Basmane Garı




 Basmane Garında MT5700 ve DM15000. Foto: Acar Hamşioğlu

    2009 yılı Ocak ayından beri Aliağa-Menderes projesi Güney etabında inşaat işlerinin bittiğini ve Şirinyer Tüneline rayların döşendiğini çeşitli ortamlarda işitiyorduk. Ayrıca Aydın'a kadar olan poz çalışmalarının da nihayete erdiğini  basından takip ediyorduk. Ancak TCDD danışma bürolarından seferlerin ne zaman başlayacağına dair doğru düzgün bir bilgi alamıyorduk. Sonunda bizim haberimiz olmadan 16 Mart günü Alsancak'ta düzenlenen törenle Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım Basmane-Aydın seferlerini başlattı. 23 Temmuz 2006'da kapatılan hat tekrar devreye girmişti. Töreni kaçırdığımız Pazartesi gününden hemen bir gün sonra Dr. Acar kararını vermişti. Basmane Garına gidip Aydın'a kadar bir yolculuk yapacaktı.  Salı günü Basmane garından beni telefonla aradığında 10 dakikada yanına ulaştım. Manzara gerçekten muhteşemdi. Yeni alından Hyundai DM15000 ve bir MT5700 peronda bekliyordu. Basmane Garı tekrar trenlerine kavuşmuştu.

    Acar'la birlikte DM15000'i incelerken gözüm trenin makinistine takıldı. Kaderin garip bir cilvesi hattın kapatılacağı gün olan 23 Temmuz 2006'da son  Alsancak-Cumaovası seferini yapan makinistti.  Beraberce bir Fiat MT5500'i Halkapınar depodan çıkarmış ve terk edilmiş Alsancak'a getirmiştik. Yanına gidip ona  bu olayı hatırlattım. Pek hatırlamışa benzemiyordu fakat ben unutmamıştım.  Ona açılan hat ve genel durum hakkında birkaç soru sorduk. Daha sonra da trenin hareket saati geldi ve Acar kendisini Aydın'a götürecek olan trene bindi.  Bundan sonrasını onun kaleminden dinleyelim:


Basmane Garında MT5700 ve DM15000. Foto: Acar Hamşioğlu

    Merhaba arkadaşlarım ! 2,5 yıl aradan sonra Basmane yeniden yolcu trafiğine açıldı. Yeni sefere konan Aydın trenlerinin yanında Ödemiş,Tire ve Söke trenlerinin de yeniden Basmane'den kalkış yapmasıyla, tarihi garımız yeniden yolcularına, trenlerine kavuştu. Ben de dün öğleden sonra bu görüntüyü bizzat görmek ve yeni sefere konan Hyundai marka DMU ları yakından görmek ve binmek için Basmane'ye gittim. Niyetim 15.50 treniyle Aydın'a gidip, 18.30 da Aydın'dan kalkacak trenle geri dönmekti. Dün öğleden sonra otobüse atlayıp Basmane'ye geldim. Gar sahasına girdiğimde peronda DM15000 lik dizi ve MT5700 Ödemiş raybüsü yanyana duruyor, yolcularını bekliyorlardı. Uzun süredir ıssız görmeye alıştığımız yolcu bekleme salonları ve ortadaki bilet gişesinin önündeki kanepeler bu defa doluydu. Basmane'ye müthiş bir hareketlilik gelmişti. O görüntüyü görmeliydiniz... Bir tarafta insanlar Ödemiş veya Aydın'a biletlerini alıyorlar, diğer tarafta büfelerin olduğu bölümün yanına açılan danışma bürosuna habire yolcular gelip yeni sefere başlayan Aydın trenlerinin saatleri, duruşları hakkında sorular soruyorlardı. Dile kolay 2,5 yıl aradan sonra bu görüntüleri görmek insanda tarif edilemez duygular oluşturuyor. Basmane Garı yeniden hayata dönüyor. 2,5 yıl önce hat kapandığında bir daha Basmane'ye geri dönecek miyiz? Yeniden trenlerimize kavuşacak mıyız? Emin değildik, endişeliydik. Yetkililer de bilmiyordu ne olacağını? Bir ara Basmane Garının tamamıyle tren trafiğine kapatılması, anahat yolcu trenlerinin şehir içine sokulmaması, Basmane Garının restaurant yapılması, sergi salonu yapılması düşünülüyordu. Nerelerden döndük hesap edin... İşte dün Basmane’nin yeniden hayata döndüğünü görmek beni nasıl mutlu etti, nasıl içim coşkuyla doldu anlatamam. Bir süre gar sahasında dolaşıp birkaç fotoğraf çektim. Fotoğraf çekme izin belgem olmadığından bu işi gene kaçamak olarak yaptım. Daha sonra cepten Orhan Hoca’yı aradım. "Abi Basmane’ye geldim, burada acayip hareketlilik var, bu güzel görüntüyü görmelisin" dedim.


