papaza " Sivas olayını nasıl buldunuz? Biraz düzensiz ama yavaş yavaş düzelecek diyordu." Bütün milletin birlik ve dayanışmasından ve millî teşkilâtın memleketin her köşesine yayıldığından bahseden, milletin ortak isteğine uyarak, askerî ve millî teşkilâta dayanarak kabineyi düşüren, yeni kabine ile karşı karşıya geçen bir hey'etin başkanı aleyhinde tam yeni kabine temsilcisiyle görüşmelere girişeceği bir sırada ve bu maksatla Sivas'tan ayrıldığının hemen ertesi günü bütün Sivas halkı adına ayaklanma çıktığını gösterir bir telgrafın, telgrafhane tehdit edilerek çektirilebilmesi elbette anlamlı idi. Bizzat içinde bulunduğu Sivas halkı, böyle bir hey'etin aleyhinde olunca, bütün milletin, aynı duygu ve düşüncede olmayacağını ispat etmek gerçekten güçtür. O halde, temsil yeteneği böyle olan bir hey'etle başkanının dayandığı gücün de çürük olacağı yargısına varmak neden doğru olmasın ! Sivas'tan yükseltilen bu sesin düşmanlar için ne kadar kuvvetli ve önemli olduğu takdir buyurulur. Efendiler, Salih Paşa'ya ait telgrafı, Amasya'ya geldiğinde kendisine verdirdim. Ancak, Şeyh Recep ve arkadaşlarının hükûmetçe cezalandırılmalarını istedim. Sivas'taki Hey'et-i Temsiliye üyelerine de telgraf başında 19 Ekimde şunları sordum : 1-Şeyh Recep, Ahmet Kemal ve Celal imzalarıyla Saray Genel Sekreterliği'ne çekilen telgrafı gördünüz mü? 2 - Telgrafhânede nöbetçi subayı yok mu? 3 - Hepiniz orada olduğunuz halde böyle bir küstahlık nasıl yapılabilir? Kaldı ki, bu çılgınların teşebbüsleri hepinizce biliniyor. Salih Paşa'ya ve Naci Bey'e yazılmış üç imzalı telgraf hazırladıklarını biz buradan işitmiştik.Sizin bundan haberiniz yok muydu? 4 - Yabancılarla birlikte itilâf ve Hürriyet'çilerin birtakım haince hareketlere giriştikleri konusunda dün bir genelgeyle yapılan tebligat alınmadı mı? 5 - Baskı yapılan ve kendilerine gözdağı verilen telgraf memurlarının, hemen gereken kimseleri, Vali Paşa'yı ve diğer ilgilileri haberdar etmemelerinin ve nöbetçi subayının bunda gaflet göstermesinin sebebi nedir? 6 - Başmüdür Bey'in bilgi vermesi üzerine alınmış olan tedbirler nelerdir?
Söz konusu olan olaya karışmış olanların tutuklanıp cezalandırılmaları için valilikçe elde bulunan imkânlar kullanılmış yahut yetersiz görülmüş de mi, iş kolorduya atılıyor? Yoksa, bu küstahça hareketlere karşı da valilikçe tedbir alınmasında kararsızlık mı gösteriliyor? Bu durum anlaşıldıktan sonra, konunun çözümü daha kolay ve esaslı olur.
1- Telgrafhâne tamamen kontrol altına alınacaktır. Bir subay komutasında bir manga asker yerleştirilecektir. Bundan önce olduğu gibi, telgrafhanevi işgal ve memurlara baskı yaparak milletin meşru birliği aleyhinde zihinleri bulandırıcı ve güvenlik bozucu teşebbüslerde bulunacak hainler kesinlikle engellenecektir. Bu gibi güvenlik bozucu hareketlerde kanunî sınırlan aşan ve askere saldıranlara karşı, duraklamadan her nerede olursa olsun silâh kullanılacaktır. 2 - Küstahça hareketlere yeltenenleri yola getirme açısından Kurmay Başkanı'nın ileri sürdüğü sebeplere dayanılarak, kaçmalarına fırsat verilmeksizin derhal gereği yapılacak ve sonucu bir iki saate kadar bildirilecektir. Ancak, bu konuda karar vermek için orada bulunan kimselerden hiçbirisinin teşebbüse geçmeyip de ne yapılacağının bizden sorulmaya kalkışılması, gerçekten esef edilecek bir durumdur. Bu karar, bir taburu Sivas'ta bulunan 5'inci Tümen Komutanı Cemil Cahit Bey tarafından tabur komutanına emredilmiştir. Oraca bu kararın sür'atle uygulanmasına hiç olmazsa yardım buyurulması istirham olunur. 3 - Sivas'ta disiplinin sağlanabilmesi için, uyanıklıkla, bütün ilgililerle kesin ve şiddetli tedbirler ahnması gereğini rica ederim.
Milli Mücadele aleyhinde kûstahlık edenler için yapılacak işlemler ilgililere bildirilmiştir. Durumu takip ederek gereğinin tam olarak yapılıp yapılmadığını ve gözyumulduğu takdirde bizzat müdahale ederek bilinen şahısların tutuklanması ve yardakçılarının zararsız duruma getirilmesi istenmektedir. Bu konuda, lüzum görülürse, her kime karşı olursa olsun gereğini yapmakta çekingenliğe düşülmemelidir.
Efendiler, İstanbul Hükûmeti'nin Şeyh Recep'i ve arkadaşlarını cezalandırmış olduğuna elbette ihtimal vermediniz. Sivaslı Şeyh Şemseddîn'in torunlarından diye imza atan bu miskin ve âdî şeyhin, bundan sonra da düşmanların elinde âlet olarak girişeceği alçaklıklara tesadüf edeceğiz. |