23 Ocak 2012 Alsancak Gar Havzası


TCDD lojman kapısından Hilal ve Kemer yönüne bir bakış. Foto: Orhan Berent

70'li yıllarda babamla at yarışlarından dönerken trenden tam burada inerdik. Peronlara girmeden önce bir makas vardı. Tren o kısma geldiğinde makasçı kırmızı bayrağını kaldırır ve treni durdururdu. Daha sonra makası değiştirir ve gelen treni çoğunlukla 4. yola ya da çok nadir olarak 1. yola sevk ederdi. Bizim gibi yolcular da bu 10 saniyelik duraklamadan faydalanarak trenden iner ve karşıdaki lojman kapısından Tekel Yaprak Tütün İşletmesi'nin olduğu sokağa çıkardık. Rayların kenarında mekanik sinyalizasyon telleri bulunurdu. Kimi dikkatsiz yolcular bunlara takılır, hatta bazıları yere kapaklanırdı. Rahmetli babam ve Paul amca beraberce koşulan yarışların kritiğini yapıp yatan altılı ganyanlarını konuşurken ben çevreyi inceler ve lojman bahçesinden Tekel'e doğru sapmadan önce son bir defa dönüp arkama bakardım. Solgun makas fenerlerinden gelen ışık, Alsancak gar havzasına çöken akşamın karanlığı, buharlı lokomotiflerin bacalarından havaya dağılan kesif kömür kokusu, hatıralar, hatıralar, hatıralar... 40 sene geçmiş aradan. Dün yine aynı yerdeydim.

Bandırma'dan gelen tren Alsancak Gar havzasında peronlara doğru ilerliyor. Foto: Orhan Berent