İzmir Troleybüslerinin Tarihi Gelişimi

     6 Mart 1992 tarihinde Yeni Asır gazetesinde çıkan “Troleybüslere Veda” adlı haberde troleybüslerin İzmir’e ilk gelişi ve İzmir troleybüs tarihindeki kilometre taşları ayrıntısıyla anlatılmış. Dile kolay tramvayların yerini almış olan troleybüsler İzmir’de tam 38 sene hizmet etmişler. Şimdi artık fotoğraflarda kaldılar. Bir taşıt müzesine hiç olmazsa birkaç taneyi koymak yerel yöneticilerimizin aklına neden gelmemiş anlaşılır gibi değil. Aşağıya 6 Mart 1992 Cuma günü Yeni Asır gazetesinde çıkan haberi aktarıyorum.

6 Mart 1992, CUMA        Yeni Asır Gazetesi                   ARAŞTIRMA

Troleybüslere veda

    İzmir’de bir zamanlar atla çekilen tramvaylar vardı. Bunların yerini elektrikli tramvaylar alınca, İzmir için bu, çok büyük bir devrim olarak görüldü. Araç sayısı arttıkça trafiği tıkamaya başladı. Sonunda raylar söküldü ve yine “Devrim” yapılarak troleybüsler getirildi. Şimdi onlar da hantal oldukları ve trafiği aksattığı gerekçesiyle ulaşımdan kaldırılıyor.

    Sık sık tepelerindeki “Arş”ları atan hantal yapılı “boynuzlular” iki ay içinde İzmir sokaklarında görülemeyecek. Tesadüfe bakın ki, Türkiye’de ilk çalıştırıldığı Mithatpaşa Caddesi’nden sökülecek telleri. Sadece bir hatta sembolik olarak kalacak. Belki de üç beş ay sonra oradan da kaldırılacak.

     ESHOT Genel Müdürü Mehmet Erdül “Kurumun elinde 35 yaşında olan troleybüsler var. En yenileri ise İstanbul’dan getirilen 76 troleybüs. Bu araçlar hem trafiği olumsuz biçimde etkiliyor, hem de işletmeye verim sağlamıyor” diyor.

SÜHA GÖKLÜ

 

14 Mayıs 1954’te Pasaport açıklarına yanaşan Alman bandıralı Walter şilebinden “FIAT” marka dört troleybüs indirilir. .Bunlar Türkiye’ye gelen “ilk” troleybüslerdir..

Zamanın belediye başkanı Rauf Onursal’ın çabalarıyla düşük faizli 900.000 liralık kredi sağlanmış ve Siemens firmasıyla işbirliğine gidilerek yoğun bir çalışma sonucu, troleybüslere güç sağlayacak havai hat çoktan tamamlanmıştır...

Ve 28 Temmuz 1954’te “Türkiye’de ilke kez” Konak-Güzelyalı hattında troleybüs çalışmaya başlar.. 11 metre boyunda, yaklaşık 100 kişi taşıyabilen bu araçlar “hızlı” gidişleriyle göz doldurmuştu o yıllarda..25 Ağustos 1954 tarihinde bu kez Alman Atlas şilebi 10 troleybüs daha getiri İzmir’e.

Bu gelişmeler, gerisinde yığınla anı bırakarak İzmir’de 74 yıllık tramvay saltanatını bir çırpıda yıkmış, yerine “taylara bağlı olmadan yolcu taşıyan” bir aracın, “troleybüs”ün dönemini başlatmıştır..İzmir’i daha sonra İstanbul ve Ankara izler..

1958 Haziranında, şu anda hala çalışmakta olan üç adet körüklü “FIAT Viberti” daha alınır. Bu arada 1962-71 yılları arasında ESHOT atölyelerinde éBussingé şasi üzerine “Brown Boveri” ekipmanları monte edilerek “yokuş tipi” 21 adet troleybüs üretilir. 1984 Kasım’ında ise İstanbul’dan alınan 75 adet 1960 model “Ansaldo” katılır ESHOT’un troleybüs filosuna..

