4 Mayıs günü Doktor Acar'la birlikte demiryolu sevdalısı kardeşimiz Ulaş Şekerci'yi uğurlamak üzere Çiğli tren garındayız. Bu arada asıl ünvanı dispeçer olan Erdal Uslu ağabeyimizle de tanışıyoruz. Kendisi Çiğli gara geçici görevle gelmiş ve burada koordinatörlük yapıyordu. Tanışma faslının ardından koyu bir demiryolu muhabbeti başladı. Ben her zaman olduğu gibi İzmir'in geçmiş yıllardaki demiryolu macerasıyla ilgili sorular sorup durdum Erdal ağabeye. Ulaş'ta bize Ankara ve İstanbul'da çektiği demiryolu ve tren fotoğraflarını çekerken başına gelmiş ilginç olayları anlattı. Daha sonra platforma çıkıp hatıra fotoğrafı çektirdik. Önümüzde ardarda duran Karesi Ekspresi ve 9 Eylül Ekspresi eğik gelen akşamgüneşini engelliyordu. Ancak bu bizi yıldırmadı ve Erdal ağabeyin makinesiyle  Çiğli Gar yazısı altında hatıra fotoğrafı çektirdik. Daha sonra iki ekspresin arasından geçip karşı platforma geçtik. Güneş burada daha uygundu. Burada da bir hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra ben 9 Eylül Ekspresinin DE22000 makinasını görüntüledim. Bir süre sonra Karesi hareket etti onu uğurladık. Platformda onun boşalttığı yere 9 Eylül geldi. TVS2000 vagonaları incelememizin ardından karşıdaki platformda özel imalat moto treni inceledik ve bunun MT5700 mi yoksa MT5500 mi daha çok benzediği üzerine fikir yürüttük. Onun da görüntülerini aldıktan sonra Erdal ağabeyin odasına geçip sohbetimie devam ettik. Mesaisi bittiği halde bizlerle ilgilenen Erdal ağabeyle demiryolu konusunda epey bir fikir jimnastiği yaptık. Gİşedeki görevli ile veznedarlığın sorunlarını konuştuk. Daha sonra da Ulaş'ı Ankara'yaErdal abiyi de Menemen'e uğurlayıp geri döndük. Yolda Aliağa'dan dönen treninin makinası DE11000'lik manevra yapıyordu. Bir süre onu bekledik.