29 Ekim 2005 Basmane Garı, Halkapınar Lokomotif Deposu, Alsancak Garı



29 Ekim günü öğlen saatlerinde Basmane'ye geldiğimde Özgür Öz ve Oğuz  Gel'i gördüm ilk olarak. Özgür 10 Eylül Halkapınar gezisinde  tanıştığımız genç arkadaşımız. Oğuz Hoca ile ise ilk kez tanıştık. Daha  sonra üçümüz Basmane Garı 7. yol kenarındaki dandik İzmir metrosu  girişinin karşısındaki çay bahçesinde oturduk ve diğer arkadaşları  beklemeye başladık. Beklerken de o mekanda her zaman yaptığımız klasik  muhabbetimizi yaptık. "Metro girişi için bilmem kaç yüz metrekare alanın  boşu boşuna heba edildiği ve Basmane Gar sahasının ortasına dikilen  metro trafosu yüzünden zaten dar olan gar sahasının park kapasitesinin  düştüğü ve sayıca az olan yol sayısının daha da azaldığı" konusunda hem  fikir olduk.


15 dakika sonra Şafak Aktaş ve tc_ufuk geldi. tc_ufuk genç henüz 16  yaşında olan bir arkadaşımız. Yaşıtları gibi bilgisayarlara ve  otomobillere, formulalara ilgi duymaktansa trenlere ve demiryoluna  sevdalı. Acar Hamşioğlu'nun gelmesiyle ekip yavaş yavaş tamamlanıyordu.  Daha sonra Denizli'den gelecek olan mototreni beklemeye başladık. Gelen  MT5500 içinden Can Keskin ve Ayhan Sinal çıktı. Onlarla ekip tamamlandı.  Oğuz Hoca ve diğer arkadaşlar MT5500'nin bol bol fotoğrafını çekti.  Sonra bir şeyler yemek için Basmane meydanına bakan bir lokantaya  gittik. Üst kata çıktık, yemekler gelmeden evvel Basmane Garını bir de  buradan fotoğrafladık. Yemekten sonra Özgür Öz'ün minibüsüyle Halkapınar depoya gittik. Uzun  uğraşılar ve telefon trafiği sonucunda bir görevli ve bir koruma  eşliğinde Halkapınar depoyu gezdik. (fotoğraf çekimi yasaktı) Lokomotif  Deposu gezmek bizim gibi tren sevdalıları için olağanüstü bir şey. Bu  ilginç hobimiz trenlere ya da demiryoluna ilgi duymayanlara ne kadar  garip ve absürd gelirse gelsin bir İzmir'li olarak kentimin  demiryollarının kalbinin attığı bu mekanı ikinci kez gezmekten büyük  heyecan ve mutluluk duydum. (Her ne kadar belgeleyemesek de Wilhelm'de,  Robin'de, Richard'da, Christopher'da, Hans'da nasıl olsa vardır) .

Daha sonra tekrar Özgür'ün minibüsüne doluştuk. Minibüsle Alsancak  Garına gittik. Tanıdık arkadaşlarımız nöbetteydi, ama daha önceden  gördüğümüz ve konuştuğumuz görevli bir arkadaş oradaydı. Bize çay  demledi ve dostumuz Sıtkı'nın da katılımıyla güzel bir sohbet ortamı  oluştu. Daha önce yazışmalardan tanıdığım ama hiç tanışma fırsatı  bulamadığım Oğuz hoca ve Can beyle daha önce neden tanışmadığım  konusunda epeyce hayıflandım. Çünkü dernekleşme, demiryollarımızın  durumu, yahoo grup olarak yapacaklarımız konusunda öyle mantıklı  cümlelerle fikirlerini ifade ettiler ki gerçekten hayran kalmamak elde  değil. Oğuz hocanın grup olarak yol göstericiliğimiz konusundaki  fikirleri ve haklı olarak şüpheleri, Can beyin kurumsal kimliğimiz ve  TCDD ile olan bağımız konusundaki bazı haklı endişeleri aslında grup  olarak ne kadar kaliteli kişilerden oluştuğumuzu bize gösteriyordu.
 
     Daha sonra grupça ...... ve .......'yı ziyaret ettik. Çalışmalara ve  yapılan işlere hep beraber tanık olduk. Basmane garına geri döndük ve  burada dağıldık. Güzel bir gezi oldu.