Basmane'den
Şirinyer'e
Burdur'da
öğretmenlik yapan Barış Özer ile Basmane'den Şirinyer'e gitme
planımız vardı. Basmane garında onunla buluştuğumuzda bizi
Şirinyer'e
götürecek olan Denizli Ekspresinin kalkmasına daha 2 saat olduğu
için
beraberce gar havzasını turlamaya başladık. İki gün önce Ömer
Tolga ile
Alsancak gar havzasını dolaşmış ve fotoğraf çekmiştik. Şimdi
İzmir'in
anıtsal ikinci büyük garı olan Basmane garını da Barış kardeşimize
gezdiriyor ve eksik kalan fotoğraflarımı tamamlamaya çalışıyorum.
Öğle
saati olduğundan kızgın bir güneş ortalığı yakıyor. Pek peronların
üstünü örten çatıların altından çıkmayı canımız istemese de yine
de gar
çıkışına doğru yürüyoruz. Saat 14'e doğru Denizli'den bir başka
tren
gelecek ve büyük ihtimal bir MT55000 olacak. Onu gara girmeden
önceki
bölgede görüntülemek istiyorum. İki hafta önce Ayhan Sinal ile
birlikte
eski makas kulesine çıkmış ve manevracıların misafiri olmuştuk.
Hem
onların değerli hatıralarını dinlemiş hem de değişik açılardan
fotoğraf
çekme imkanına kavuşmuştuk.
Basmane Garından çıkan MT5500 ve bekleyen DE24000
makine. Foto: Orhan Berent
Manevracıların
olduğu konteynera geldiğimizde geçen gelişimizde
tanıştığımız arkadaşların nöbetinin olmadığını gördük. Olsun kısa
zamanda yeni tanıştığımız arkadaşla sohbeti koyulaştırıp ondan
fotoğraf
çekmek için bize yardımcı olmasını istedik. Konteynerın içinde
klima
vardı ve dışarıya nazaran burası bir cennet gibiydi. Manevracı
arkadaş
1980'lerin sonuna doğru Bulgaristan'dan Türkiye'ye göç etmiş.
Kendisi
Bulgaristan'da da demiryollarında çalışmış. Bize hem
Bulgaristan'daki
hem de Türkiye'deki hatıralarını nakletti. Onunla konuşurken bir
düdük
sesi duyduk ve pencereden baktığımızda Halkapınar depodan gelen
DE24000'lik makinanın Basmane'ye girmek üzere olduğunu fark ettik.
Bu
bizim bineceğimiz 15:15 Denizli Ekspresinin makinesiydi. Onu
görüntüledikten sonra manevracı arkadaşla sohbetimize devam ettik.
Saatler 14:15'i gösterirken bir düdük sesi daha duyduk. Kemer'den
çıkan
Denizli Ekspresi Basmane'ye yaklaşıyordu. Onu da görüntüledikten
sonra
manevracı arkadaşa veda ettik ve Basmane garına geri döndük.
Basmane Garı yolcu peronundan ileriye doğru bir
bakış.
Foto: Orhan Berent
Trenimizin kalkış
saatini beklerken garın yolcularla dolu halini de
görüntüledik. Peronlarda duran trenleri, lokomotifleri.
Basmane'nin son
canlı halleriydi bunlar. Şirinyer tünellerinin yapılması nedeniyle
trafik durunca burası da ölgünleşecekti. Barış kardeşimiz 15
Temmuz
günkü demiryolu dostluk grubunun Eskişehir toplantısından
gelmişti. Bana toplantı izlenimlerini aktardı ve
demiryolları
konusunda sohbet ettik. Daha sonra trenimizin hareket saati
geldiğinde
ilk vagona bindik. Çekime vagon pencerelerinden devam ettik.
Trenimiz
hareket ettikten sonra oldukça yavaş bir biçimde Kemer'e doğru yol
almaya başladı. Bu da bize rahat çekim yapmamız için gereken
olanağı
sağladı.
Denizli ekspresi penceresinden geriye Basmane gar
havzasına bir bakış. Foto: Orhan Berent
Şirinyer Tren İstasyonu
Şirinyer İstasyonunda Denizli Ekspresi Cumaovası
yönüne
gitmek üzere hareket halinde. Foto: Orhan Berent
Şirinyer'e
vardığımızda ise Suat şefin orada olmadığını gördük. Dün
gece nöbetçiymiş. Belki ilerdeki Demiryolu lokalinde
bulabilirmişiz.
Biz de Barış'la o tarafa gittik. Ama Suat abi lokalde de
yoktu.
Biz de Barış'la oturup çay içitk ve sohebtimize devam ettik.
Yaklaşık
40 dakika oturduktan sonra oradan kalktık ve Şirinyer hat boyunca
yürümeye başladık. Birazdan saat 16:00'da Basmane'den hareket
etmiş
olan MT5500'i yakalayacaktık. Çok geçmeden bir düdük sesi duyuldu
ve
uzaktan Ödemiş treni göründü. Güneş uygun olmadığı için gelişini
görüntüleyemedim ama tren Şirinyer'e doğru giderken çok güzel bir
fotoğrafını yakaladım. Buraya tünel inşa edilip hat yer altına
alındıktan sonra bu gibi görüntüler tarih olacaktı.
Fiat MT5500 ünite Şirinyer istasyonuna girmek
üzere.
Foto: Orhan Berent
Trenimizi
uğurladıktan sonra Basmane'ye otobüsle döndük. Aslında
Şirinyer ve Kemer arasında pek az fotoğrafımız vardı. Ama bu
sıcakta
hattın içinden yürüyüp Kemer'e gitmeyi gözümüz pek kesmedi.
Basmane'ye
döndükten sonra ise gar havzası içindeki çay bahçesine oturduk. Ne
zamandır aklımdaydı hep unutuyordum. Bu çay
bahçesinin yanında eskiden lojman olduğunu tahmin ettiğim ufak tek
katlı bir ev
var. Bahçesinin içindeki küçük havuzuyla ve duvarındaki
sarmaşıklarla
bana çok sevimli geliyordu. Üstelik trenlerin yanı başındaydı.
Onun da
fotoğrafını çektim.
Basmane Garındaki sevimli ev. Foto: Orhan Berent