Basmane Garında MT5700 ve DM15000. Foto: Acar Hamşioğlu

    Heyecandan doğru dürüst konuşamadım. "Dur, ben de geliyorum,bekle, 5 dk sonra ordayım" dedi. Orhan Hoca’nın işyeri Alsancak'da olduğundan hakikaten kısa bir süre sonra Basmaneye geldi. Beraber gar sahasında dolaşıp, trenlere baktık, yeni DMU ları inceledik. Orhan Hoca bizim Aydın trenini götürecek olan makinisti tanıdı, bir süre sohbet ettik. Hattın yeniden açılması TCDD görevlilerini de memnun etmişti, Mutluluk ve heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Orhan Hoca ile bir süre daha gezinip, sohbet ettikten sonra ben Aydın trenine gidiş-dönüş biletimi aldım ve tren kalkacağına yakın vedalaştık. Ben trene bindim, o işyerine geri döndü. Trenimiz tam saatinde kalktı (15.50). Basmaneyi Kemer'e bağlayan o meşhur kurbu yavaş yavaş geçtik, Kemer’de durmayıp yola devam ettik. Ancak kısa bir süre sonra aniden durduk.. İki tane veledin yandan hızla koşarak kaçtıklarını gördüm. Bir şey mi yaptılar, raylara bir şey mi koydular bilmiyorum. İleride de bir hemzemin geçit vardı, herhalde yayalar durmayıp geçide girdiler, bu yüzden trenimiz durup bir süre beklemek zorunda kaldı. Neyse sonra trenimiz yeniden hareket etti.Makinistimiz hızı arttırdı  ve Şirinyer rampasını hızla çıkmaya başladık. Burada yeni alınan Hyundai dizilerin gücü, performansı kendini hemen belli etti. Bana mısın demiyor. 24000 liklerden çok farklı...


Basmane Garı: DM15000 ve MT5700. Foto: Acar Hamşioğlu

    Rampayı tırmandıktan sonra Şirinyer istasyonunu da pas geçip Gaziemir'e kadar durmadık. Gaziemir ve havaalanı istasyonlarında durduk. Sonra tekrardan yolumuza devam ettik. Tabi sehir dışına çıktıktan sonra hızımız artmaya başladı. Bu arada size yeni alınan diziler hakkındaki izlenimlerimi de anlatayım. Az önce de söylediğim gibi bu yeni alınan DMU lar ki benim bindiğim DM 15005 idi, gerçekten güçlü makinalar ! Hızına ve performansına diyecek yok. Konfor olarak da benden iyi not aldı. koltuklar rahat, diz-koltuk mesafesi uzun, klima iyi, tatmin edici. Sarsıntı yok denecek kadar az, tabi bunda demiryolunun yenilenmiş olmasının da payı var. Gürültü ve vibrasyon da bir hayli bertaraf edilmiş, MT55000 ve MT 5700 deki kadar motor sesini ve titreşimini duymuyorsunuz. Tabi bunu tamamıyla yok etmek zor.Gerçi o uçak motoru gürlemesini andıran motor sesini duymak insana ayrı bir zevk veriyor, o da ayrı bir konu... Neyse efendim, ben yolu anlatmaya devam edeyim. Havaalanını geçtikten sonra bir süre yola devam ettik, Cumaovası istasyonuna geldik. Burada da yolcu indirip, bindikten sonra tekrardan hızlandık.Daha sonra sırasıyla Torbalı, Tepeköy, Sağlık istasyonu derken nihayet Selçuk’a  geldik. Burada da kısa bir duruştan sonra tekrar hareket ettik ve Çamlık rampasını hızla çıkmaya başladık. Tahmin edeceğiniz gibi yeni trenimizin performansı burada da kendini belli etti. Sonra sırasıyla Çamlık, Ortaklar,Germencik,İncirliova derken Aydın'a geldik. Yolculuğumuz 2 saat 13 dk. sürdü. Ortaklar-Aydın arasında tren çok hızlı gitti. Yolda insanlar trenimize hayran hayran bakıyorlardı.Ege insanı treni özlemiş, insanların trene bakışlarından bunu hissediyorsunuz.


