AlsancakGarı
İZBAN treni atölye yanından Alsancak Gar
havzasında
ilerlemekte. Foto: Orhan
Berent
Bugün dispeçer
Erdal abiyi (Uslu) ziyaret etmek için Alsancak Garına gittim. Evin
yakınındaki Karşıyaka istasyonundan İZBAN trenine bindim. Gelen
dizi
tekliydi. Alsancak'a kadar ayakta gitmek yine de katlanılır bir
şeydi.
Sonuçta 47 yaşındaydım. Ancak Karşıyaka'dan Sarnıç'a ya da hava
alanına
gitmek epey zahmetli olurdu sanırım. Trenle Halkapınar'dan
geçerken
depo çıkışında bir MT5500 bir de MT5700 çıkmak için sinyal
bekliyordu.
Basmane Garına gideceklerdi. Neyse sonuçta Alsancak garına
ulaştım.
Yeni binaya girdim ve üst katlara çıktım, Erdal abiyi sordum.
Ancak
nöbete girmiş olduğunu öğrenince geri dönmek zorunda kaldım. Ne
yapayım
diye düşünürken Kahramanlar civarına doğru yöneldim. Orada bir
arkadaşın işyerine uğradım. Dönüşte Sağlık Hsatanesinin oradan
geçerken
Alsancak Gar sahasının yanından geçtim. Duvar alçaktı. Birkaç
fotoğraf
çektim. Bir İZBAN seti gara doğru gitmekteydi. Daha sonra
lojmanların
içinden geçerken havza içine girdim. Bir DE22000 Ankara'ya gidecek
Karesi Ekspresine bağlanmak üzereydi. Atelye duvarının kenarından
da
bir İzban treni çıkıyorud. Onları da görüntüleyip garın içine
girdim ve
Alsancak'a yürüdüm. Vapurla eve dönmek üzere iskeleye doğru
yöneldim.
Başka bir İZBAN treni ve DE22000 lokomotif
Alsancak Garına doğru yönelmiş. Foto: Orhan Berent