Zagor'un en büyük düşmanı Profesör Hellingen

Zagor'un en büyük düşmanı Prof Hellingen.İlk ortaya çıkışı "Orme di Titan" adlı maceradır.Türkiye'de "Korku Adası" adıyla yayınlandı.Bu macerada Erie gölünde bulunan Ottawa adasında Prof Hellingen dev bir robot yapmıştır.Titan adını verdiği robot kızılderili köyüne saldırmakta ve birçok insanın ölümüne yol açmaktadır.Çocukluğumda sanırım 1972 yıllarında okuduğum ve beni gerçekten Zagor'a hayran bırakan bir maceradır bahsettiğim.Bu macera aynı zamanda Zagor'un Türkiye'de yayınlanan ilk bilim-kurgu macerasıdır.Maceranın sonunu anlatmaya gerek var mı,Zagor Hellingen'in kampını yerle bir eder,çıkan yangında herşey mahvolmuştur.Ya Titan,o şimdi Erie gölünün dibinde yatmaktadır.Hellingen'in sonunu anlatmaya gerek var mı,o korkunç patlama sonucu ortaya çıkan yangında kim sağ kalabilir ki? Zagor'un Titan adlı dev robotunu dünyayı ele geçirmek amacıyla kullanan Hellingen'e karşı elde ettiği ilk zaferdir bu.Ta ki Hellingen'in ikinci kez ortaya çıkışına kadar.Bu macerayı Gallieno Ferri çizmiştir.

Hellingen'in ikinci ortaya çıkışı çok ilginçtir.İki kızılderili kabilesi arasında çatışma çıkmıştır.Çatışmanın sebebi Ottawa adasındaki kabilenin göç etmesidir,büyük bir deniz canavarı Erie gölüne musallat olmuş ve çevreyi tehdit etmektedir.Zagor ve Çiko olaya müdahele ettiklerinde aslında bunun Hellingen tarafından yapılmış olan bir denizaltı olduğunu görürler.Bu maceranın diğer önemli bir noktası Zagor'un büyük dostu Fishleg ile tanışmasıdır.Fishleg ve Çiko ile birlikte Hellingen'in eline esir düşerler,Hellingen verdiği bir ilaçla Robot Titan'ı onarma görevini Zagor'a verir.Bu macerada Çiko yaptığı bir eli çabuklukla ilaç şırıngalarını değiştirir ve Zagor'un bilinci yerine gelir.Ve maceranın sonunda denizaltı Skalus robot Titan'a çarpıp onu bir kere daha Erie gölünün derinliklerine batırır.Maceranın başında Hellingen'in yüzü daha önceki macerada çıkan yangında aldığı yara izleriyle doludur.Bu maceranın sonunda ise kalbine Fishleg'in balina zıpkını saplanır.Bu macerayı Franco Donatelli çizmiştir.

Yanda orijinal kapağını gördüğünüz Hellingen'le olan üçüncü karşılaşma Zagor'un Darkwood'a dönüş yolculuğunda başlar.Esrarengiz ışıklar ve patlamalar kızılderili köylerini mahvetmiştir.Olayları araştırmaya başlayan Zagor dikenli tellerle çevrilmiş bir alanda bir takım insanların eline esir düşer.Ayıldığında kendisini büyük bir sürpriz beklemektedir.Can düşmanı Hellingen üçüncü kez karşısındadır."Nasıl olur Fishleg'in zıpkını kalbine saplanmıştı" diye şaşkınlığını belirtir.Bu macerada Hellingen güdümlü bir füze geliştirmiş ve bununla büyük kentleri bile tehdit eder hale gelmiştir.Uzaktan kumanda ile yönetilen bomba Washington'da bir kaç noktaya atılır ve kongre toplantısında bulunan başkan bir çeşit televizyon yayını ile konuştuğu Hellingen'in suç ortağı Albay'a teslimiyetini ilan eder.Artık Amerika Hellingen'in eline geçmiştir.Bu arada Zagor Tonka'nın kendine verdiği ilaçlarla öldü sanılmıştır.Ama kısa sürede kendine gelen Zagor bir kez daha Hellingen'in karşısına dikilir,önce suç ortaklarının kampını bombardıman ettirir daha sonra da Hellingen'in gizli üssünü ele geçirir.Televizyona benzer Hellingen'in icad ettiği cihazla Amerika başkanına herşeyin düzeldiğini söyler.Bu macerada devlet tarafından Zagor'a bir madalya verilir,Hellingen ilk iki maceranın aksine bu sefer canlı olarak ellerindedir ve delirmiş gibi bir hali vardır.Zagor Hellingen'in gizli üssü krateri havaya uçurur ve askerlerin eline geçmesini önler ve Hellingen Skylab bilim üssüne gönderilir.