Basmane Garında MT5700 ve DM15000. Foto: Acar Hamşioğlu

    Trendeki yolcuların konuşmalarına da zaman zaman kulak kabarttığım oldu, herkes durumdan memnundu. tren seferlerinin yeniden başlaması herkesi memnun etmişti. Aydın'a vardıktan sonra merdivenlerden üst kata çıkıp, gar kafeteryasından bir şeyler alıp karnımı doyurdum. Sonra tekrar trende yerimi aldım. Aynı tren 18.30 da Aydın'dan hareket etti.2 saat 15 dk süren bir yolculuktan sonra Basmane'ye geri dönmüş olduk. Burada bir hususu da ifade etmek istiyorum: İzmir-Aydın arası yolculuk süresi eskiye göre 45-50 dk kısalmış. Bunda demiryolunun yenilenmesi yanında trenlerin daha az istasyonda durması, Hyundai makinaların performansı gibi etkenleri gözardı etmemek lazım. Ama ne bileyim ben trenin daha hızlı gitmesini bekliyordum. Test sürüşlerinde 149 km/sa sürate çıkmışlar. Ama biz dün o kadar hıza çıkmadık. Pek az yerde belki 100-110 sürate ulaştık ama çoğu zaman makinist temkinli gitti. Tabi temkinli gitmek güzel bir şey ama "hat yenilendi", " 60 lık raylar döşendi" denince insan yutdışındaki konvansiyonel hatlarda olduğu gibi yol 160 km sürate müsait hale geldi zannediyor. Ama bizde öyle olmuyor. İki büyük handikapımız var ki bunları ne zaman aşarız ya da aşar mıyız bilemiyorum: 1-Hemzemin geçitler 2- Dar kurplar. Hattı ne kadar yenilerseniz yenileyin, üstüne nekadar güçlü makina koyarsanız koyun, 19. yüzyılda çizilmiş bu güzergahlarda fazla sürat yapamıyorsunuz. ve eninde sonunda gene karayolunun gerisinde kalıyorsunuz. Kendi arabamla otoyolda hız limitlerini aşmadan 1 saat 15 dakikada Aydın'a varabiliyorum.Otobüsler de yanılmıyorsam 1 saat 15 dk veya 1,5 saatte Aydın'a varabiliyorlar. Trenlerimiz ise bu kadar ara verilip hat yenilendikten sonra ve yeni dizilerle ancak 2 saat 10 dakikada bu mesafeyi alabiliyorlar, törenler düzenleniyor, bakanlar, müdürler konuşmalar yapıyorlar,gazetelerde televizyonlarda haberler veriliyor, sanki yeni bir çığır açılmış.Ama bakıyorsun karayoluyla gene arada 1 saat fark var. Neyse yazımın sonunu kötümser duygularla bitirmeyeyim. Hayırlı uğurlu olsun Basmane'nin yeniden açılması, Aydın trenlerinin yeniden sefere başlaması diyelim…