FIKRALAR
Yangın
Bir mühendis ,bir fizikçi ve bir matematikçi bir hoteldedir.Derken mühendis burnuna gelen duman kokusuyla uyanır,hole çıkar ,bir de bakar ki bi yangın var.Eline geçirdiği bir kovaya su doldurarak yangını söndürmeye çalışır.Daha sonra fizikçi uyanır,aynı yangını görür ve yangın hortumunu bulur ve başlar hesap yapmaya;su basıncı, alevin şiddeti,aradaki mesafe falan derken hesaplara göre minimum miktarda suyla ve minimum enerjiyle yangını söndürür (ikinci versiyon yaptığı hesaplara göre yangının sönmeyeceği ortaya çıkar ve yatağına geri döner)Daha sonra matematikçi kalkar kokunun etkisiyle ve hole koşar bir de baksın yangın var.Derken cözüm aramaya koyulur.derken yangın hortumunu bulur ve “çözümü buldum” diye bağırarak yatağına geri döner.
 
İskoçya Koyunları
Bir mühendis ,bir fizikçi ve bir matematikçi iskoçyada trenin penceresinden bakarken siyah bir koyun görürler, mühendis hemen atılır;iskoçyadaki bütün koyunlar siyah der.Fizikçi söze karışır iskoçyadaki bazı koyunlar siyah diyerek.Ve matematikçi son noktayı koyar iskoçyada en az bir tarafı siyah olan en az bir tane koyun vardır.
 

Tanımlar

Matematik, 50% formüllerden, 50%isbatlardan, 50% de hayal gücünden oluşur!

Matematikçiler üçe ayrılırlar;saymasını bilenler ,saymasını bilmeyenler!

Eski matematikçiler hiç bir zaman ölmezler, sadece bazı fonksiyonlarını kaybederler.

Matematik, Yaratıcının kainatı yazmak için kullandığı bir dildir.

 
Üçgenin Tanımı

İlkokulda, matematik dersinde öğretmen üçgenin alanını, cocuklara

şu şekilde öğretmiş: Bir üçkenarlının alanı, yatayımı ile diklesiminin

vuruşumunun, ikiye bölümüdür. Çocuk bunu güzelce ezberlemiş.

Akşam babası evde sormuş:

- Bu gün okulda ne öğrendiniz?

- Matematik dersinde, bir üçkenarlının alanını öğrendik babacığım.

- Ya öyle mi, peki nasıl öğrendiniz?

- Bir üçkenarlının alanı, yatayımı ile dikleşiminin vuruşumunun,

ikiye bölümüdür.

- Yavrum, yanlıs öğretmişler size. Doğrusu : Bir üçgenin alanı,

tabanı ile yüksekliğinin çarpımının yarısına eşittir.

O sırada, bir yandan gazetesini okuyan, bir yandan da torunuyla

oğlunun konusmasını dinleyen dede, dayanamayıp söze girmiş :

- İkinizin de tanımı yanlış! Bir müsellesin mesaha-i sathiyesi,

kaidesiyle irtifaının hasıl-ı darpının nısfına müsavidir.