FOUCAULT'YU UNUTMAK
Jean Baudrillard
D.E.Y, 83 sayfa, İzmir, 1998
Metinden birkaç söz :Kapitalin psişik metaforu ve politik ekonomiye ait bir çöp yığınından ibaret olan arzuyla, bilinçaltı arasında hiçbir fark yoktur. Cinsellik hukuku ise, özel mülkiyetin inanılmaz bir uzantısı olarak herkese bir kapital (kendisininkini -çn) yönetme sorumluluğunu yükleyebilmek için ideal bir araçtır. Bireysel özgürlük adına bu herkesin kendi kendisinden sorumlu olduğu psişik, libidinal, cinsel ve bilinçsiz bir kapitaldir.
(Kendisine rağmen) Foucault'nun bize iletmiş olduğu mesaj işte budur. Baskı yoluyla hiçbir sonuca ulaşamazsınız. Eğer bir sonuca ulaşmak istiyorsanız bunu ancak üretim aracılığıyla başarabilirsiniz -baskı altında tutma yoluyla hiçbir sonuca ulaşamazsınız, eğer bir sonuca ulaşmak istiyorsanız bunu ancak özgürleştirme aracılığıyla başarabilirsiniz. Ancak bu ikisi arasında hiçbir fark yoktur. Her özgürleştirme biçiminin altında yatan bir baskı altında tutma vardır. Üretici güçlerle, arzu, vücutlar ve kadınların baskı altında tutulmaları, vb.
Özgürleştirme mantığının bir istisnası yoktur. Özgürleşen her güç, her söz iktidar sarmalına eklenen yeni bir halka demektir. "Cinsel özgürlük" de işte bu şekilde aynı devrimci idealde baskı altında tutulmanın bu iki temel sonucunu yani özgürleşmeyle, cinselliği biraraya getirmeyi başarmıştır.
Tarihsel açıdan bakıldığında bu olay en azından iki yüz yıllık bir sürecin sonucudur ancak bugün psikanalizin de hayır duasını almış bir şekilde bütün hızıyla sürüp gitmektedir -aynen politik ekonomiyle, üretimin ancak Marx'ın tasdiki ve hayır duasını alarak en hızlı aşamalarına geçebilmiş olmaları gibi. Marx'la, psikanalizin "radikal" muhalefetlerine karşın bugün bizi tamamıyla egemenliği altına almış olan konjonktür işte budur.
«« listeye dön