| Efendiler, İstanbul'da, vatanın kurtarılması ile ilgili en önemli işlerle
uğraşan, saygı değer ve aklı başında olarak tanınmış kimselerin, o devirde,
İstanbul'un zehirli havasını teneffüs yüzünden, zihniyet ve düşüncelerinde
ne kadar olumsuz sapmalar meydana gelmiş olduğuna örnek olmak üzere, daha
Sivas'ta iken karşılaştığım küçük bir olayı müsadenizle bilginize sunmak
isterim. Belki de sayın üyeler arasında hatırlayanlar vardır. Ayân üyelerinden
Çürüksulu Mahmut Paşa, "Bosphore" gazetesi yazarlarından birine,
siyasî durumumuzla ilgili bir demeç vermişti. Mahmut Paşa' nın o tarihlerde,
Barış Hazırlıkları Komisyonu üyesi olduğunu da hatırlarsınız. Paşa'nın 31
Ekim 1919 tarihli Tasvir-i Efkâr gazetesinde yayınlanan demecini, 17 gün
sonra Sivas'ta okudum. "Ermenilerin aşırı isteklerine hak vermemekle
birlikte, sınırlarda bazı düzeltmelerin yapılmasına razı oluruz" ifadesi
dikkatimi çekti. Doğu Anadolu'da Ermenistan lehine toprak tavizlerinde bulunulacağına
söz verme anlamı taşıyan bu cümlenin, Barış Komisyonu üyesi olan bir devlet
adamı tarafından söylenmiş olması, gerçekten üzerinde düşünülmeye ve hayretle
karşılanmaya değerdi. Bu sebeple 17 Kasım 1919 tarihinde, Çürüksulu Mahmut
Paşa Hazretleri'ne yazmayı yararlı saydığım bir telgrafta, demecindeki işaret
ettiğim cümleden dolayı, "Doğu Anadolu halkının pek haklı olarak, son
derece üzgün ve kırgın olduğunu belirttikten sonra, Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin
kararları gereğince, milletin Ermenistan'a bir karış toprak terketmeyeceğini
ve hattâ, eğer hükûmet, böyle acı bir mecburiyete boyun eğerse, milletin
kendi haklarını bizzat savunmaya kararlı olduğunu ve bunun bütün dünyaya
ilân edilmiş bulunduğunu" yazdım ve bu millî azim ve kararın herkesten
önce, Barış Hazırlıkları Komisyonu'nun sayın üyelerince bilinmesi ve ona
göre hareket edilmesi gereğini arz ettim .
Efendiler, Sivas'ta bulunduğumuz sırada birçok mesele ve olaylarla karşılaşılmış
ve ister istemez millî, idarî, askerî ve siyasî teşebbüs ve faaliyetlerde
bulunulmuştur. Bunların hepsini ayrıntılarıyla anlatmak uzun sürer. Yalnız,
izlediğimiz olaylar zincirinin biribirine bağlanmasını sağlayacak bazı
noktalara işaret ederek geçeceğim.
|