Yanda orijinal İtalyan kapağını gördüğünüz kitap Hellingen'le olan üçüncü karşılaşmayı içeren maceraya ait kitaplardan biridir.Bu macerada dikkati çeken noktalar çok çarpıcıdır.İlk başta daha elektrik icad edilmeden önce Hellingen'in krateri aydınlatan lambaları,o çağa göre inanılmaz güçte patlamalara yol açan füzeler,füzenin gittiği yönü gösteren ve Amerikan senatosuyla kamera vasıtasıyla haberleşen televizyon aygıtı.Bu macerada bilim-kurgu zirvesindedir.Zagor'u diğerlerinden ayıran özelliğin klasik western temalarına bağlı kalmamak olduğunu söylemiştik.Gerçektende Zagor zamanının çok ötesindeki güçte düşmanlarla mücadele etmektedir.Bu macerayı da Franco Donattelli çizmiştir.

HİÇ UMULMAYAN MARİFET

  Hellingen'in artık Skylab bilim merkezinde tutsaklık günleri başlamıştır.Ta ki yapacağı büyük marifete kadar.Darkwood'da zaman içinde ilginç bir gelişme kendini gösterir.Kızılderililer ortadan kaybolmakta ve iskelet haline gelmiş cesetler bulunmaktadır.Birgün Zagor ve Çiko Hellingen'i görmeye Skylab bilim merkezine giderler.Fakat buraya vardıklarında tüm personelin öldürülmüş olduğunu görürler ve Hellingen ortada yoktur.Geriye döndüklerinde bir köyde iskelet haline gelmiş bir kızılderili cesedine rastlarlar.Buna bir anlam veremezler ve kulubelerine doğru yola çıkarlar.Fakat o gece olanlar olur,kuvvetli bir ışık gökte parlar ve Zagor'la Ciko uzaylılar tarafından kaçırılır.

Baygın bir halde götürüldükleri Nataani dağındaki mağarada Akron'lularla ilk karşılaşmalarını yaşarlar.Olayın ardındaki kişinin Hellingen olduğunu götürüldükleri kamp yerinde anlarlar.Fakat kamp yerini ilk görüşleri ve şaşkınlıkları görülmeye değer.

Hellingen Skylab bilim merkezindeyken radyo dalgaları vasıtasıyla uzayın derinliklerinde Akron'lularla ilişki kurmuş ve onların dilini öğrenerek Akron'luları dünyayı işgale ikna etmiştir.Evet Hellingen'in dördüncü kez ortaya çıkışı muhteşemdir.Hiç alışık olmadığımız bir serüven ve yine bilim-kurgu.Tabii Zagor'un dördüncü kere Hellingen'i alt ettiğini söylemeye gerek yok.Zagor'un tutsaklıktan kurtuluşu,Akron'luların peşine düşmesi,Natanni dağında bir uçuruma yuvarlanıp orada yaşayan bir kızılderili şaman'ı tarafından kurtarılışı ve kutsal emanet sayılan ok ve yayı alıp Akron'luları yenmesi ve tabii Hellingen'i dördüncü kez mağlup etmesi.Hepsi ama hepsi bir destan havasında işlenmiştir.Bu maceranın sonunda Hellingen Akron'luların bir çeşit ışınlama aracı olan cam kabine girip kaybolduğunu görürüz.Herkes Hellingen'in artık öldüğünü sanır,geride sadece elbiseleri kalmıştır.Bu macerayı Gallieno Ferri çizmiş fakat son sayfaları başka bir ressam tamamlamıştır.Aşağıda bu maceralara ait bir  tane orijinal İtalyan kapağı görüyorsunuz.

Bu dördüncü macera ile Hellingen son defa yenilmiş ve bir daha ortaya çıkılmayacağı sanılmaktadır.Fakat daha sonra Hellingen geri dönecek ve Zagor'un karşısına tekrar dikilecektir.Hellingen'in beşinci kez ortaya çıkışı bir kabus ile başlar.Gördüğü tuhaf düşler ve karabasanlardan rahatsız olan Zagor arkadaşı Çiko ile birlikte Nataani dağına doğru yola çıkar.Burada genç Akoto ile karşılaşırlar,Zagor'un düşleri burada da devam eder,kimse Hellingen'den şüphelenmez.Fakat olayların seyri okuyucuya tekrar Hellingen'in ortaya çıkacağını söyler gibidir.Olağanüstü bir senaryo akıcılığı olan bu macerada Zagor bir önceki macerada da yer alan Albay Perry'nin çağrısı üzerine yola çıkmıştır.Eski dostları Baron İcaro La Plume'nin yaptığı garip araç ile kaleye doğru ola çıkarlar.Perry aldığı garip mesajlar sonucu Erie gölüne gitmiştir,6 albümlük bu macerada Titan'ın tekrar harekete geçmesini,Hellingen'in kaybolduktan sonra Akron ana gemisindeki karşılaştığı garip olayları,Kiki Manitu'yu,Hellingen ile Zagor'un ilk defa yaptıkları yumruk kavgasını görürüz.Türk okuyucuları tarafından pek bilinmeyen bu macera Tay yayınları tarafından mavi dizide 41. sayıdan itibaren yayınlanmıştır.Üçüncü ve dördüncü macerada yer alan Tonka bu macerada da yer almakta son kitapta ölmüş görünmektedir.

