20 Eylül 2005 Alsancak Garı
Mesai bitiminde
sonra soluğu Kahramanlar semtinde alıyorum. Hedefim
Alsancak gar sahasının çıkışını trenle görüntülemek. Doktor
muayenehanelerinin, eczanelerin, tıbbi araç ve gereç satan dükkanların,
özel poliklinik ve hastanelerin olduğu mevki Alsancak Gar sahasına
bakıyor. Ancak hattın kenarındaki ihata duvarı düzgün resim almaya
engel olur diye Ege Mahallesinin oradaki Yemta fabrikasının karşısında
mevzileniyorum. Saat 17:35. Alsancak’tan Cumaovası’na gidecek
olan trenin sesini duyuyorum. İşte bir DE11000 makinenin çektiği
Alsancak - Cumaovası treni Hilal’e doğru yola koyulmuş önümden geçiyor.
Ancak bir poz
çekebiliyorum. Sahi ikinci
pozu neden
almadım ki. Bir
dakika sonra bu sefer Alsancak’tan Aliağa’ya gidecek olan tren uzaktan
görünüyor. Orijinal hali korunmuş ancak yeni renkleriyle bir Fiat
MT5500 üçüncü yoldan Hilal’e doğru gidiyor. İşte bir başka görünüm.
Karşıda Yemta
fabrikası ve
sağda Ege
Mahallesinin ilk evleri. Buraları bana hiç yabancı değil. Okullar tatil
olduğunda Tariş İncir deposunda çalışırdım. Buraları çok iyi biliyorum.
Bir seneyi geçkin bir sürede Ege Mahallesinin arka tarafına düşen Bak
Ambalaj firmasında çalışmıştım. Hiç yadırgamıyorum çevreyi. Burada işim
bitti. Başka tren yok.
Alsancak tarafına
doğru karayolundan
geriye dönüyorum. Alsancak Gara girip görevli nöbetçi memura
evraklarımı gösterip ikinci yolun başında duran DE11000’nin iki
fotoğrafını çekiyorum. Üçüncü yolda bir yük vagonu ve eski banliyö
vagonları görünüyor. Biraz daha geriye gidip aynı tarafa doğru
bir
fotoğraf daha çekiyorum.
Makas kulübesindeki görevlilerle bir miktar sohbet ediyorum. Gar
sahası pek ıssız. Uzaklardan bir yerden
bir
gürültü geliyor.
Oradaki görevlilerden birine soruyorum. “Bu tampon sesi” diyor.
Atelyeye doğru olan kısma, Alsancak Gar sahasına doğru bir blok trene
manevra yaptıran DE11000’liği görüyorum. Ama karşıdan gelen güneş
yüzünden foto almıyorum. Karşıdaki yeni binanın ve Almanya’dan denemek
için verilmiş olan vagonun resmini çekiyorum.
İşte Buca’dan
gelen tren uzaktan
göründü. Yine bir
Fiat MT5700. Tren yanımdan geçerken birisi bana el sallıyor. Tren
Teşkil memuru
Bünyamin abi bu.Alsancak Gar içinde yeni Buca
seferine
hazır MT5700 ve karşıdan gelen
Bünyamin abi. Bünyamin
abiyle sohbet ediyoruz. Gel bir çay içelim
diyor. Ancak müthiş
yorgunum. Onunla konuşurken trenimiz harekete geçmiş Hilal’e doğru yola
koyulmuş. Hem Alsancak – Buca trenine hem
de Bünyamin ağabeye veda edip Alsancak
Garından çıkıp Alsancak iskelesine doğru yola çıkıyorum.