İzmir’deki troleybüs filosu giderek büyümektedir..Ta ki, yıllar birbirine eklenip, tüm büyük şehirlerde olduğu gibi troleybüslere artık caddeler dar gelinceye kadar..Yük olur.. Buralara sığamaz..

 

Genel Müdür’ün şok açıklaması

            Geçtiğimiz günlerde ESHOT Genel Müdürü Mehmet Erdül’ün yaptığı bir açıklama troleybüs çalışanlarında “şok” etkisi yaptı: “Troleybüsler seferden kaldırılıyor”..

            Evet en yenisi 32 yıllık olan ve artık kullanılamaz hale gelen troleybüsler seferden çekilecekti. Ve bu sefer niyet ciddiydi. Erdül’ün açıklamasına göre “operasyon”  kademelei olarak gerçekleştirilecek ve ithali yapılan otobüsler devreye girdikçe troleybüsler seferden kaldırılacaktı. Hem de iki ay gibi kısa bir süre içinde..

            En yenisi 32 yaşında

            Açıklamaya göre, 1957’den beri kentiçi toplu taşımacılıkta kullanılan ve en yenisi 32 yaşında olan troleybüsler öncelikle Mithatpaşa Caddesi ve Buca-Montrö hattında seferden çekilecek, daha sonra belirlenecek bir hatta sadece sembolik olarak çalışacak. Bu hatlardan alınacak troleybüslerin bir süre daha İnönü Caddesi’nde çalışmaya devam etmesi planlanmıştı..Güzelyalı’daki deponun kapatılmasından sonra da İzmir’de troleybüsle toplu taşımacalık devri kapanmış olacaktı..

            Bu gelişmeler olurken yürekleri kan ağlayan kişilerle görüştük Güzelyalı Troleybüs Depo’sunda çalışan..Hele bunların içinde biri var ki, troleybüslerle birlikte işe başlayan, onlarla birlikte emekli olmayı düşünen.

 

"Çocuklarım gibidir onlar”

            Sözünü ettiğimiz kişi Muammer Boralı.. Şu anda Troleybüs Atelye Şefi olan 60 yaşındaki Boralı, 27 yaşında elektrik teknisyeni olarak işe başlamış ve aralıksız 33 yıl troleybüslerle iç içe yaşamış…Zaten troleybüslerden söz ederken “çocuklarım” diyor Boralı..

            Troleybüslerin seferden kaldırılması haberinin kendisini yıktığını söyleyen Muammer Usta, geçtiğimiz yıllarda balıklara yuva olsun diye kröfeze atılan troleybüslere öyle üzülmüş ki, günlerce işe gelmemiş, oturup ağlamış evinde..Yani böylesine duyarlı bir kişi..

            “Onlardan ayrılırsam ölürüm” diyen Muammer Usta’nın 50 kişi çalışıyor yanında: elektrikçi, altakımcı, arşcı, redresörcü, havai hatçı, bobinajcı bölümlerinde çalışan personel de en az Muammer Usta kadar yıkılmış troleybüslerin emekli olacağı haberiyle..Üzüntüleri işsiz kalacaklarından değil, “Nasıl olsa başka servislere gönderiliriz. Biz, kendimizden bir parça gibi gördüğümüz araçlarımızdan ayrılacağımız için üzgünüz” diyor hepsi de.

            Troleybüsleri çok yakından tanıyan bu insanların ilginç saptamaları da var: “ Bu saatten sonra yararı olacağını sanmıyoruz. Ancak “Bilinmesinde yarar var” deyip şöyle konuşuyorlar:

            “Troleybüsler sanıldığı kadar yavaş araçlar değildir. 20 dakikayı bulan duruşlarla birlikte bir araç 19 kilometrelik Alsancak-Fahrettin Altay arasını yaklaşık 1 satte gider. Bu süre içinde harcanan enerji 40 Kilowattır. Bu seferler sırasında ortaya çıkan trafik sıkışıklığı ise yolun sağına soluna gelişigüzel park edilmiş sorumsuz araç sürücülerinden kaynaklanmaktadır.

            Malzeme sarfiyatı çok az, taşıdığı insan sayısı çok fazla olan bu araçlar gerçek anlamda çevre dostudur. Verilen karara saygımız var fakat raylı sistemin yaygın olduğu günümüzde troleybüsleri seferden kaldırmadan önce iyice düşünmeliyiz.”

