130612

Salı günü Dr. Acar Hamşioğlu ile birlikte yine Hilal bölgesindeydik. Saat 16:30'da Halkapınar metro istasyonunda onunla buluşup Hilal'e hareket edecektik. Onu beklerken çevreyi ve inşaat faaliyetlerini inceledim Halkapınar'da. Yeni merdiven inşaatının ayakları için üç yolun rayları sökülmüş durumdaydı. Ayrıca Hilal'deki yeni istasyon inşaatı için de İZBAN seferlerinde düzenlemeler yapılmıştı. Buna göre trenler Alsancak'a girmeyecek Halkapınar'dan Kemer'e devam edeceklerdi. Alsancak yolcuları için ise bir ring treni Halkapınar-Alsancak mekik seferi yapacaktı. Gördüğüm bu uygulamanın güzel düşünülmüş ancak çevredeki inşaat çalışmaları yüzünden sağlıklı yürütülemeyeceği şeklindeydi. Çünkü bu iş için ideal olan 3. bir perondu. Çiğli ve Cumaovası peronlarının haricinde maalesef TCDD trenlerinin yanaştığı 3. peron da inşaat yüzünden kapalı olduğu için mekik treni Çiğli ya da Cumaovası peronunu kullanıyordu.

Bu da sıkıntıya ve sıkışıklığa yol açıyordu. Acar'ı beklerken Halkapınar Depo tarafından gelen bir İZBAN setinin bu yüzden kırmızı ışıkta beklediğini gördüm. Halbuki bu kesimde uzun zamandır böyle bir bekleme olması vaki değildi.Bir müddet sonra Acar geldiğinde hemen istasyona intikal eden metroya bindik ve Hilal'e doğru yola çıktık. Metro ve İZBAN peronları epey kalabalıktı. Hatta metroya zor bindik diyebilirim. Kısa bir yolculuktan sonra Hilal'de indik. Biz merdivenlere doğru yürürken Halkapınar'dan Alsancak'a giren köprüde bir Rotem seti mekik seferi yapıyordu. Anlaşılan TCDD bu iş için iki set ayırmıştı. Biri ikili diğeri ise tekliydi.

Hilal metro istasyonunu terk ettikten sonra soldaki merdivene yöneldik. Bu rampa istasyonun solundaki mahalle ile bağlantıyı sağlıyordu. İkinci kademeye kadar çıktık ve gelen trenleri rahatça görüntüleyeceğimiz bir yer aradık. Hava güneşliydi ama başka da çaremiz yoktu. Yaklaşık bir 5 dakika sonra Halkapınar Lokomotif Deposu'ndan çıkan bir MT5700 Basmane'ye girmek üzere geçide yöneldi. Güneş elverişsiz konumda olmasına rağmen o treni bu cihetten görüntülemeye mecburduk. MT5700 önümüzden seyredip geçidi terk ettikten sonra bir başka tren düdüğü işittik. Bu yine Halkapınar tarafından gelen bir İZBAN Caf setiydi. Ancak o geçit yerine Halkapınar-Kemer kurbundan Cumaovası'na ilerliyordu.

O treni görüntülerken Kemer tarafında da başka bir Caf seti Halkapınar'a gitmek üzere kurba girmişti. İki tren tam bizim hizamızda buluştu. Bu civarın bu halinin son görüntülerini alan kişiler bizlerdik. Çünkü yeni istasyon inşaatı anladığımız kadarıyla askeriyenin tam karşısında olan boş üçgen sahaya yapılacaktı. Böylece Cumaovası'ndan gelen yolcular Alsancak'a girmeden burada inip yukarıdaki Hilal metro istayonuna intikal edecekler ve metroya aktarma yapabileceklerdi. Fakat daha henüz bir faaliyet ya da inşaata hazırlık aşaması görülmüyordu. İşimiz bittikten ve trenleri görüntüledikten sonra Acar'la rampadan inip diğer rampaya yöneldik. Bu bizi nehrin karşısındaki köprüye götürecek olan rampaydı. Karşıya geçtikten sonra nehri geçtik ve Murtake'yi solumuza alarak Gazi Hastanesi'nin oradan Alsancak'a yöneldik. Hava epey sıcak olduğu için gölgelik yerlerden geçmeye dikkat ederek TCDD lojman kapısı önüne kadar geldik. Gar havzasına intikal ettiğimizde ise Karesi Ekspresi'ni 1. yolda hazır bekliyordu. Lokomotifi DE22000'idi. Bir süre o haşmetli sesi dinledikten sonra yolun hemen kenarındaki çay ocağına oturduk. Burada ikişer çay içip yeni binada görev yapan dispatcher abimiz Erdal Uslu'yu ziyaret etmek maksadıyla oraya intikal ettik. Onunla ve diğer müdür arkadaşlarımızla görüştükten sonra da eve avdet etmek üzere Alsancak-Halkapınar trenine bindik.