Basmane Garı



Basmane Garında Denizli Ekspresinin lokomotifleri DE24000. Foto: Orhan Berent

    23 haziranda iş yerimde beni ziyaret eden Abdullah ve ayhan ile cumartesi günü bir demiryolu gezisi yapmak için sözleşmiştik. Cumartesi günü basmane garına gittiğimde ayhan'ı beklerken gar müdür yardımcısının odasına uğradım ve bir süre onunla konuştum. Basmane garı bir çok yerde fotoğraflamıştım ama eski sinyal kulelerine hiç çıkmamıştık. Bunun için anahtarı istedim müdür yardımcısından. Ancak a kulesinin anahtarı bir türlü bulunamadı. Zaten merdivenleri de sökülü olduğu için çıkmamız da imkansızdı. Bir süre müdür yardımcısıyla sohbet ettikten sonra peronda ayhan'ı buldum ve onuna gar çıkışına doğru yürümeye başladık. 15:15 Denizli ekspresi ranforlu yani çift makinalıydı. Iki tane de24000 tipi dizel lokomotif peşpeşe markizleri gidiş yönüne bakacak şekilde bağlanmıştı. Bizim için bulunam bir görüntüydü. Tepemizde boza pişiren güneşin eşliğinde bol bol basmane garını ve trenleri görünütledik. Daha sonra ileri doğru yürürken gözüm eski makas kulübesine ilişti. Buraya çıkıp çıkamayacağımız konusunda daha evvel gar müdür yardımcısıyla konuşmuştuk. Bir de manevracı ve makasçıları bulup onlardan izin istemek gerekliydi. Kapılar hemzemin geçidine varmadan manevracıları bulduk. Yeni bir konteyner içine klimalı bir oda yapılmış orada oturuyorlardı. Bize kullanabileceğimizi söylediklerinde karşıya geçip eski makas kulesine tırmandık. Buradan basmane istasyonunu üstten görüntüleyebilecek gelip geçen trenlerin fotoğrafını çekebilecektik. Birkaç dakika sonra denizli ekspresi çift makinasıyla bulunduğumuz yerin altından kemer'e doğru gitmek üzere gürültüyle geçti. Bir kaç fotoğraf çektikten sonra Ayhan'la beklemeye başladık. Çünkü demiryolunda bir hareketlenme başlamıştı. Peronların başında bekleyen de11000'lik makinanın motorları çalışmaya başlamıştı. Analyabildiğim kadarıyla bir manevra olacaktı. Çok geçmeden de11000'lik makina peşindeki vagonlarla yanımızdan geçti ve ilerde durdu. Sonra geri geri başka bir hatta girdi. Orada bir müddet daha durduktan sonra bir manevracı lokomotifi kesti ve lokomotif halkapınar depoya doğru tek başına uzaklaştı. Işimiz bitmişti. Makas kulesinden indik ve manevracıların konteynerine gittik.


Basmane Garında Denizli Ekspresinin lokomotifleri DE24000. Foto: Orhan Berent

    Konuştuğumuz tren teşkil memuru tanıdık çıktı. Kendisi ctc sistemi kurulmadan önce hilal b kulesinde görev yapıyormuş ve 2002 yılında o civarda inceleme yapana ergin tonuk hocayla orada karşılaşmış. Daha evvel ergin hocanın sitesinde resimlerini gördüğümüz hilal b kulesinin bu eski çalışanıyla sohbet etmeye başladık. Bize ergin hocayla nasıl tanıştığından tutun da eski mesleki anılarını ve şahit olduğu olayları anlattı. Ancak ondan da kıdemli bir eleman daha varmış. O da konteynera geldiğinde bize halkapınar c kulesinde 22 yıl çalıştığını c kulesi kapandıktan sonra burada görevlendirildiğini söyledi.

    Abimizin anlattığına göre mekanik sinyalizasyon kuleleri içinde zorluk derecesi en fazla olan C kulesiymiş. Şimdi yerinde yeller esen Halkapınar D kulesi bariyerlerin kontrolu da olduğu için yorucuymuş. Her tren geçtiğinde eski Santral Garaj önündeki bariyerleri indirmek meşakkatlıymış. Arada Bornova banliyö treni için çelik tellerle bir kaç makasa da yön vermek gerekiyormuş. Hilal B kulesi ise daha kolaymış, Basmane ve Alsancak tarafındaki semaforlara dikkat etmek yeterliymiş. Basmane A kulesinin işi de hem semaforlara hem de makas değiştirmelere bakıldığı için bu ikisinden biraz daha zormuş. Ancak Halkapınar C kulesi içlerinden en zoruymuş. Çünkü günün her saatinde Halkapınar Lokomotif Deposundan makineler çıkar ya da depoya makine gelirmiş. Biz de TCDD'ci abimize makine tiplerini sorduk. Buharlı dönemine yetişmiş abimiz. Haliyle her tip buharlıyı hatırlamıyor ama dizellerin her türlü modelini biliyordu. Fiat'ları, SCF'leri, MAN'ları, büyük ve küçük Mak'ları. 33000'liklere küçük Mak, 44100 serisine büyük Mak diyorlarmış. Bize ilginç anılarını da anlattı.


