Basmane Garında MT5700 ve DM15000. Foto:
Acar Hamşioğlu
Heyecandan doğru dürüst
konuşamadım. "Dur, ben de geliyorum,bekle, 5 dk
sonra ordayım" dedi. Orhan Hoca’nın işyeri
Alsancak'da olduğundan hakikaten kısa bir süre sonra
Basmaneye geldi. Beraber gar sahasında dolaşıp,
trenlere baktık, yeni DMU ları inceledik. Orhan Hoca
bizim Aydın trenini götürecek olan makinisti tanıdı,
bir süre sohbet ettik. Hattın yeniden açılması TCDD
görevlilerini de memnun etmişti, Mutluluk ve
heyecanları yüzlerinden okunuyordu. Orhan Hoca ile
bir süre daha gezinip, sohbet ettikten sonra ben
Aydın trenine gidiş-dönüş biletimi aldım ve tren
kalkacağına yakın vedalaştık. Ben trene bindim, o
işyerine geri döndü. Trenimiz tam saatinde kalktı
(15.50). Basmaneyi Kemer'e bağlayan o meşhur kurbu
yavaş yavaş geçtik, Kemer’de durmayıp yola devam
ettik. Ancak kısa bir süre sonra aniden durduk.. İki
tane veledin yandan hızla koşarak kaçtıklarını
gördüm. Bir şey mi yaptılar, raylara bir şey mi
koydular bilmiyorum. İleride de bir hemzemin geçit
vardı, herhalde yayalar durmayıp geçide girdiler, bu
yüzden trenimiz durup bir süre beklemek zorunda
kaldı. Neyse sonra trenimiz yeniden hareket
etti.Makinistimiz hızı arttırdı ve Şirinyer
rampasını hızla çıkmaya başladık. Burada yeni alınan
Hyundai dizilerin gücü, performansı kendini hemen
belli etti. Bana mısın demiyor. 24000 liklerden çok
farklı...
Basmane Garı: DM15000 ve MT5700. Foto:
Acar Hamşioğlu
Rampayı tırmandıktan sonra
Şirinyer istasyonunu da pas geçip Gaziemir'e kadar
durmadık. Gaziemir ve havaalanı istasyonlarında
durduk. Sonra tekrardan yolumuza devam ettik. Tabi
sehir dışına çıktıktan sonra hızımız artmaya
başladı. Bu arada size yeni alınan diziler
hakkındaki izlenimlerimi de anlatayım. Az önce de
söylediğim gibi bu yeni alınan DMU lar ki benim
bindiğim DM 15005 idi, gerçekten güçlü makinalar !
Hızına ve performansına diyecek yok. Konfor olarak
da benden iyi not aldı. koltuklar rahat, diz-koltuk
mesafesi uzun, klima iyi, tatmin edici. Sarsıntı yok
denecek kadar az, tabi bunda demiryolunun yenilenmiş
olmasının da payı var. Gürültü ve vibrasyon da bir
hayli bertaraf edilmiş, MT55000 ve MT 5700 deki
kadar motor sesini ve titreşimini duymuyorsunuz.
Tabi bunu tamamıyla yok etmek zor.Gerçi o uçak
motoru gürlemesini andıran motor sesini duymak
insana ayrı bir zevk veriyor, o da ayrı bir konu...
Neyse efendim, ben yolu anlatmaya devam edeyim.
Havaalanını geçtikten sonra bir süre yola devam
ettik, Cumaovası istasyonuna geldik. Burada da yolcu
indirip, bindikten sonra tekrardan hızlandık.Daha
sonra sırasıyla Torbalı, Tepeköy, Sağlık istasyonu
derken nihayet Selçuk’a geldik. Burada da kısa
bir duruştan sonra tekrar hareket ettik ve Çamlık
rampasını hızla çıkmaya başladık. Tahmin edeceğiniz
gibi yeni trenimizin performansı burada da kendini
belli etti. Sonra sırasıyla Çamlık,
Ortaklar,Germencik,İncirliova derken Aydın'a geldik.
Yolculuğumuz 2 saat 13 dk. sürdü. Ortaklar-Aydın
arasında tren çok hızlı gitti. Yolda insanlar
trenimize hayran hayran bakıyorlardı.Ege insanı
treni özlemiş, insanların trene bakışlarından bunu
hissediyorsunuz.

Basmane Garında MT5700 ve DM15000.
Foto: Acar Hamşioğlu
Trendeki yolcuların
konuşmalarına da zaman zaman kulak kabarttığım oldu,
herkes durumdan memnundu. tren seferlerinin yeniden
başlaması herkesi memnun etmişti. Aydın'a vardıktan
sonra merdivenlerden üst kata çıkıp, gar
kafeteryasından bir şeyler alıp karnımı doyurdum.
Sonra tekrar trende yerimi aldım. Aynı tren 18.30 da
Aydın'dan hareket etti.2 saat 15 dk süren bir
yolculuktan sonra Basmane'ye geri dönmüş olduk.
Burada bir hususu da ifade etmek istiyorum:
İzmir-Aydın arası yolculuk süresi eskiye göre 45-50
dk kısalmış. Bunda demiryolunun yenilenmesi yanında
trenlerin daha az istasyonda durması, Hyundai
makinaların performansı gibi etkenleri gözardı
etmemek lazım. Ama ne bileyim ben trenin daha hızlı
gitmesini bekliyordum. Test sürüşlerinde 149 km/sa
sürate çıkmışlar. Ama biz dün o kadar hıza çıkmadık.
Pek az yerde belki 100-110 sürate ulaştık ama çoğu
zaman makinist temkinli gitti. Tabi temkinli gitmek
güzel bir şey ama "hat yenilendi", " 60 lık raylar
döşendi" denince insan yutdışındaki konvansiyonel
hatlarda olduğu gibi yol 160 km sürate müsait hale
geldi zannediyor. Ama bizde öyle olmuyor. İki büyük
handikapımız var ki bunları ne zaman aşarız ya da
aşar mıyız bilemiyorum: 1-Hemzemin geçitler 2- Dar
kurplar. Hattı ne kadar yenilerseniz yenileyin,
üstüne nekadar güçlü makina koyarsanız koyun, 19.
yüzyılda çizilmiş bu güzergahlarda fazla sürat
yapamıyorsunuz. ve eninde sonunda gene karayolunun
gerisinde kalıyorsunuz. Kendi arabamla otoyolda hız
limitlerini aşmadan 1 saat 15 dakikada Aydın'a
varabiliyorum.Otobüsler de yanılmıyorsam 1 saat 15
dk veya 1,5 saatte Aydın'a varabiliyorlar.
Trenlerimiz ise bu kadar ara verilip hat
yenilendikten sonra ve yeni dizilerle ancak 2 saat
10 dakikada bu mesafeyi alabiliyorlar, törenler
düzenleniyor, bakanlar, müdürler konuşmalar
yapıyorlar,gazetelerde televizyonlarda haberler
veriliyor, sanki yeni bir çığır açılmış.Ama
bakıyorsun karayoluyla gene arada 1 saat fark var.
Neyse yazımın sonunu kötümser duygularla
bitirmeyeyim. Hayırlı uğurlu olsun Basmane'nin
yeniden açılması, Aydın trenlerinin yeniden sefere
başlaması diyelim…