Basmane Garı ve Hilal Geçidi



Basmane Garı 7. yol.

Bu sene henüz bir demiryolu gezisi yapamamıştık. Bu vesileyle mübarek cuma günü öğleden sonra Basmane Garı'nda kadim dostum Doktor Acar ile buluşmaya karar verdik. Basmane'de ispat-ı vücut ettiğimde o henüz gelmemişti. Onu beklerken bir müddet gar sahasında tenezzüh ettim. Daha sonra Acar'ı büfede fark ettim. Karışık tost söylemişti, yanında meyve suyu içiyordu. Zaten kısacık gezimizin sonunda da kumru yemeye kalkacaktı. Onun taam eylemesi bittiğinde bir müddet peronları dolaştık ve baş makinist Ahmet Tuğral abiyi aradık. Taharriyatımız menfi neticelenince hareket memurluğuna sorduk ama Basmane'de mevcut değildi. Büyük ihtimal Halkapınar depodaydı. Biz de gardaki çay bahçesinde çay içip daha sonra Hilal geçidine metroyla intikal ettik. Oradaki inşaat çalışmalarının ne vaziyette olduğunu rasat edecektik.

Kemer-Halkapınar kurbundan geçen İzban seti.

Bugün Acar'ın bahsettiğine göre hem İzban hem de metroda izdiham had safhadaymış ve trenler lebalebmiş. Lakin bizi Basmane'den Hilal'e götüren metro fazla dolu değildi. Hilal'de indiğimizde bir İzban seti Kemer'den Halkapınar kurbuna girmişti. Aceleyle onu fotoğrafladım. Yemyeşil otlar güzel bir fon oluşturuyordu. Metro istasyonundaki çıkış turnikelerinden çıktığımızda ise karşımıza koca bir iş makinası çıktı. Hafriyat yapıyordu. Biz de raylara indik ve geçide yürümeye başladık. Buradaki inşaat yavaş yavaş hitama eriyordu. Geçidin hemen köşesinde Basmane'ye doğru olan tarafta etrafı tedkik ettik aramızda mütalaada bulunduk. Biz orada bu mesailerle meşgulken bir düdük sesi duyuldu. Bir Anadolu seti geçide yaklaşıyordu. Onu fotoğrafladıktan sonra şantiye sahasında taharriyata devam ettik. 

Hilal geçidinden Basmane'ye doğru bir Anadolu seti.

Bu arada da İzban setleri Halkapınar-Kemer kurbu arasında seferlerine devam ediyordu. Anadolu setinin geçmesinden hemen sonra bir-iki dakika içinde bir düdük sesi daha işittik. Bu kerre bir Fiat MT5500 geçide giriyordu. Anlaşılan Halkapınar Depo'dan setleri peş peşe salıyorlardı. Onu da görüntüledikten sonra askeriye tarafındaki yeni inşa edilen peronlara geçtik. Orada platform ile Kemer İstasyonu arasındaki mesafenin yakınlığı dikkatimizi çekti. Alsancak'tan Cumaovası'na giden bir tren 200 metre arayla iki durak yapmak mecburiyetinde kalacaktı istikbalde. Plansızlık yüzünden işbu vaziyet cereyan edecekti. Bir süre daha orada oyalandıktan sonra tekrar Hilal metro istasyonuna vasıl olduk ve Çankaya'ya istikametinde yola revan ettik. Mesaide bulunduğum kaleme vasıl olduğumuzda bir süre yazıhanemde oturduktan sonra Acar'la önce otobüsle Halkapınar'a gittik orada inip gelen Aliağa İzban'ıyla Karşıyaka'ya intikal ettik. Hülasa 1427 senesinin ilk şimendifer tenezzühünü hakikate erdirmiştik.

Kemer-Halkapınar kurbu umumhane ciheti.