Bu maceranın sonunda Hellingen bir kere daha alt edilmektedir ve bir daha geri dönmeyeceği okuyucuya kesin bir dille aktarılır.Bu maceranın diğer bir özelliği sağlam senaryo örgüsüdür.Zagor'un kabusları,psikolojik tahliller,bir önceki maceralara yapılan göndermeler hepsi ama hepsi Zagor'u bize daha çok yakınlaştırır.Olayların yoğunluğu ise daha önceki Hellingen maceralarından çok karmaşıktır.Kabuslarla başlayan macera,Nataani dağında Zagor'un kabuslarıyla devam eder.Daha sonra Baron İcaro ile kaleye gittiklerinde bambaşka bir zaman parçası içindedirler sanki,bir önceki maceranın kahramanlarından Albay Perry sanki hiç yaşamamış gibidir.Bu bölüm okuyucu tarafından şaşkınlıkla karşılanır,okuyucu Zagor'u başka bir dünyada sanır,halbuki basit bir askeri komplo ile karşı karşıyadırlar.Daha sonra Erie gölündeki Ottawa adasına gidiş,Hellingen ile mücadele,Hellingen'in Zagor'a anlattığı bilim-kurgu olaylar.Neden daha fazla söyleyelim ki,İtalyan çizgi romanlarının çizgi romanın ta kendisi olduğunu bilmeyen var mı hala ? Bu macerayı Gallieno Ferri çizmiştir.

Hellingen bir kere daha geri dönüyor

Zagor'un en güzel maceralarından biri ve Hellingen'le olanların altıncısı ve sonuncusu,en azından şimdilik.Bu macerada bir zamanlar yaşamış gerçek bir şahsiyet ünlü Amerika'lı ozan Edgar Allan Poe bulunmaktadır.Mauro Boselli ve Gallieno Ferri'nin ortaklaşa yarattığı dört albümlük bir şahaser.Kötü ruh Wendigo Zagor'un eski düşmanlarını tekrar hayata döndürmektedir.İlk karşılaştıkları "Kartalların Efendisi Stevens"'tır.Yaptığı ameliyatlarla yarı hayvan yarı insan yaratıklar yapan ve bize Yunan mitolojisini hatırlatan Stevens üçüncü kez Zagor tarafından mağlub edilir.Dikkatli okuyucular Stevens ile Zagor'un ikinci mücadelesini 1993 yılında Meydan gazetesinin verdiği çizgi roman eklerinden hatırlayacaklardır.Stevens yenildikten sonra Zagor'la arkadaşları Edgar Allan Poe ile tanışırlar.Wendigo birkaç denemeden sonra kahramanlarımızın başına Hellingen'i musallat eder.Tekrar vücut bulan Hellingen Edgar Allan Poe,Tonka,Çiko,Doc,Rochas ile birlikte Hellingen'in şatosuna doğru yola çıkarlar.Burada yapılan mücadeleler Uzay'da devam eder.Bazı yarım akıllı yazarlar tarafından eleştirilen bu muhteşem macera Hellingen'in yenilgisi ve Wendigo tarafından tutsaklığıyla sona erer.Maceranın sonunda Wendigo Hellingen'e birgün tekrar Zagor'la karşılaşacağını söyler.Bu macerayı da Gallieno Ferri çizmiştir.Aşağıda bu muhteşem macerayı içeren 4 adet İtalyan kapağı görmektesiniz.Çok yaşa Fumetti.

Bu 4 adet macera ülkemizde Dogan Egmont adlı yayınevi tarafından yayınlanmıştır.1996 yılında Conquistadores adlı macera ile yayınına başlayan bu yayınevi Şubat 2000 yılına kadar Il Terrore Dal Marre adlı kitaba kadar yayın yapmış daha sonra da Fumetti yayınını sona erdirmiştir.içinde bulunduğumuz zaman diliminde Zagor Aksoy yayınları tarafından yayınlanmaktadır.Dogan Egmont'un ülkemize getirdiği en önemli yenilik orijinal kapak resimleridir.Yanda gördüğünüz ve başlangıcından itibaren Gallieno Ferri tarafından çizilen kapaklar aynen Türkiye'de de çıkmıştır.

Böylelikle Türk çizgi roman okuyucusu İtalya'daki orijinal kapaklarla tanışmıştır.Herbiri sanat eseri sayılabilecek bu kapaklar kitaplarımızı daha da güzelleştiriyor.