“Çevre dostlarıydı hepsi”

            İşte 1914 yılında atlı tramvayla başlayan, 1931’de elektrikli tramvaya dönüştürülen, gelişen teknolojiyle birlikte 1954 yılında da yerini “boynuzlular”a bırakan İzmir’deki toplu taşımacılık öyküsünden troleybüse ait satırbaşları..

            İzmir’de raylara bağımlı tramvaylardan sonra yıldızları o yıllarda bir anda parlayan, fakat o denli de çabuk sönen “çevre dostu” bu sevimli araçlar yakında seferden kaldırılıp toplu taşım araçları müzesinin bir köşesinde yerlerini alacaklar. Ancak acı tatlı anıları belleklerimizden silinmeyecek..


Resim Altları

  1. Troleybüs saltanatı başlıyor: Türkiye’de ilk troybüs 28 Temmuz 1954’te Konak-Güzelyalı hattında çalışmaya başladı. İstanbul ve Ankara hemen örnek aldılar bunu. Yollar tenhaydı. Hızlı gidiyorlardı. Onların devreye girmesiyle tramvaylar tarihe karıştı. Şimdi…..
  2. Anılarda kalacak: İşte troleybüs atölyesinin isimisz kahramanlarından biri..Yıllarca yağıyla pasıyla uğraştığı troleybüslerin tarihe karışacağını öğrenince kimbilir ne kadar üzüldü.
  3. Ah bir de elektrikler kesilmese: Troleybüsçülerin korkulu rüyası elektrik kesilmesi..Güzergah üzerine gelişigüzel park edenlerin ve elektrik kesilmelerinin trafiği allak bullak ettiğni inkar etmeyen troleybüsçüler, bunun sorumlusunun kendileri olmadığını söylüyorlar..
  4. Denize gittiler.. ESHOT, 1984 yılında İstanbul Belediyesi’nden 58’i faal 75 tane “Ansaldo” marka 1960 model troleybüs satın aldı. Bu arada elinde bulunan kullanılamayacak kadar eski 15 “Bussing” ve “MAN” troleybüs karoserini de balıklara yuva olması için körfez’e attı..
  5. Türkiye’de ilk defa İzmir’e gelmişlerdi: 14 Mayıs 1954 tarihinde Pasaport’a yanaşan “Walteré isimli Alman bandıralı şilepten Türkiye’ye ilk kez troleybüs geldi. FIAT marka ve 9 taneydiler. Bu troleybüsleri 15 gün sonra aynı yolla gelen altısı izledi..Tramvayların yerini alacaklardı bunlar..
  6. Bütün ömrü troleybüslerle iç içe geçti: Muammer Boralı ESHOT’ta elektrik teknisyeni olarak göreve başladığı 1957 yılında henüz 27’sinde bir delikanlıydı (üstte sağ başta). Aralıksız 33 yıl troleybüs atölyesinde çalışan ve şef olan Boralı, “evlatlarım” dediği troleybüslerin seferden kaldırılmasıyla birlikte emekliliğni isteyecek. “Çok üzüldü karara” diyor Boralı.
  7. Bazen ilginç kazalar da oluyor: Troleybüslerin sık sık çıkan arşları (boynuzları) ilginç kazalara yol açıyor. Bundan en büyük zararı da troleybüsün arkasından gelen araçlar görüyor. Düşen arş, arkadan gelen aracın ya camını kırıyor veya farını..
  8. Üçü de saat gibi tıkır tıkır çalışıyor: 1958 yılının Haziran ayında İtalya’dan üç adet körüklü “FIAT Viberti” marka troleybüs satın alındı..İnanılır gibi değil ama, çok uzman kadronun elinde bakımları yapıldığı için, ESHOT’un emektarları olan bu troleybüsler hala çalışıyor ve şehir içi toplu taşımda hala bir yük üstleniyor. 250 beygir gücünde motora sahip olan araçlara Fahrettin Altay-Alsancak Hattı’nda rastlayabilirsiniz…