Basmane Garında Göller Ekspresi vagonları ve bir DE11000. Foto: Orhan Berent



Basmane Garında Denizli Ekspresi hareket etmiş gar çıkışına ilerliyor. Foto: Orhan Berent

    Birgün bir buharlı lokomotif makas üzerinden geçerken makas dillerini hareket ettirmiş ve lokomotifin tekerleklerinin bir kısmı makasın bir tarafında, diğer kısmı öbür tarafta kalmış. Söylediğine göre buharlılarda tekerlek sayısı çok olduğundan bu durumdan kurtarmak oldukça zormuş. Aynı iş bir vagonun başına gelince daha kolay kurtarıyorlarmış. Buharlılarla ilgili bir başka anısında bir gün C kulesinde nöbetçiyken depoya girecek bir buharlının makinistinin telaşla kendisine seslendiğini duymuş. Makinist aynen şöyle diyormuş. “Çabuk beni boş bir yere sevk et. Göstergeler arızalı, kazanda su kalmadı, her an patlayabilir.” Artık ne derece doğrudur ya da anlattığını iyi aktarabildim mi bilemiyorum.


Basmane Garında Denizli Ekspresi hareket etmiş Kemer kurbuna doğru yol alıyor. Foto: Orhan Berent


Basmane Garında DE11000 Halkapınar depoya gitmek üzere yola koyulmuş. Foto: Orhan Berent

    Mekanik sinyalizasyonu ve makasları idare etmenin zor olduğunu her fırsatta söylüyordu. Kimi zaman mekanik semaforu idare eden kolların boş olarak birdenbire yuvasından attığını söyledi. Kimi zaman da sıkışmaların olduğunu ve bu sıkışıklıklara sebep olarak da hattın kenarındaki çelik tellerin kimi zaman yuvasından çıktığını, bazen de makaraların toz ve toprak yüzünden sık sık yağlarının pislendiğini ilave etti. Topuzlu makasları idare eden personelde olduğu gibi bu işi yapanların da ilerde bel, boyun fıtığına yakalanma riskinin fazla olduğunu söyledi.


Basmane Gar çıkışından Fiat MT5500 geliyor. Foto: Orhan Berent


Basmane Gar gar çıkışında Fiat MT5500 ilerliyor. Foto: Orhan Berent

    Kendisi büyük bir karambole şahit olmamış İzmir'de. Ancak sık sık deray olaylarının olduğunu söyledi. Bu deraylar kimi zaman makaslarda, kimi zaman da herhangi bir yolda olabiliyormuş. Ayrıca vagon ya da makine kaçırma hadiselerinden de bahsetti. Metro inşaatı sırasında çok güçlük yaşadıklarını, kazılan tüneller ve viyadük ayakları inşaatları yüzünden epey güçlük çektiklerini söyledi. Şimdiki oturdukları konteynerdan çok memnunlarmış. Basmane eski makas kulesi çok emniyetsizmiş. Özellikle herhangi bir limit karambolünde makas kulubesi doğrudan hedefmiş. Bu yüzden bu konteyneri çok seviyorlar. Klima olduğu için de hava sıcaklığından pek etkilenmiyorlar.


Basmane Gar gar çıkışında Fiat MT5500 Kemer kurbuna girmiş. Foto: Orhan Berent

    Abimize eski Çimentaş demiryolu hattını da sordum. O işe ilk başladığı yıllarda hat kapalıymış. Ancak Un fabrikasındaki yola gitmek için Çimentaş hattının olduğu taraftan geçiliyormuş. Ayrıca Çimentaş hattının üzerine belediyenin asfalt döküp yol yaptığı zamanları da gayet net olarak hatırlıyor. TCDD'nin manevracılarıyla güzel bir sohbet etmiştik. Bir süre daha kalıp sonra eski A kulesinin oralara gitmek için izin istedik. Saat 16:00'da Denizli treni vardı ve bir MT55000 olmalıydı. Onu daha önce Acar'la beraber fotoğraf çektiğimiz yere yakın görüntülemeye karar verdik. Hem de A kulesinin son durumuna yakından bakmak istiyorduk. Ayhan'la müsade isteyip konteynerdan ayrıldık ve bir cehennem sıcağı eşliğinde Basmane gar sahasının çıkışına doğru yol almaya başladık.


Basmane Gar gar çıkışında eski mekanik sinyalizasyon A kulesi. Foto: Orhan Berent