18 Mart 2018 Alsancak Atölye





Sevgili arkadaşım Sıtkı Kırıktaş yeni restore ettikleri sıhhiye vagonunu İzmir dışından ziyaret edecek önemli misafirleri olduğunu söylemişti ve 17 Mart 2018 günü Alsancak Atölye'deki yemekli toplantıya benim de gelmemi istemişti. Ben bir gün evvel cuma günü Basmane Gar'da sergilenen sıhhiye vagonunu ve TCDD 56548 plaket numaralı lokomotifi ziyaret etmiştim. Sıtkı'nın davetine heyecanla iştirak ettim. Çünkü atölyede TCDD 44062 de vardı. Cumartesi öğlen saatlerinde Alsancak Atölye'ye intikal ettim. Buraya birkaç senedir gelmemiştim. Sıtkı beni karşıladıktan sonra eski ambar binasına sonradan eklenmiş sundurmanın önünde fotoğraf çeken misafirlerin yanına gittik. Model trenciler Cüneyt Şensoy, Abdurrahman Usta (Abdo Usta), Aykut Sani Ünver, Komiser Murat Yahya Dağıstanlı, genç arkadaşımız İsmail Özerbay, meslektaşım Linux meraklısı Onur Özdemir ve atölyenin eski çalışanlarından şu an tekaüt olup kendi kurduğu şirketiyle TCDD'ye iş yapan Burçin Ekincibaş oradaydı. Ayrıca yaptıkları yemeklerle bizi ağırlayan değerli TCDD personeline de ayrıca teşekkür ediyorum. Güzel bir gün geçirmemizi sağladılar.



Ben faaileyete eski dostumuz TCDD 44062 Prussian G8'in fotolarını çekmekle başladım. Sıtkı ile atöyle çıkışına gittik ve güneş izin verdiği ölçüde yaşlı makineyi görüntüledim. Sonra hep birlikte yemekhanenin oraya yöneldik. Bir süre sohbet ettik ve geçtiğimiz yıllarda trenlerle nasıl haşır neşir olduğumuzu birbirimize anlattık. Daha sonra Sıtkı'nın çalıştığı ana hangar binasına geçtik. Orada yemek yedik ve sürekli demiryolundan konuştuk. Eski banliyö vagonlarını da Alsancak Atölye restore etmişti. Tıpkı sıhhiye vagonu gibi. Beklediğimiz sundurma anahtarı gelince oraya doğru yola çıktık. İçeride üç adet vagon ve iki adet Fiat MT5500 vardı. Vagonları ve dizel setleri inceleyerek epey vakit geçirdik orada. Bu vagonlar Mehmetçik Kuttül Amare dizisinin çekimi için de kullanılmıştı. Ayrıca çocukluğumda bunlarla epey seyahat etmiştim. Onlar da eski tanıdıklardı. Sundurma ziyaretimiz sırasında bir ara Sıtkı ile birlikte su deposunun döner merdivenine tırmandık. Demir merdiven çok dardı ve şişman biri kesinlikle yukarı çıkamazdı. Fakat demiryolu aşı sebebiyle hiç tereddüt etmeden yukarıya çıktım. Gelip geçen İZBAN setlerini görüntüledim. Maalesef depoya bitişik ek bina nedeniyle mekanın ve havzanın tarihselliği bozulmuştu. Halbuki sokaklarıyla Alsancak Atölye eski bir İngiliz kasabasını hatırlatıyordu.



Bu arada yeni yapılan Altay Alsancak Stadı'nın yükselen tribün inşaatı Alsancak Atölye'den de görünüyordu. Sevindim. En son buraya geldiğimde eski stad hala ayaktaydı çünkü. Büyük Altay olarak yeni yuvamıza kavuşacağımız günü sabırsızlıkla beklediğimden uzak da olsa iki fotoğraf çektim. Eski Tariş Zeytinyağı Kombinası'ndan arta kalan enkazı da gördüm. Yetmişli ve seksenli yıllarda buralarda dolaşırken kesif bir yağ kokusu ortalığı kaplardı. İlk kez bu atölyede ıskat edilmiş halde gördüğüm Mak Diesel 800D 44102 ve 44104'ü de hatırladım. Kardeşleri 44103'ün motoru da uzun yıllar sökülü olarak durdu. Sonra onu 1985'te Ege Üniversitesi'nde son senemde kampüste görmüş ve çok sevinmiştim. 1955 yılında TCDD'ye katılan DH44100 serisinden 44105, 44101 ve 44106 ile çok seyahat yapmıştım. Özellikle Buca ve Seydiköy ile Basmane-Bornova banliyölerinde bunlar kullanılmıştı. Şimdi ise ıskat hallerine bile rastlamak büyük bir hayal. Çoktan kesilmiştir altı kardeş. Onları çok özlüyorum.



Gezimizin son durağı ise İngilizler'den kalma eski hangar binasının arkasında bulunan döner köprüydü. Ne yazık ki döner köprü bugün artık kullanılmıyor. Üstüne üstlük burası otopark olarak ayrıldığından köprünün çevresindeki yolların üstüne asflat dökülmüş. Halbuki 2006 yılında buradaki döner köprü çalışıyordu ve çevresindeki yollarda ıskat vagonlar ve iş makinaları vardı. Ayrıca 1991 yılına kadar Çamlık Açık Hava Müzesinden önce burası buharlı lokomotif müzesiydi. Alsancak Garı'nda 80'li yıllarda gelip geçerken uzaktan eski buharlı lokoları görür ve içeriyi gezme hayali kurardım. Ancak daha sonra müze Çamlık'a taşındı. Şimdi ise demiryolu ile alakası kalmamış buranın. Üzüldüm.